"Hep beraber Allah'ın ipine sarılın, dağılmayın..." (Al-i İmran/103). İmam Salebi büyük tefsirinde bu ayetin manasını verirken İmam Caferi Sadık (a.s)'dan şu haberi tahric etmiştir: "Allah'ın gökten yere uzanan ipi bizleriz" Ayrıca İbn-i Şahabettin (Raşeftüs-Sada) kitabında imam Şafii'nin bu ayete işaret eden şu beyitlerini nakleder: "İnsanların dalalet ve cehalet denizine battıklarını gördüğüm an Allah'ın ismini anarak necat gemisine bindim... İşte o gemi, son Peygamber Hz. Mustafa'nın Ehl-i Beyt'ine ait olan gemidir. Keza orada Allah'ın ipine tutundum, zira, o ip onların velayetidir... Nitekim biz o ipe tutunmakla emrolunduk. "
"Sadıklarla beraber olun" (Tevbe/119). Sadıklardan maksat, Resûlullah ve sülalesinden olan İmamlardır (a.s). Hafız Ebu Nuaym, bunu aynen tahric eder. Ayrıca İbn-i Hacer "Savaik"inde İmam Zeynelabidin'den bu gerçeği nakletmiştir. (Bab. 11 s. 90)
"Budur benim doğru yolum, onu takip edin" (En'am/153) ve "Türlü yollara sapmayın, Allah'ın yolunu şaşırırsınız" (En'am/153). İmam Bakır ve İmam Sadık: "Doğru yol burada İmam" demektir. Türlü yollara sapmayın. Yani, sapık imamların peşine takılmayın, yolunuzu şaşırırsınız; Allah'ın yolu bizim yolumuzdur" derlerdi.
"Ey inananlar! Allah'a, Resulüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin," (Nisa/59). Sikat'ül-İslam Muhammed b. Yakub, doğru olan senedinde, Yezid el-İcli'den şu hadisi tahric eder: "Bu ayetin manasını İmam Muhammed Bakır'a sordum, bana şu ayetle cevap verdi: "Şu, kendilerine okuyup yazmaktan biraz nasip verilenlere bakmaz mısınız?" Kendileri, ruhlu ve ruhsuz putlara inanıyorlar da küfre devam edenler için: "Bunlar iman edenlerden daha doğru bir yoldadır." diyorlar. (Yoksa onların, mülkten imamet ve hilafetten bir hissesi mi var? Öyle olsa, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi.) (Yoksa Allah fazlından insanlara verdiği nimetlere hased mi ediyorlar? Gerçekten biz İbrahim sülalesine kitap, hikmet ve büyük bir mülk verdik. Ve şu ilaveyi yaptı: 'Bize tahsis edilen nimetten "imametten" dolayı hased edilenler biziz. Hz. İbrahim ve sülalesine ihsan edilenlere, (ki bunlar, Nübüvvet, İmamet ve mülktür) inanıyorlar da, Muhammed'in sülalesine ihsan edilenlere neden inanmıyorlar?
"Eğer bilmiyorsanız Ehl-i Zikr'e sorun," (Nahl/43). Salebi, tefsirinde Cabir'den naklettiği bir haberde, Hz. Ali'nin "Ehl-i zikir biziz" dediğini tahric eder. Allame Bahrini ise, kitabın 35.babında bu hususta yirmiden fazla hadis getirir.
"Huda yolu göründükten sonra, her kim Resûlullah'a muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan saparsa onu cehennem ateşi ile yakarız," (Nisa/115). İbn-i Merdeveyh, bu ayet için tefsirinde: Burada Peygambere muhalefetin manası Hz. Ali içindir. Yani Peygamberin onun hakkında dediklerine önem vermeyenler... Ayyaşi de tefsirinde aynı manayı verir. Ehl-i Beyt yoluyla gelen haberlerde ise mü'minlerin yolunun, onların yolu olduğunu bildirirler.
"Sen bir münzirsin (korkutucusun) fakat her kavmin bir de Hadisi vardır," (Ra'd/7). Salebi, Tefsir'inde İbn-i Abbas'a isnaden diyor ki: Bu ayet indiği zaman, Resûlullah (s.a.a) elini göğsüne koyup dedi ki: "Münzir benim, Hadi ise Ali'dir. Bu hadisi aynı şekilde tahric eden müfessir ve Sünen sahipleri çoktur. Ayrıca Muhammed b. Müslim'den şu haber naklolunmuştur: İmam Cafer Sadık (a.s)'a bu ayetin manasını sorunca bana şu cevabı verdi: Her İmam kendi asrının hadi'sidir.
"Bizi, nimetini kendilerinden esirgemediğin kişilerin doğru yoluna irşat et," (Fatiha/7). Salebi, Büyük Tefsir'inde Fatiha'yı tefsir ederken, Ebu Bureyde'den naklederek diyor ki: Doğru yol, Hz. Muhammed ve Ehl-i Beyt'inin yoludur... Salebi ayrıca Vaki b. Cerrah, Sevri, Sedi, Asbat ve Mücahit'ten İbn-i Abbas'a dayanarak şu hadisi tahric etmektedir. "Bizi doğru yola irşat et" demek "bizi Muhammed ve Ehl-i Beyt'inin sevgisine irşat et" demektir.
Ve onlar "Allah'ın kendilerine nimetini lütfettiği Peygamberlerle, Sıddıklar, Şehitler ve Salihlerle beraber olan kimselerdir," (Nisa/69). Ehl-i Beyt İmamları, sıddık ve şühedanın başta gelenleridir, şüphesiz.
"Sizin veliniz ancak Allah'la onun Resulü ve iman edenlerdir ki, onlar namaza devam edenler ve rükudayken dahi zekat verenlerdir. Kim Allah'ı, Resulünü ve mü'minleri kendine veli edinirse, şüphesiz ki galip gelecek olanlar Allah'ın taraftarlarıdır." (Maide/55). Bu ayetin Hz. Ali hakkında indiğini müfessirlerin çoğu itiraf etmiştir, bunlardan "Eş'ari imamlarından biri olan Kuşçu bu ayetin Hz. Ali'nin yüzüğünü "Tasadduk" etmesi sebebiyle indiğini kaydettiği gibi, Nesai "Sahih"inde, Sal'lebi de Kebir'inde açıkça yazmışlardır.
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025