Günümüzde yaşadığımız gelişmelerin detaylarından sıyrılıp, genel gidişata ve nihai sonuçlara bakıldığında, Müslümanlar açısından şu iki vahim tehlikeyi görmek mümkündür:
1- Muhammed (a.s)’ın ümmeti parçalanıyor, birbirinden kopuyor ve birbirine düşüyor.
2- Hz. Muhammed (a.s)’sız bir din ve kurtuluş yolu (deccal dini, batıl) ihdas ediliyor. (Ahir zaman fitnesi).
Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda, her türlü yöntemle ayrılık, tefrika körükleniyor. Yeri geliyor, etnik unsurlar öne çıkarılıyor: Sen Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Türksün, Arabsın, Acemsin… Ayrısın, ayrı olmalısın diye… Kan gövdeyi götürüyor…. Bölünme tamtamları çalınıyor.
Yeri geliyor mezhepsel farklılıklar öne çıkarılıyor: Sen Sünnisin, Şiisin, Alevisin… Farklısın, farklı olmalısın diye… Gayrimüslimler iyi (!), cennetlik (!), ama Şia kötü (!) cehennemlik (!). Şii-Sünni çatışması Irak’ta, Suriye’de, Bahreyn’de, Ortadoğuda sürüp gidiyor.
Yeri geliyor, iktidar, güç ve menfaat kaygıları öne çıkarılıyor. Saltanat kavgası ile İslâm ülkeleri ve Müslümanlar paramparça ediliyor. Emperyalist güçlerle işbirliği içinde yönetimler, İslâm ülkelerini mahvediyor.
Ülkemiz de bu gelişmelerden nasibini alıyor: Kürt-Türk çatışması, Alevi-Sünni çatışması kaşınıyor. Batı güçleri emellerini Türkiye üzerinden kotarıyor.
Buna “Dur” diyecek, bir yürek, bir beyin, bir bilek olmayacak mı? “Müminler kardeştir” ve “Bu millet kardeştir” gerçeğini, tarihi ve sosyolojik ilmi perspektifle öne çıkartıp “Milli Devlet” kavramıyla, bir medeniyet projesi olarak savunan “Dedesi Sarıkamışta şehit” Prof. Dr. Haydar BAŞ Bey var…
Aktüel olarak başlatılan Şii-Sünni çatışmalarına (Irak’ta, Suriye’de, Bahreyn’de…), Türkiye’de kaşınan Alevi-Sünni gerginliğine ve ayrımcılığına, müşahhas, elle tutulur bir panzehir var: Ehl-i Beyt’te buluşma…
Sünnilerin ve Şianın ortak paydası: Allah Resûlü Muhammed (a.s) ve Ehl-i Beyte sevgi, saygı ve bağlılık… Allah bir ve Kur’an Hak… Kıble Kâbe…
Prof. Dr. Haydar BAŞ Bey’in gerek Ehl-i Beyt Külliyatı, gerekse Ehl-i Beyt Sempozyumları, apaçık bir çözümün ifadesidir. Bu ağır ve acil fitneyi bertaraf etmeye yeter. Tarihi bir hizmettir.
İkinci olarak, dinlerarası dialog faaliyetleri ile “Hz. Muhammed (a.s)’ı” dışlayan gayrimüslimleri hak ve salih gösteren, Tevhid ile teslisi eşitleyen, Hak ile batılı karıştıran “deccal fitnesine” karşı, çeyrek asırdır yürüttüğü mücadelesi ki, bunu tarih not düşecektir ve çok önemseyecektir.
Hakk’ın sesi olmak, tevhidin yüreğini taşımak, asırlardır İslâm’a hizmet etmiş bir milletin evlatlarını Hristiyanlaştırmak isteyenlere karşı büyük ve anlamlı bir uyarı hizmetidir bu…
“Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diyerek müminleri birliğe, Ehl-i beyt’te buluşmaya davet eden ve Hz. Muhammed (a.s)’a inanmadan, tabi olmadan kurtuluş olmaz diyerek deccal fitnesine karşı, insanları uyaran Prof. Dr. Haydar BAŞ Hocamızdan Allah razı olsun… Emeklerini zayi
etmesin…
1- Muhammed (a.s)’ın ümmeti parçalanıyor, birbirinden kopuyor ve birbirine düşüyor.
2- Hz. Muhammed (a.s)’sız bir din ve kurtuluş yolu (deccal dini, batıl) ihdas ediliyor. (Ahir zaman fitnesi).
Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda, her türlü yöntemle ayrılık, tefrika körükleniyor. Yeri geliyor, etnik unsurlar öne çıkarılıyor: Sen Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Türksün, Arabsın, Acemsin… Ayrısın, ayrı olmalısın diye… Kan gövdeyi götürüyor…. Bölünme tamtamları çalınıyor.
Yeri geliyor mezhepsel farklılıklar öne çıkarılıyor: Sen Sünnisin, Şiisin, Alevisin… Farklısın, farklı olmalısın diye… Gayrimüslimler iyi (!), cennetlik (!), ama Şia kötü (!) cehennemlik (!). Şii-Sünni çatışması Irak’ta, Suriye’de, Bahreyn’de, Ortadoğuda sürüp gidiyor.
Yeri geliyor, iktidar, güç ve menfaat kaygıları öne çıkarılıyor. Saltanat kavgası ile İslâm ülkeleri ve Müslümanlar paramparça ediliyor. Emperyalist güçlerle işbirliği içinde yönetimler, İslâm ülkelerini mahvediyor.
Ülkemiz de bu gelişmelerden nasibini alıyor: Kürt-Türk çatışması, Alevi-Sünni çatışması kaşınıyor. Batı güçleri emellerini Türkiye üzerinden kotarıyor.
Buna “Dur” diyecek, bir yürek, bir beyin, bir bilek olmayacak mı? “Müminler kardeştir” ve “Bu millet kardeştir” gerçeğini, tarihi ve sosyolojik ilmi perspektifle öne çıkartıp “Milli Devlet” kavramıyla, bir medeniyet projesi olarak savunan “Dedesi Sarıkamışta şehit” Prof. Dr. Haydar BAŞ Bey var…
Aktüel olarak başlatılan Şii-Sünni çatışmalarına (Irak’ta, Suriye’de, Bahreyn’de…), Türkiye’de kaşınan Alevi-Sünni gerginliğine ve ayrımcılığına, müşahhas, elle tutulur bir panzehir var: Ehl-i Beyt’te buluşma…
Sünnilerin ve Şianın ortak paydası: Allah Resûlü Muhammed (a.s) ve Ehl-i Beyte sevgi, saygı ve bağlılık… Allah bir ve Kur’an Hak… Kıble Kâbe…
Prof. Dr. Haydar BAŞ Bey’in gerek Ehl-i Beyt Külliyatı, gerekse Ehl-i Beyt Sempozyumları, apaçık bir çözümün ifadesidir. Bu ağır ve acil fitneyi bertaraf etmeye yeter. Tarihi bir hizmettir.
İkinci olarak, dinlerarası dialog faaliyetleri ile “Hz. Muhammed (a.s)’ı” dışlayan gayrimüslimleri hak ve salih gösteren, Tevhid ile teslisi eşitleyen, Hak ile batılı karıştıran “deccal fitnesine” karşı, çeyrek asırdır yürüttüğü mücadelesi ki, bunu tarih not düşecektir ve çok önemseyecektir.
Hakk’ın sesi olmak, tevhidin yüreğini taşımak, asırlardır İslâm’a hizmet etmiş bir milletin evlatlarını Hristiyanlaştırmak isteyenlere karşı büyük ve anlamlı bir uyarı hizmetidir bu…
“Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diyerek müminleri birliğe, Ehl-i beyt’te buluşmaya davet eden ve Hz. Muhammed (a.s)’a inanmadan, tabi olmadan kurtuluş olmaz diyerek deccal fitnesine karşı, insanları uyaran Prof. Dr. Haydar BAŞ Hocamızdan Allah razı olsun… Emeklerini zayi
etmesin…
Dr. Abdullah Terzi / diğer yazıları
- “Tüketim en büyük kaynaktır” / 11.12.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019