Ekonomi politikaları için önemli olan toplumun bütün fertlerine iş ve aş imkanı sağlamaktır. Ama ne yazık ki Kapitalist ekonomi modellerinin hiçbiri, toplumun tamamının refah düzeyini yükseltmeyi hedeflememiştir.
Kapitalist anlayışlar kaynakların sınırlı olduğu yanlışından yola çıktığı için, toplumun her kesiminin gelirinde meydana gelecek artışların nüfus artışına sebep olacağı, böylelikle kaynaklarında nüfusa yetmeyeceği endişesini taşımaktadır. İşte bu yüzden işçi ücretlerinde düşüklük ile nüfus artışını azaltacağını öngörüyorlar.
Ancak tüketimde meydana gelen bir artış üretimi artıracağı gibi emek talebini de yükseltir ve işsizlik azalır. Tam tersi eğer ki tüketim azalırsa işsizlik artar ve işçi ücretleri ise daha da azalmaya devam eder.
(Emek talebi; firmaların talep ettiği işgücü miktarıdır.)
Yani eğer piyasalarda tam istihdamın gerçekleşmesini istiyorsak yeterli tüketimin olması şarttır.
Tam istihdam düzeyi gerçek işçi ücretinin ortaya çıktığı düzeyde olacağı için işçi ücretleri de asgari geçim düzeyinin üzerinde konumlanacaktır ve gelir dağılımında daha dengeli bir dağılım ortaya çıkacaktır.
Reel işçi ücretlerinde meydana gelen artış, maliyetlerin yükselmesine veya üreticinin kârının azalmasına neden olmayacaktır. Çünkü MEM'de kaynakların devreye konulması sonucu elde edilen gelir karşılığında üretici de maliyetlerin artışına karşı çeşitli muafiyetlerle sübvanse edilecektir. Böylelikle sadece üretici değil, tüketici de işçi ücretlerinden kaynaklanan bir fiyat artışı ile karşılaşmayacaktır.
Tam istihdam için, sürekli büyüme için, gelir dağılımında denge için tüketim şarttır. Tüketim kesiminin içinde özellikle hedef hane halklarıdır. Ekonomi politikaları için de hedef tüketim ile üretimin arasındaki dengenin oluşturulmasıdır. Bu ikisi arasındaki farkı devlet senyoraj geliriyle tamamlayıp sosyal devlet yardımlarıyla tüketiciye aktaracaktır. Tüketim için belli bir paranın dolaşımda olması lazım ve aynı zamanda gelir dağılımında da bir dengenin olması gerekiyor.
Tüketimden kasıt ilk olarak gelir seviyesi az olan hane halkına tasarruf edebilecek kadar para desteği yapılmalıdır. Çünkü tasarruf noktasına kadar tüketici elde ettiği gelirinin tamamını tüketir, bu da üretim ile tüketim arasındaki farkı azaltır.
Bu sebepten dolayı Milli Ekonomi Modeli'nde hedef hem üreten hem de tüketme kabiliyetine sahip bir toplum ortaya çıkarmaktır.
(devam edecek...)
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -3- / 16.03.2022