Gün geçmiyor ki Türkiye'de olaylar azalsın. O kadar hızlı gelişiyor ki her şey. Birini sindiremeden, suçluları ortaya çıkaramadan bir diğer olay patlak veriyor. Gelişmiş ülkelerde 40 yılda bir olan olaylar bizim ülkemize sıra gelince peş peşe olabiliyor.
Önce Trump resmen ABD'nin yeni başkanı oldu, son dakika haberleri ile adım adım izledik.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a ve peşinden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a Cumhurbaşkanına hakaret iddiası adı altında gözaltı ve suçlamalarda bulunuldu.
Bolu Kayak Merkezi'nde çıkmış olan yangında maalesef 66 canımızı kaybettik. Los Angeles'ta neredeyse tüm şehir yanıyorken can kaybı 24, bizim ülkemizde tek bir binada çıkan yangında 76 canımız gidiyor.
Millet isyan ediyor. Bu kadar pahalı bir ülkede en ucuz şey insan canı mı diye?
Bu bahsettiğim konuların her biri hakkında uzun uzun makaleler yazabilirdik ama o kadar hızlı gelişiyor ki olaylar. O kadar hızlı değişiyor ki gündem, belki bu yazı yayınlanana kadar daha ne yeni gündemler ile karşı karşıya kalacağız.
Haberlere bakıyorum, Trump'ın imzaladığı yeni kararnamelere mi göz atsam, Hüseyin Baş'a ve Ümit Özdağ'a yapılan haksızlığa mı dikkatimi versem, yoksa Bolu'da olan yangına mı üzülsem, giden canlarımıza mı yansam karar veremiyorum. Bolu'daki yangın hepimizi çok çok üzdü. Ama diğer olaylar da hafife alınır olaylar değil diye düşünüyorum. Hepsinin üzerinde durulmalı, adalet sağlanmalı.
Evet, 2025 yılına hızlı bir giriş oldu. Her yıl bir öncekinden kötü olmaya başladı. Dünyada da ülkemizde de güzel olan bir şeye rastlamak artık lüks oldu. Bir yana bakıyorsun yangınlar, bir yana bakıyorsun savaşlar, bir yana bakıyorsun fakirlik, bir yana bakıyorsun korku, ihanet. Dünyanın dört bir yanı sarılmış gibi.
UFO tehdidi var diyorlar, Dünyada tek başımıza değiliz diyorlar. Dünya içten kaynıyor, iç tehditlerle dolu, başımıza gelmeyen kalmıyor, daha ne olabilir ki demeden daha neler neler oluyor. UFO sen şöyle bir köşede dur lütfen. Bir de siz çıkmayın başımıza.
Kaldıramıyoruz artık… Millet yıldı, yoruldu, bunaldı. Değişsin artık şu düzen, bitsin savaşlar, dursun anaların gözyaşları; gelsin adalet, hukuk. Haklı haklı ilan edilsin, haksıza gereken ceza verilsin. Geleceğimizle oynanmasın, bugünümüz zehir olmasın. Bu duygularla yüklü tüm insanlık.
O zaman şunu diyeceğim. Şu dünyadan bir Haydar Hoca geçti, biz bir damla su istedik o okyanusları serdi. Dinlemediniz. Şimdi Hüseyin Baş o okyanusun başında.
Ey Halk! Gelin şu düzeni birlikte inşa edip insanca yaşamanın onuruna kavuşalım... Gerçekten başka çare yok.
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022