Mehmetçiğimizin savaş kabiliyeti tartışmaya açılmayacak kadar mükemmel. Buna tarih şahit olduğu gibi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı da en önemli delillerden birisi.Son yıllarda PKK ile verilen mücadeleyi de lütfen hafife almayın. Çünkü bu mücadele sadece 3-5 çapulcuya karşı verilmedi. Karşımızda, ülkemiz ve bu coğrafya üzerinde emeli olan birçok ülkenin PKK kılığında silahlı ve silahsız ajanları da vardı. Yani bu mücadeleyi biz, asıl olarak küresel güçlere karşı verdik. Onların piyonu olan PKK ise aslında ihmal edilebilecek kadar önemsizdi. Bu önemli gerçeğin altını sık sık çizmekte fayda var. Son yaptığımız hava ve kara operasyonunda da askerimiz yine üzerine düşeni yaptı ve yapmaya çalışıyor. Fakat bunun diğer operasyonlardan önemli bir farkı var. Daha önceki operasyonlarda kendi milli irademizle karar alıp, hedefi on ikiden vurabiliyorduk. Özellikle Saddam zamanında, Kuzey Irak'a yapılan ani baskınlar PKK'ya ve destekçilerine çok büyük zayiatlar veriyordu.Neticede PKK bir dönem susmak zorunda kaldı. Eğer ABD'nin, İsrail'in ve diğer destekçilerin yardımı olmasaydı, yeniden ayağa kalkması imkansızdı. Ama ABD'nin Irak'ı işgali ile yeniden kuvvet buldu ve İsrailli eski generallerin verdiği eğitimle de daha tecrübe kazandılar. Modern silahlar, haddi hesabı olmayan para yardımları, Barzani ve Talabani tarafından sağlanan siyasi destek ve diğer unsurları da ilave ettiğimizde PKK yeniden karşımıza dikildi.ABD Genelkurmay eski Başkanı'nın da ifade ettiği gibi, Türkiye, Kuzey Irak'ta bir peşmerge devleti kurulana kadar PKK ile angaje tutuldu.Neticede Kuzey Irak'ta devlet başkanı, başbakanı, parlamentosu, başkenti, merkez bankası, yeri parası, üniversiteleri olan bir devlet yapılanması oluşturuldu. PKK artık görevini tamamlamıştı. ABD PKK'yı bitirirken de belirli hedeflere ulaşmak istiyordu. Bunlardan birisi Barzani'nin Türkiye tarafından resmen tanınması, ikincisi ise İran savaşında Türkiye'nin, "askeri" olarak işin içinde olması.Görünen o ki, ABD bu tavizleri siyasetten aldı, şimdi de milletin ve askerin iknasına çalışıyor. Sonucu yakında göreceğiz.Sınır ötesi operasyon mutlaka yapılmalıydı; ama ABD'nin verdiği sözde istihbaratla, Barzani ve Talabani'nin bilgisi dahilinde, görevini bitirmiş olan PKK'nın boşalttığı alanlara yapılan bir operasyon ne kadar hedefi vurur?Bütün bu gerçeklere rağmen; ABD'nin, Talabani'nin ve Barzani'nin bizi tuzağa çektikleri için sevindikleri bir atmosferde, bu durumu avantaja çevirmemiz elbette ki mümkün. Nasıl mı?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda oldukça önemli bir öneride bulundu. Eğer bu öneri yerine getirilirse Türkiye, büyük bir avantaj yakalamış olur.İşte tarihi öneri: "TSK madem bu bölgeye girdi, Musul ve Kerkük'te ağırlığını hissettirmeli; Türkmenlerin gasp edilen haklarını onlara iade etmelidir"Musul ve Kerkük'ün daha önce Türkiye'nin kırmızı çizgileri olduğunu hatırlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Burasını korumak ve kollamak Türkiye'nin mükellefiyetindedir. Bu iktidar döneminde Musul ve Kerkük, Türkiye'nin garantisinden çıktı. TSK madem bu bölgeye girdi, Musul ve Kerkük'te ağırlığını hissettirmeli; hatta orada Irak'ın işgali sonrasında gerçekleşen hak ihlallerini tespit ederek, kimin hakkı ihlal edilmişse bunları sahiplerine iade etmelidir. Ne olmuştu, hatırlayalım: Türkmenlerin mezar taşları imha edilmişti, tapu daireleri ve nüfus müdürlüklerindeki kayıtlar yok edilmişti. Bunların önüne geçilebilir. Onlar ne yaptıysa, sen de bir benzerini yapacaksın. Biz gidin orasını işgal edin, demiyoruz. Kimin hakkı ihlal edilmişse, Arap'ınsa Arap'ın, Türkmen'inse Türkmen'in, hakları geri verilsin, diyoruz." "Bu iki şehir merhum Abdülhamit'in tapulu arazisidir. Madem TSK buraya girdi, bu neticeyi almaya mecburuz."Eğer Sayın Baş'ın bu önerleri yerine getirilirse ne olur:* Türkiye, kırmızı çizgilerine sahip çıkarak özgüvenini yeniden kazanır, imajını tazeler.* Bu coğrafya üzerinde oyun kurucuların oyunları bir anda bozulur.* Kim gerçek dost, müttefik, kim gerçek düşman belli olur. Bunu zaten yakın bir zamanda öğreneceğiz, bari kontrol bizde olsun.* Burada haksızlığa uğrayan Türkmenlere sahip çıkılmış olur, hakları iade edilir.Peki, ABD'nin bu aşamada bir zararı olabilir mi?Irak ve Afganistan bataklığına batmış olan ABD'nin bu aşamada yapabileceği çok fazla bir şey yoktur. Çünkü bu durumdayken İran ile başa çıkamayacağı için Türkiye'yi işin içine çekmeye çalışıyordu. Planlar alt üst olacaktır ve Ortadoğu'da planlanan küresel yıkım projesi bir anda yıllar sonraya ertelenecektir. Unutmayalım ki Ortadoğu ve ülkemiz üzerinde hesabı olanlar Türkiye'ye rağmen bu yıkımı başaramazlar. Türkiye, askeriyle, siyasetiyle ağırlığını milli menfaatler doğrultusunda koyarsa, bu coğrafyada işgallerin bir anda sona erdiğini de göreceğiz.Buna ulaşmak için gücünü milli iradeden alan ve ona ihanet etmeyen siyasi bir irade lazımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025