12 milyonluk İstanbul NATO hapsinde
Zirve Vadisi muhasarası, trafiğe kapanan yollar, sıkı polisiye tedbirleri, aramalar, çevirmeler ve diğer uygulamalar, bazı insanları hayatlarından bezdirdi.
İstanbul'da yoğun protestolar yapıldı ve mitingler-toplantılarda molotof kokteylleri atıldı, arabalar devrildi, yakıldı, camlar kırıldı, birçok saldırı yapıldı ve polisle verilen bilgilere göre birkaç itfaiye arabası, 25-30 sivil araba zarar gördü.
"NATO'ya hayır - Bush'a hayır" protestoları devamlı olarak yapıldı.
71 ülkeden basın temsilcileri geldi. Yüzlerce bilgisayar internetten, diğerleri ise geliştirilmiş özel TV'lerden ve telefonlardan haberleri tüm dünyaya aktarmışlardı. İstanbul toplantısında 3 gün süre ile dünyanın kalbi burada attı.
NATO zirvesi çok kanlı geçebilirdi
NATO Zirvesinin yapılmaması için dünyadaki karşıt güçlerin hareketleri ve onların da ötesinde, bazı örgütlerin gizli çalışmalarının neticesi olarak, NATO toplantısının sabote edilmesi istenmekteydi.O bakımdan her türlü sabotaj veya bomba patlatılması bakımından güvenlik güçlerinin bu hassas devrede çok uyanık olması gerekmekteydi. Bu bakımdan tüm güvenlik güçleri alarmdaydı. Bir güvenlik görevlisi, Başbakan Erdoğan'ın uçağının inişine 2.5 saat kala, havaalanı oto parkında bir bombayı fark etmişti. Bomba otoparkın 4E-8-41 bölgesinde bulunan bir otomobilin yanında bulunmuştu. Çok güçlü patlayıcı maddeden yapılmış olan bu bomba orada bulunan bir oto lastiğinin içinde bulunuyordu.
Bombanın gücü oldukça yüksekti. Yapı özelliği ise Rize uçağında bulunan (Medyanın yazdığına göre) bir "cüzdanın içindeki" 2 gramlık patlayıcı maddenin: "treaceton-tre-hiperoksit" cinsinden olduğu belirtilmişti. Bu maddenin ise çok büyük tarip gücü mevcuttur.
Not: Uçakta bu cüzdanı bulan ve açan temizlikçinin bu iki gramlık patlayıcı maddenin şiddetiyle eli ve parmakları kopmuştu)
Ayrıca "MLKP" Örgütü tarafından buraya yerleştirildiği de zannedilmektedir. Oto parktaki bu bomba patlamış olsaydı, tüm otopark çökecek ve altındaki otoların da depolarındaki benzinden ötürü zincirleme patlamalar oluşarak, tam bir kaos gerçekleşecekti. NATO zirvesi için ise bu durum çok ters etki yapacaktı. Belki de toplantı için, caydırıcı olacaktı ve iptal edilecekti. Öte yandan, yüzlerce insanın ölümüne ve büyük maddi ve prestij kayıplarına sebep olabilecekti. Bu feci durumdan ise, çoğu zaman olduğu gibi, bizi Cenab-ı Hakk'ın Türk milletine karşı büyük lütfu kurtardı. Burada, Türk güvenlik personelinin uyanıklığı ve biraz da tecrübeli olmasının da büyük rolü söz konusu olmuştur. Ama bombanın patlama zamanından iki dakika önce etkisiz hale getirilmesi de, hakikaten bir mucizenin ta kendisi sayılabilir!
NATO'nun oluşum tarihi ve nedenleri
1 - 20. yüzyıldaki iki savaş, insanlık için felaket getirmişti.
2 - 2. Dünya savaşından sonra, dünyada 2 kutup oluşmuştu. Demokratik kutup (NATO - 1950'lerde) ve demir perde (komünist bloku mevcuttu).
3 - 12 üyelik olarak kurulan NATO'ya, Türkiye de 12 Şubat 1952'de katıldı. 1955'te de Warshava Paktı karşıt blok olarak, Sovyetler Birliği tarafından kuruldu.
4 - Daha sonra NATO'ya Almanya ve İspanya da katıldı.
5 - 1990'larda Sovyetler dağıldı ve Warshava paktı da çöktü.
6 - NATO ilk kez, Bosna ve Kosova için fiilen harekete geçti. İki kutuplu dünya 1950'lerden - 1990'lara kadar, soğuk savaş şeklinde devam etti. Bu dönemde NATO-Kuzey Kore ve komünist Çin'e karşı, Kore savaşına katıldı ve diğer bölgelerde bazı ufak tefek müdahalelerde bulundu.
7 - Fakat NATO Afganistan'da da fiilen taraf oldu - katıldı.
8 - Irak Savaşına da ABD'nin yanında bazı ülkeler yer aldı.
9 - Ankara'ya Bush dün akşam geldi, (27.6.04.)
10- Hilton Oteli'ne gitti ve o gece orada kaldı.
11 - Cumhurbaşkanı Sezer'i Çankaya'da ziyaret etti konuşmalar yapıldı.
12 - Fakat daha önce Başbakan Erdoğan'ı da ziyaret etmiş bulundu. Böylece Protokol sırasını da kısmen bozmuş oldu.
13 - Anıtkabir'e gitti ve saygı duruşunda bulundu, kabre çelenk koydu,
Zirve Vadisi muhasarası, trafiğe kapanan yollar, sıkı polisiye tedbirleri, aramalar, çevirmeler ve diğer uygulamalar, bazı insanları hayatlarından bezdirdi.
İstanbul'da yoğun protestolar yapıldı ve mitingler-toplantılarda molotof kokteylleri atıldı, arabalar devrildi, yakıldı, camlar kırıldı, birçok saldırı yapıldı ve polisle verilen bilgilere göre birkaç itfaiye arabası, 25-30 sivil araba zarar gördü.
"NATO'ya hayır - Bush'a hayır" protestoları devamlı olarak yapıldı.
71 ülkeden basın temsilcileri geldi. Yüzlerce bilgisayar internetten, diğerleri ise geliştirilmiş özel TV'lerden ve telefonlardan haberleri tüm dünyaya aktarmışlardı. İstanbul toplantısında 3 gün süre ile dünyanın kalbi burada attı.
NATO zirvesi çok kanlı geçebilirdi
NATO Zirvesinin yapılmaması için dünyadaki karşıt güçlerin hareketleri ve onların da ötesinde, bazı örgütlerin gizli çalışmalarının neticesi olarak, NATO toplantısının sabote edilmesi istenmekteydi.O bakımdan her türlü sabotaj veya bomba patlatılması bakımından güvenlik güçlerinin bu hassas devrede çok uyanık olması gerekmekteydi. Bu bakımdan tüm güvenlik güçleri alarmdaydı. Bir güvenlik görevlisi, Başbakan Erdoğan'ın uçağının inişine 2.5 saat kala, havaalanı oto parkında bir bombayı fark etmişti. Bomba otoparkın 4E-8-41 bölgesinde bulunan bir otomobilin yanında bulunmuştu. Çok güçlü patlayıcı maddeden yapılmış olan bu bomba orada bulunan bir oto lastiğinin içinde bulunuyordu.
Bombanın gücü oldukça yüksekti. Yapı özelliği ise Rize uçağında bulunan (Medyanın yazdığına göre) bir "cüzdanın içindeki" 2 gramlık patlayıcı maddenin: "treaceton-tre-hiperoksit" cinsinden olduğu belirtilmişti. Bu maddenin ise çok büyük tarip gücü mevcuttur.
Not: Uçakta bu cüzdanı bulan ve açan temizlikçinin bu iki gramlık patlayıcı maddenin şiddetiyle eli ve parmakları kopmuştu)
Ayrıca "MLKP" Örgütü tarafından buraya yerleştirildiği de zannedilmektedir. Oto parktaki bu bomba patlamış olsaydı, tüm otopark çökecek ve altındaki otoların da depolarındaki benzinden ötürü zincirleme patlamalar oluşarak, tam bir kaos gerçekleşecekti. NATO zirvesi için ise bu durum çok ters etki yapacaktı. Belki de toplantı için, caydırıcı olacaktı ve iptal edilecekti. Öte yandan, yüzlerce insanın ölümüne ve büyük maddi ve prestij kayıplarına sebep olabilecekti. Bu feci durumdan ise, çoğu zaman olduğu gibi, bizi Cenab-ı Hakk'ın Türk milletine karşı büyük lütfu kurtardı. Burada, Türk güvenlik personelinin uyanıklığı ve biraz da tecrübeli olmasının da büyük rolü söz konusu olmuştur. Ama bombanın patlama zamanından iki dakika önce etkisiz hale getirilmesi de, hakikaten bir mucizenin ta kendisi sayılabilir!
NATO'nun oluşum tarihi ve nedenleri
1 - 20. yüzyıldaki iki savaş, insanlık için felaket getirmişti.
2 - 2. Dünya savaşından sonra, dünyada 2 kutup oluşmuştu. Demokratik kutup (NATO - 1950'lerde) ve demir perde (komünist bloku mevcuttu).
3 - 12 üyelik olarak kurulan NATO'ya, Türkiye de 12 Şubat 1952'de katıldı. 1955'te de Warshava Paktı karşıt blok olarak, Sovyetler Birliği tarafından kuruldu.
4 - Daha sonra NATO'ya Almanya ve İspanya da katıldı.
5 - 1990'larda Sovyetler dağıldı ve Warshava paktı da çöktü.
6 - NATO ilk kez, Bosna ve Kosova için fiilen harekete geçti. İki kutuplu dünya 1950'lerden - 1990'lara kadar, soğuk savaş şeklinde devam etti. Bu dönemde NATO-Kuzey Kore ve komünist Çin'e karşı, Kore savaşına katıldı ve diğer bölgelerde bazı ufak tefek müdahalelerde bulundu.
7 - Fakat NATO Afganistan'da da fiilen taraf oldu - katıldı.
8 - Irak Savaşına da ABD'nin yanında bazı ülkeler yer aldı.
9 - Ankara'ya Bush dün akşam geldi, (27.6.04.)
10- Hilton Oteli'ne gitti ve o gece orada kaldı.
11 - Cumhurbaşkanı Sezer'i Çankaya'da ziyaret etti konuşmalar yapıldı.
12 - Fakat daha önce Başbakan Erdoğan'ı da ziyaret etmiş bulundu. Böylece Protokol sırasını da kısmen bozmuş oldu.
13 - Anıtkabir'e gitti ve saygı duruşunda bulundu, kabre çelenk koydu,
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006