TV kanallarını gezerken ekonomi başlıklı bir programa denk geldim ve hiç bilmediğim inanılmaz bilgiler edindim!
Konuşmacı Prof. Dr.Veysel Ulusoy'du.
Hoca, iktisat literatürüne girecek (!) acayip tespitlerde bulundu.
Piyasaların çöktüğü, halkın iflas ettiği, bankalara borçların alıp başını gittiği şeklindeki girişten sonra çözümün; talebin artırılması, tüketimin canlandırılması yani piyasalara para enjekte edilmesi gibi uygulamaların şart olduğundan bahsetti.
"Bütün ülkeler pandemide piyasalara para enjekte etti ve talebi artırdı" diyerek devam eden Ulusoy, paranın piyasalara basılıp sürülmesiyle enflasyonun olmayacağını, kısa süreli olsa da uzun vadede etkisini kaybedeceğinden her şeyin tıkırında gideceği tespitinde bulundu.
İzlerken inanın ikileme düştüm.
Haydar Hoca konuşuyordu sanki.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli (MEM) adlı eserinin 139. sayfasındaki tüketim bölümünden alıntılandığı çok belli ama önü arkası yok tabi ki…
Dünyada bu işin kitabını yazan ve ekonomiyi çok çok iyi bilen tek adam Prof. Dr. Haydar Baş.
Kitabının orasından burasından intihallerle şovlara hiç gerek yok!
Türkiye'de birçok siyasetçi gibi kimi akademisyenler de, önünü arkasını tam okumadan ve anlamadan intihalde bulundukları Haydar Baş'a ait olan MEM tezi, insanlık tarihinin en büyük devrimi olarak, 500'ü aşkın yabancı akademisyen tarafından 2005 yılında tescil edilmiş ve bütün dünyaya ilan edilmişti.
Yetmedi, bugün başta Rusya olmak üzere BRICS ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) 2006 yılından itibaren uygulamaya koyulmuştur.
2008'de ABD, ekonomik krizde bu model sayesinde çöküşün eşiğinden dönmüştür.
Özellikle de Çin ve Rusya'ya ABD tarafından uygulanan tarihi ambargolara karşı bu ülkeler, "MEM" sayesinde dimdik ayakta kalabilmiş, yetmedi tarihin en büyük kalkınma hamlesini başlatmışlardır.
Pandemi sürecinde ise bütün ülkeler, piyasaları hareketlendirmek ve talebi canlı tutmak için tüketimi devreye koyacak parasal genişlemeyi bu modelden esinlenerek devreye koymuşlardır.
10 uluslararası MEM kongresi yapıldığında burun kıvıran Türkiye'deki sözde İktisatçı akademisyenler, aradan belli bir boşluk dönemi geçtikten sonra artık intihal de bulunsak kimse çakmaz diyerek adeta fikir hırsızlığı yarışına girmişlerdir.
Oysa bu eşsiz modelin müellifi Haydar Baş Bey hayattayken, "Gelin bir ve beraber olalım, ülkemizi kâinat devleti yapalım" diye bin kere değil, yüz bin kere çağrıda bulunmuştu.
MEM'in 139. sayfasında tüketim kısmından bir paragraf:
"Eğer ekonomiyi büyütmek istiyorsak tüketim kesimini desteklemek zorundayız. Tüketim artmadan, pazar problemi çözülmeden ekonomilerin büyümesi hiç mümkün değildir. Bugün çağımızın en büyük problemi hane halklarının büyük bir kısmının tüketebilme kabiliyetini yitirmiş olmasıdır. İşte asıl üzerinde konuşulması gereken nokta tüketebilme kabiliyetlerinin bu bireylere nasıl kazandırılacağıdır."
En büyük şikâyetim ve şaşkınlığım, Türk milletinin bu gerçekleri bildiği halde afyon yutmuş gibi derin bir uyku ve sessizliğe bürünmüş olma halidir.
A ittifakı gitse ve yerine B ittifakı gelse zannetmeyin ki durum bundan daha parlak olacak!
Kapitalist sistemi terk etmeden ve MEM'i hayata geçirmedikten sonra isterseniz haşa Cebrail'i ekonominin başına getirin sonuç yine kaçınılmaz iflas olacaktır.
"MEM" bir matematiktir.
Onda asla yanılma söz konusu değildir.
Bu model ve modelin yazılı olmayan çok özel kodları, BTP'nin Atatürkçü genç lideri Hüseyin Baş'tadır.
Ben hiçbir yazımı ve tespitimi hamaset üzerine kurgulamam!
Ancak şu hakikati güneşi gördüğüm kadar çok net biliyorum.
Hüseyin Baş, sadece Türkiye'nin ekonomisini dünya birinci liginin en üst seviyesine çıkarmakla kalmayacak, ilmik ilmik işlenen ayrımcılık tasarımı ve oluşan kutuplaşmayı kökünden çözüme kavuşturacak çok özel bir yeteneğe ve de zekâya sahiptir.
Atatürk'ün izinden gidenlerle yol yürünür.
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 25.03.2025
- Ne ekersen onu biçersin! / 24.03.2025