Bugün size Seydişehir Eti Alüminyum tesislerinin özelleştirme hikâyesini kısaca anlatmak istiyorum. Bu işletmede yılda madenden 120 bin ton alümin çıkarılıp, 60 bin ton alüminyum üretiyordu. Seydişehir Alüminyum 2005 yılında Türkiye'nin alüminyum ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına karşılıyordu. Personel sayısı 1150 kişiydi.2004 yılı satış geliri 198 trilyon, kârı ise 42 trilyon liraydı.Seydişehir tesisleri 2.200 dönüm arazi üzerine kurulmuş ve 300 bin metrekare kapalı alana sahipti. Satıldığında 792 adet lojman, atık cevher barajları, sosyal tesislerin tamamı, su havzaları, işletmeye hazır ruhsatlı boksit sahaları, koskoca Oymapınar Barajı ve turizm teşvikli yüzlerce dönümlük arazisi, Antalya'daki liman ve yükleme tesisleri, kasalardaki 17 trilyon para, tahmini değeri 18 milyon dolar olan satılmaya hazır 10 bin ton külçe alüminyum. Stokta üretime hazır on binlerce ton boksit cevherine sahipti.Bilirkişi raporları, bu tesislerin değerinin 1 milyar dolardan fazla olduğunu vurguluyordu.Seydişehir Eti Alüminyum, 2005 yılında yapılan ihaleyle Başbakan'ın hemşehrisi ve aynı zamanda yakın arkadaşı olduğu bilinen Cengiz Group'un sahibi Mehmet Cengiz'in şirketi CE-KA AŞ'ye satıldı. Kaça satıldı? 305 milyon dolara.Satıştan kısa süre sonra Seydişehir Alüminyum'un atık barajında bir servetin varlığı ortaya çıktı. Yapılan araştırmada burada petrolün uç ürünlere ayrılmasında ve batarya yapımında kullanılabilecek yaklaşık 13 bin ton ağırlığında, 20.8 milyar dolarlık 16 farklı nadir toprak elementi tespit edildi. Bkz: http://www.milliyet.com.tr/2006/07/13/ekonomi/eko03.htmlAtık barajında yaklaşık 21 milyar dolar ve kasasındaki para ve taşınmazlarıyla belki de 25 milyar dolardan fazla değeri olan Seydişehir Eti Alüminyum şirketinin 305 milyon dolara satılmasına Danıştay 'dur' dedi.Danıştay 13. Dairesi bu satışta kamu yararı olmadığını tespit etmişti ve milletin çıkarını koruyan bir karara imza atmıştı. Ama yüksek mahkemenin koyduğu bu engel çeşitli yollarla birlikte aşıldı ve satış gerçekleşti. Yukarıda sadece bir tanesini örnek gösterdiğim haraç mezat özelleştirmeleri denetleme yetkisi 12 Eylülde yapılacak referandumla Danıştay'ın elinden tamamen alınmak isteniyor.Danıştay'ın yerindelik denetimi elinden alındığında ne olacak?Hükümet Seydişehir Alüminyum'da olduğu gibi istediği şirketi, istediği kişiye hiçbir denetlemeye bağlı kalmadan yok pahasına satabilecek.Bundan dolayı referandumda vatandaşların 'hayır' demesi ve kendi çıkarını koruyan bir kurum olan Danıştay'a sahip çıkması gerekmektedir. Bu 'hayır' aslında milletin kendine sahip çıkması olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024