İngiltere'de yayımlanan Financial Times gazetesinde bir yazar AB'nin geleceği konusunda bazı senaryolar gündeme getirdi. Türkiye yıllar sürecek olan müzakere sürecinin sonuna geldiğinde AB'nin artık eski AB olmayabileceği bu yazıda belirtilmekte.
Financial Times yazarı İngiltere'nin de aralarında bulunduğu bazı AB üyesi ülkelerinde halkın anayasaya karşı bir tutum içerisinde olduğunu ifade ederek, AB yapısında bazı değişiklikler olabileceğini belirtmiş.
AB'nin gelecekte alacağı bu yeni yapıda bir iç çekirdek (hard core) ve bu çekirdek çevresinde bir dış çeper (light Avrupa) oluşacağı ifade ediliyor.
Bazı AB'li yetkililer tarafından son dönemde AB'nin aldığı bazı kararların ve yapılan değişikliklerin Türkiye'nin AB üyeliğini zorlaştırmak amacı taşıdığını defaten ifade etmişlerdi. Bu iç çekirdek ve dış çeper yapısal değişikliğini de bu kapsamda değerlendirmek daha doğru olacaktır.
AB, 2014'ten önce olmayacağını ifade ettiği ve 2025'i bulabilecek olan uzun müzakere süreci sonunda Türkiye'yi reddedip, Türkiye'yi başka alternatifler aramak zorunda bırakmamak için yapısal bir değişikliğe gidebilecektir.
Bu yapısal değişiklik Türkiye için yapılacak ve Türkiye'yi üyeliğe eşit statüde almamak ve kaybetmemek için AB şekil değiştirmek zorunda kalabilecektir. Çekirdek hücre içindeki en önemli bölümdür. Bilindiği gibi hücrenin dış çeperi de hücrenin içindeki çekirdeğin korunması için var olan bir yapıdır.
Bu yeni yapının çevresindeki oluşacak olan dış çeper çekirdeği korumak için ve çekirdeği oluşturan ülkelere hizmet etmek için var olacaktır.
Türkiye bu dış çepere üye olduğunda, dış çeper içerisinde birkaç tane AB üyesi ülke bulunacaktır. Fakat bir süre sonra Türkiye'nin dışındaki bu dış çeper ülkeleri, iç çekirdeğe dâhil edilerek Türkiye dış çeper de yalnız bırakılacak ve AB'nin iç çekirdeğinin hizmetine amade kılınmış tek başına bir Türkiye kalacaktır.
AB, Türkiye'yi eşit bir üyeliğe kabul etmeyecek ve Türkiye'nin üyeliğini de reddetmeyecektir.
AB, bu yapısal değişiklikle tek bir devlet olma yolunda önemli bir adım daha atmış olacaktır.
Dış çeperde bulunan ülkeler light bir Avrupa'yı oluşturacaktır. Türkiye uzun yıllar süreceği kesin olan müzakere sürecinin sonunda ancak light Avrupa'nın ikinci sınıf bir üyesi olabilecektir.
Türkiye'ye biçilen rol budur. Türkiye'ye özel statülü ortaklığı kabul ettiremeyeceklerini anlayan AB, bu ara formülü geliştirmiştir. Bütün bu formüller karşısında maalesef Erdoğan hükümetinin milli bir formülü yoktur.
Financial Times yazarı İngiltere'nin de aralarında bulunduğu bazı AB üyesi ülkelerinde halkın anayasaya karşı bir tutum içerisinde olduğunu ifade ederek, AB yapısında bazı değişiklikler olabileceğini belirtmiş.
AB'nin gelecekte alacağı bu yeni yapıda bir iç çekirdek (hard core) ve bu çekirdek çevresinde bir dış çeper (light Avrupa) oluşacağı ifade ediliyor.
Bazı AB'li yetkililer tarafından son dönemde AB'nin aldığı bazı kararların ve yapılan değişikliklerin Türkiye'nin AB üyeliğini zorlaştırmak amacı taşıdığını defaten ifade etmişlerdi. Bu iç çekirdek ve dış çeper yapısal değişikliğini de bu kapsamda değerlendirmek daha doğru olacaktır.
AB, 2014'ten önce olmayacağını ifade ettiği ve 2025'i bulabilecek olan uzun müzakere süreci sonunda Türkiye'yi reddedip, Türkiye'yi başka alternatifler aramak zorunda bırakmamak için yapısal bir değişikliğe gidebilecektir.
Bu yapısal değişiklik Türkiye için yapılacak ve Türkiye'yi üyeliğe eşit statüde almamak ve kaybetmemek için AB şekil değiştirmek zorunda kalabilecektir. Çekirdek hücre içindeki en önemli bölümdür. Bilindiği gibi hücrenin dış çeperi de hücrenin içindeki çekirdeğin korunması için var olan bir yapıdır.
Bu yeni yapının çevresindeki oluşacak olan dış çeper çekirdeği korumak için ve çekirdeği oluşturan ülkelere hizmet etmek için var olacaktır.
Türkiye bu dış çepere üye olduğunda, dış çeper içerisinde birkaç tane AB üyesi ülke bulunacaktır. Fakat bir süre sonra Türkiye'nin dışındaki bu dış çeper ülkeleri, iç çekirdeğe dâhil edilerek Türkiye dış çeper de yalnız bırakılacak ve AB'nin iç çekirdeğinin hizmetine amade kılınmış tek başına bir Türkiye kalacaktır.
AB, Türkiye'yi eşit bir üyeliğe kabul etmeyecek ve Türkiye'nin üyeliğini de reddetmeyecektir.
AB, bu yapısal değişiklikle tek bir devlet olma yolunda önemli bir adım daha atmış olacaktır.
Dış çeperde bulunan ülkeler light bir Avrupa'yı oluşturacaktır. Türkiye uzun yıllar süreceği kesin olan müzakere sürecinin sonunda ancak light Avrupa'nın ikinci sınıf bir üyesi olabilecektir.
Türkiye'ye biçilen rol budur. Türkiye'ye özel statülü ortaklığı kabul ettiremeyeceklerini anlayan AB, bu ara formülü geliştirmiştir. Bütün bu formüller karşısında maalesef Erdoğan hükümetinin milli bir formülü yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024