Yabancı paraların bir ülkenin topraklarında dolaşımda bulunması demek o ülkenin zenginliklerinin yabancı ülkelere aktarılması demektir.
MEM'de kambiyo sistemi ithalat ve ihracata dayalı olarak uygulanacaktır. Bu takdirde yabancı paranın değerini global sermaye sahipleri değil, ülkelerin merkez bankaları belirleyecektir. Hem kontrol devletlerin kendi elinde olacak, hem de yabancı paranın fiyatı gerçek değerinde ülkelerin çıkarlarına uygun bir fiyat düzeyinde konumlanacaktır ve döviz bir yatırım aracı olmaktan çıkacaktır. Bunun da ülkemize iki faydası vardır. Birincisi; milli gelirin küresel güçlere transferi engellenecek ikincisi; yabancılar ülke ekonomileri üzerinde istedikleri gibi oyun oynayamayacaklardır.
MEM'de piyasaların hakimi global güçler değil, bizatihi milletin kendisi olacaktır.
Eğer bir ihracat yapılırken karşılığında ülkeler kendi paraları yerine üçüncü bir ülkenin para birimini kabul ederlerse bunun adı ihracat olmaktan çıkar, yerli kaynakların başka ülkelere aktarılması olur. MEM'de ihracat yerli paranın etki alanlarının oluşturulması için kullanılacaktır. Yani üretilen ürünlerin pazar bulduğu alanlar, aynı zamanda yerli paranın da kullanım alanı olacaktır.
MEM'in Türkiye örneğinde kaynaklara da bir göz atarsak eğer paha biçilemez bir hazinenin üzerinde oturduğumuz kesin.
Tarım sektörümüz, hayvancılık, denizcilik, ormancılık, madencilik, enerjilerimiz... Bunların hepsi bizler için birer kaynaktır.
MEM'de tarım kesimini ele aldığımızda şunları söyleyebiliriz;
- İlk olarak tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılarak, iklim ve toprak özelliklerine göre tarımsal ürün grupları belirlenecektir. Üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve AR-GE çalışmaları yapılacaktır.
-Tarıma elverişli devlet arazilerinin uzun vadeli sembolik fiyatlarla tarım köylüsüne kiraya verilmesi sağlanacaktır. Bu sayede yeni istihdam alanları artacak, üretim artacak ve devlet kazanmış olacaktır.
-Devlet tarım kesimini destekleyerek yeni teknolojilerin transfer edilmesini, yenilenmesini sağlayacaktır.
-Devlet çiftçiye gerekli finansmanı daha ürününü ekmeden önce vererek ürettiği ürüne pazar garantisi verecektir. Çiftçinin görevi üretmek olacak, pazarlama ile ilgili bir problemi olmayacaktır.
-Çiftçiden planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacaktır.
-Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi getirilerek üreticilerin zararları karşılanacaktır.
- Yerli üretim ithal ürünlere karşı gümrük duvarları yoluyla korunacaktır. Çiftçilere ise emeklilik ve Sosyal güvenlik imkanı sağlanacaktır.
Tarım sektörü ile ilgili daha birçok proje devlet tarafından yapılacaktır.
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -3- / 16.03.2022