logo
13 MART 2025

'Nihayet Türklerden intikamımızı alıyoruz'

24.07.2017 00:00:00
(Aliya İzzetbegoviç'ten mektubunuz var -3)
"? Saraybosna'yı, Mostar'ı gezerken göreceksiniz ki bizim şehirlerimizde park yoktur. Bütün parklarımız şehitlerimizin istirahatgâhı?
Size, Bosna hakkında anlatmak istediğim son şey çoğunuzun üstünkörü bildiği, bazı detaylarına vakıf olmadığı Srebrenitsa Olayı hakkında? Bir insanın hayatında karşılaşabileceği en aşağılayıcı, en zalim, en adi günlerin yaşandığı katliam? 
İnanın, o gün Srebrenitsa'da bulunan binlerce Boşnak kardeşimize Allah'ın Kitap'ta bize anlattığı cehennemi tarif etseniz, onlar o cehenneme sığınmak için ne yapmaları gerekiyorsa mutlaka yaparlardı. Ama buna bile fırsatları olmadı?
Birleşmiş Milletler savaş devam ederken burayı Güvenli Bölge ilan etti ve Hollandalı bir askeri birliği şehrin beş kilometre yakınına, Potocari'deki kampa yerleştirdi. Şimdi dinleyeceklerinizi lütfen yüzlerce yıl önce yaşanıp bitmiş bir hadise olarak dinlemeyin. Henüz yirmi yıl önce yaşanmış ve etkileri hâlâ devam eden çok taze bir dramdır bu.
Güvenli Bölge ilan edilen bir yerde "Avrupa'nın ilkeleri" gereği insanlar silahsızlandırılır. Boşnak kardeşlerimiz de Avrupa'ya güvenerek ve artık NATO, BM gibi kurumların koruması altına girdiklerini düşünerek silahlarını teslim ettiler. 
Fakat 1995'in Temmuz'unda Sırplar, Radko Mladiç komutasında Srebrenitsa'yı abluka altına aldılar. Dağlardan sivil insanlara tanklarla, toplarla saldırmaya başladılar. Çevre kasaba ve köylerdeki vatandaşlarımız, büyük bir korkuyla güvenli yer bildikleri Srebrenitsa'ya sığındı. 
Şehrin nüfusu bir anda katbekat arttı. Artık bırakın evleri, sokaklarda bile yatacak yer, yiyecek gıda kalmamıştı. Mladiç, bir insanın asla yapamayacağı bir planla silahsız ve korunmasız bu insanların üzerine ateş kustu. Binlerce Boşnak, canını kurtarmak üzere Potocari'deki BM kampına sığındı. Şehir boşaltılmış, yirmi bine yakın masum sivil halk, kampın etrafına kaçmıştı. Gücü yetenler ise ormanlara dalıp Tuzla tarafına doğru koşmaya ve kurtulmaya çalıştı.
Mladiç, askerleriyle birlikte Srebrenitsa'ya girdiğinde yakılmış evler, yıkılmış camiler ve okullarla karşılaştı. Sokaklarda tek bir insan bile yoktu. Büyük bir keyifle gezindiği caddelerde "Nihayet Türklerden intikamımızı alıyoruz, artık onları Avrupa'dan tamamen kovmanın zamanı geldi." diye konuşuyor, askerlerini tebrik ediyordu.
Bugün Almanya'ya gitseniz, sokaklarda karşılaştığınız herhangi bir Alman vatandaşının yüzüne baksanız, Yahudi soykırımı sırasında yaşanan insanlık dışı olayları bu insanların yaptığına inanır mısınız? Ben inanamıyorum. Tıpkı sokakta karşılaştığım bir Sırp'ın o gün Srebrenitsa'da yaşananları yapacağına inanamadığım gibi. Fakat yaptılar. Maalesef yaptılar.
Mladiç, askerleriyle Potocari'deki kampa geldi. Kampa sığınan bütün sivillerin kendisine teslim edilmesini istedi. (Hollandalı komutan) hiçbir direnç göstermeden bu isteği kabul etti. 
Şimdi gözlerinizi kapatın ve erkek, kadın, çocuk, yaşlı yirmi bin kişinin aynı anda "Bizi teslim etmeyin, öldürecekler." diye yalvardığını düşünün. Nasıl hüzünlü ve uğultulu bir ses, değil mi? Mahşer yeri denilen bu olsa gerek? 
Bombardıman altındaki Güvenli Bölge'yi korumak için bir tek adım bile atmayan bu beyler, (Fransız ve Hollandalı komutanlar) yirmi bin masum sivili o gün Radko Mladiç'e teslim ettiler. NATO'ya bağlı uçakların, karargâhtan havalandığını ama İtalya üzerindeyken yeni bir emirle geri döndüğünü artık hepimiz biliyoruz.
Peki, o gün orada neler oldu?
Size söylemiştim, bize yapılan her şeyi affedebiliriz ama kadınlarımıza ve çocuklarımıza yapılanları asla affetmeyeceğiz.
Dokuz yaşında henüz ergenliğe girmemiş bir erkek çocuğunu düşünün. Yanında annesi var. Sırp askerler, çocuğun kafasına silah dayıyorlar ve ondan çırılçıplak soydukları annesine (?) etmesini istiyorlar. Sonunda askerlerin istediğini yapamayınca kafasına yediği tek kurşunla ölüyor. Bu sırada Hollandalı Barış Gücü askerleri kulaklarına takılı kulaklıkla müzik dinliyorlar.
Bir kadın, kucağında beş yaşında kız çocuğu. İki asker, kızı annesinin kucağından indirmeden (?) üçüncü bir askerin (?) uğruyor. Bu sırada Birleşmiş Milletler komutanı, askerlerin önderi Mladiç'le aynı masada bira içiyor.
Bir bebek. Kampın etrafındaki binlerce insan gibi ağlıyor. Sesi, askerleri rahatsız etmiş. Annesine "Kes şunun sesini!" diye bağırıyorlar. Kadın bebeğini sarıp sarmalıyor, susturmaya çalışıyor ama başaramıyor. Asker "Sen susturamazsan ben sustururum" deyip elindeki çakıyla bebeğin dilini kesip yere atıyor.
Türk'ün evladı unutma!
(yarın devam edelim)?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Ateşkese şartlı evet
Putin: Tekliflere katılıyoruz ancak...
Zam teklifi komisyondan geçti
Bayram ikramiyesi 4 bin lira
İsrail Şam'a saldırdı
Hava saldırısı düzenledi
BİSAM şubat verilerini paylaştı
Türkiye'de yoksulluk derinleşiyor
Rusya, Kursk bölgesindeki en büyük kenti geri aldı
Putin bölgeyi ziyaret etmişti
İmamoğlu, Kastamonu'dan seslendi
'Bu bir demokrasi devrimidir'
Ülkemizin nüfus yapısı değişti
Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor
MB Başkanı Karahan'dan 'dezenflasyon' ve 'faiz' mesajları
Döviz kuru hedefi yok
TÜİK şubat ayı konut satış istatistiklerini açıkladı
Aylık bazda sınırlı artış oldu
Gazze'nin yeniden inşasında o plan temel alınacak
ABD ve Mısır mutabık kaldı
ABD'den Zelenski'yi sevindiren haber
Ateşkese onay anahtar oldu
Husiler, Kuzıldeniz'i İsrail'e kapattı
İsrail gemileri hedef alınacak
Putin kamuflajı giydi
Çatışma bölgesinden kritik mesaj
Trump'ın Özel Temsilcisi Moskova'ya gidiyor
"Rusları bu planı imzalamaya çağırıyoruz"
Siber Güvenlik Meclis'ten geçti
Teklifte hangi düzenlemeler yer alıyor?
Ateşkese şartlı evet
Putin: Tekliflere katılıyoruz ancak...
Zam teklifi komisyondan geçti
Bayram ikramiyesi 4 bin lira
İsrail Şam'a saldırdı
Hava saldırısı düzenledi
BİSAM şubat verilerini paylaştı
Türkiye'de yoksulluk derinleşiyor
Rusya, Kursk bölgesindeki en büyük kenti geri aldı
Putin bölgeyi ziyaret etmişti
İmamoğlu, Kastamonu'dan seslendi
'Bu bir demokrasi devrimidir'
Ülkemizin nüfus yapısı değişti
Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor
MB Başkanı Karahan'dan 'dezenflasyon' ve 'faiz' mesajları
Döviz kuru hedefi yok
TÜİK şubat ayı konut satış istatistiklerini açıkladı
Aylık bazda sınırlı artış oldu
Gazze'nin yeniden inşasında o plan temel alınacak
ABD ve Mısır mutabık kaldı
ABD'den Zelenski'yi sevindiren haber
Ateşkese onay anahtar oldu
Husiler, Kuzıldeniz'i İsrail'e kapattı
İsrail gemileri hedef alınacak
Putin kamuflajı giydi
Çatışma bölgesinden kritik mesaj
Trump'ın Özel Temsilcisi Moskova'ya gidiyor
"Rusları bu planı imzalamaya çağırıyoruz"
Siber Güvenlik Meclis'ten geçti
Teklifte hangi düzenlemeler yer alıyor?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.