Beraberdik bir deniz motorunda… Alim, fazıl bir Hak dostunun dudaklarından, motorun arka kısmından denize bakarak söylediği şu sözler önemliydi: "Bu materyalizm ne saçma şey, böyle bir şey olabilir mi? Şu alemdeki düzene ve yaratılışa bak! Tesadüfen kendiliğinden olabilir mi?"
Materyalizm… Yaratıcıyı, O'nun düzenlemesini reddeden, maneviyatı, ruhiyatı, inancı yok sayan bir ideoloji… Hristiyanlığın ve Yahudiliğin tatmin edemediği dünyada, onlara tepki olarak inancı reddederek ortaya çıktı, çıkarıldı…
İnsan kendine bir baksın! Kusurlu bir yanı var mı? Her şey yerli yerince ve muazzam yerleşmiş… En güzel şekilde donatılmış… Biyolojisi, fizyolojisi, anatomisi her şeyiyle mükemmel… Kendi kendine olmuştur demek akıl işi mi?
Ya şu eşsiz kâinat düzeni! Yıldızlar, galaksiler, güneş sistemi, ay, dünya… Asırlardır süregelen uyumlu bir nizam… Kusursuz sürüp gidiyor… Kendiliğinden oldu demek mümkün mü? Ya tesadüfen demek, asla…
Şu suya bak ki, ne haldedir? Hayatın kaynağı sudur. Sadece H2O değil… Akıcı, serinletici, doyurucu… İnsanın %70'i, dünyanın %70'i su. Sadece su bile hayretlere mucib…
Şu âlemde en saçma en tutarsız şey, bir yaratıcıya teslim olmayan inanç ve anlayıştır. O da materyalizmdir. Çünkü o, Yahudi dünyası tarafından icat edilmiş, Yahudi olmayanları sapıtmak ve kendilerine hizmet ettirmek için geliştirilmiş bir ideolojidir.
Siyasal anlamda da, önce Rusya, sonra Çin ve Güney Amerika'da hayat bulan materyalizmin siyasi düşüncesi komünizm ve sosyalizm, bir asırdır insanlığa istenileni vermedi, veremez. Merkezinde insan olmayan, inanç olmayan siyaset, ne kadar eşitlik ve paylaşma söylemleri olsa da, ancak bir gruba politbüroya hizmeti sağlar, halk yığınları ezilir, gider…
Marks, Engels, Lenin, Stalin, Mao ne getirdi? 70-80 sene sonra yok olup gittiler… Kimse komünizmin kurtarıcılığından bahsetmiyor.
Materyalizmin öbür memesinden emen, kapitalizm de, liberalizm de can çekişiyor. ABD ve Batı ülkelerine artık çözüm getirmiyor. ABD imparatorluğu, doları yıkılıyor. Geniş kitleler sıkıntılı… Davos'ta yeni sistem arayışında…
2013'te Rusya Duma'sında 6 saatlik bir sunumla, Prof. Dr. Haydar BAŞ Milli Ekonomi Modelini sundu. Milli paralarla ticareti 2005'te MEM kitabında deklere etmişti… Rusya, Çin, BRİCS ülkeleri, şimdilerde AB ülkeleri, İran ve diğerleri milli paralarla ticareti başlattılar.
Ne oldu? Herkes dolardan kaçıp, ticareti kendi milli paraları ile yapmaya başladı. Doların kullanımı ve dolaşımı azalmaya başladı.
Sayın BAŞ: "Ben Amerika'yı yıktım", derken "milli paralarla ticaret tezinin" dolara vurduğu bu darbeyi kastetti.
Peki, dolar kaybederken, ABD'nin gücü azalacak… Parası ve ordusu ile kovboyluk yapanlar, paraları erirken orduları da eriyecek…
Yani dolar yoksa, ABD ordusu da yok demektir.
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019