Bir paranın milli para olup olmadığı, üzerinde yerli para yazmasıyla anlaşılmaz. Burada önemli olan paranın ne karşılığı basıldığıdır. Merkez Bankalarının kasalarında faizle alınarak tutulan borç karşılığında basılan paranın, milli para ile uzaktan yakından bir alakası yoktur. Milli olmayan paralar ise ülkeleri borç batağına sokup batmasına sebep olur.
Milli para kavramı MEM'in (Milli Ekonomi Modeli) iktisat literatürüne kazandırmış olduğu bir tanımdır. Peki, nedir Milli Para?
"Milletlerin ürettikleri katma değer ve sahip oldukları kaynaklar karşılığı basılan paradır."
Milli paralarla dış ticaretin olabilmesi için iki ülkenin de kendi milli paraları ile alışveriş yapmaları gerekir. Milli paralarla ticaret tezi ise başta BRICS ülkeleri olmak üzere tüm dünyada kabul görmüştür.
Bir başka önemli konuya değinmek gerekirse o da talep (tüketim), arz (üretim) ve denge konusudur.
Talep, ekonomilerin seyrini belirleyen ana unsurdur. Talebi kontrol ederek ekonominin genel seyrine yön vermek mümkündür. Talebi belirleyen 3 temel unsur vardır;
İhtiyaç, gelir düzeyi ve ürünün fiyatı.
Eğer bir bireyin gelir düzeyi çok düşük ise, fiyatlarda meydana gelen düşüş talepte hiçbir değişiklik yapmaz. Yani açlık seviyesinde olan bireyler piyasaya karşı ölü konumundadır, temel ihtiyaçlar dışında piyasa onları ilgilendirmez.
Arzı etkileyen unsur ise taleptir. Arz ve talep oranı piyasa fiyatlarını belirler. Eğer piyasada oluşan talep miktarını karşılayacak miktarda arz sağlanırsa ekonomiler için sürekli büyüme olacaktır. Sürekli büyümenin olduğu düzey ekonominin denge konumunu koruduğu düzeydir.
Kapitalist sistemin dediği gibi, piyasa kendi kendini dengeler iddiası ise tamamen yanlıştır. Tek başına bırakılan sistem kendi kendine dengeye ulaşamaz. Muhakkak bir dış müdahale ile sistem dengeye getirilmelidir ve her kesimin hakkını koruyacak olan bir ekonomi modeli gereklidir.
Ama önemli olan ise verimliliktir. Verimliliği artırmanın temelinde; yetişmiş insan gücü, teknolojinin gelişmesi, yeni üretim tekniklerinin bulunması ve üretim faktörlerinin geliştirilmesidir. Bunların yanı sıra bütün insanlara kabiliyetlerini ortaya koyacak sermaye desteğinin verilmesi verimliliği en üst konuma çıkaracaktır.
MEM bu konuda üretim yapmak isteyen, proje sahibi olan veya yeni üretim teknikleri geliştirebilen herkese devlet tarafından faizsiz kredi verecektir. Bu desteklerle AR-GE harcamalarının en üst düzeyde olması sağlanacaktır. Böylece tam bir fırsat eşitliği sağlanacak, para ise tabana yayılacaktır.
(devam edecek...)
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022