Seçime sayılı günler kaldı. Meydanlar ve ekranlar kin kokuyor, nefret koyuyor. Niçin? Görünürdeki sebep koltuk için, koltuku kaptırmamak için. Peki, değer mi! İmanının ispatı gayretinde olan hiçbir Müslüman bu soruya "evet" demez, diyemez. Bilir ki, mal ve makam gelip, geçicidir. Zor bir imtihandır. Hesabı ağırdır. Evet, meydanlarda kin var, nefret var, aşağılama var, haline bakmama var, dün neydin şimdi nesin, dün ne demiştim, bugün ne diyorum, aynasına bakmama var. Ve ilk sırada Tayyip Erdoğan var. Ve muhalefet, Erdoğan kadar olmasa da onlarda var. Bugün Erdoğan, kardeşi Gülen için demediğini bırakmadı. Açık tehditlerini, yergilerini, sövgülerini tek tek sıralıyor. Niçin? Hak için mi? Vatan ve millet için mi? Bu sorunun cevabı "evet" olamaz. "Evet" de, diyemezsiniz. Eğer öyle olsaydı, Erdoğan bu hale düşmezdi.Erdoğan'ın hedefinde sadece Gülen yok. Muhalefet var, devlet kurumları var, partisinden olmayan belediyeler var, iş adamları var, medya var, öğrenciler var, halk var? Kısaca Erdoğan gibi düşünmeyen, Erdoğan'ı alkışlamayan, desteklemeyen herkes var. Haliyle meydanlara taşan bir etki, tepki var. Ve bu etki, tepkinin sonucunun ayrılık, kin ve gözyaşı olacağını hala idrak edemeyen (sözüm onlara) liderler var. Meydanlarda fark yaratan, farklı olan, siyasi ve sosyal duruşu belli, hesabını Hakk'a göre yapan, milletin varlığını ve devletin bölünmez bütünlüğünü gaye edinen, dediğini yapan, yaptığını diyen, plan ve projesi olan tek bir lider var. Prof. Dr. Haydar Baş var. Sayın Baş bu meydanlara yeni çıkmadı. Seçimler nedeniylede çıkmadı. Vatanı için, milleti için hep meydandaydı.Sayın Baş'ın özel helikopterleri, uçakları, 5 yıldızlı otobüsleri yok. Ama yıllardan beri her hafta ya ekranlarda, ya da meydanlarda milletimiz ile buluşuyor. Devlet ve milletimizin siyasi ve sosyal durumunu rakamlarla, yaşadığımız gerçeklerle izah ediyor. Bu gidişatın sebep ve sonuçlarını anlatıyor. Ve çıkış yolunu, kurtuluşu, huzur ve güven ortamının plan ve de projelerini yine ilmi ve uygulamalı ispatlarla ortaya koyuyor. Bugün meydanlarda özellikle Erdoğan ve kurmayları artık insanların cibilliyetinden, soysal hayatına, mezhebine kadar bir sorgulama içindedirler. Böyle bir mantığın iman ve ahlak kuralları içinde tanımlaması yoktur. Sayın Baş (hepimizin yapması gerektiği gibi) insanların, kişiliklerini değil fiillerini sorgular, bakar, tartar. Terazisi bellidir. Doğruya doğru, eğriye eğri, der. Bunu şikayet, aşağılama, kendini haklı çıkarma mantığıyla değil doğru ve yanlışı birbirinden ayırt etme, yanlıştan vazgeçirme mantığıyla yapar. Bakın! 1998'de Gülen bir diyalog furyası başlattı. Sayın Baş, Gülen'e, girdiği bu yolun İslam itikadına ters olduğunu Kuran'dan, Sünnetten delillerle tek tek anlattı. Maalesef Gülen girdiği bu yoldan dönmedi. Sayın Baş, bu sefer ülkemizdeki sosyal yapılanmalara, medya organlarına vs. heyetler göndererek, başlatılan bu "dinler arası diyalogun" devlet ve milletimizde yapacağı itikadı ve siyasi yıkımları yine Kuran ve Sünnet penceresinden anlattı. Yine bu pencereden hazırladığı belgeleri, ülkemizin her yöresindeki din görevlilerine gönderdi. Ama maalesef dikkate alınmadı. Sayın Baş, meydanlara çıktı. Ortaya konulan bu "diyalog" fiiliyatını milletimize anlattı, anlatıyor, anlatacak?Sayın Baş, siyasi arenada da aynı mantığı sergiliyor. Çiller'e gümrük birliğine girme, tavsiyesinde bulundu. Girdiler. Erdoğan'a, dinler arası diyaloga yanaşma, Ortadoğu'daki haçlı oyunlarına alet olma, AB'den, ABD'den bize hayır gelmez, işte model işte proje al uygula, dedi. O gitti, Gülen ile kardeş, ABD ile dost, AB ile yoldaş oldu. İşte geldiğimiz nokta. Sayın Baş, iktidarın dinlemediği çağrıyı muhalefete de yaptı; Gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım. Dinlemediler. İşte geldiğimiz nokta. Evet, geldiğimiz noktada Türkiye bölgesinden yalnız kalmış, dostlarını yitirmiş, ekonomisi bitmiş, milli ve manevi değerleri zedelenmiş bir ülke. Ve bu ülkede tek amacı koltuk olan kişilerin meydanlara saçtığı kin, nefret söylemleri?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025