Zaman, aklımızı başımıza devşirme zamanı? Külahlarımızı önümüze koyma zamanı. Genç-ihtiyar, amir-memur, köylü-çiftçi, esnaf-sanayici, işçi-işsiz, yöneten-yönetilen, sivil-asker her ne isek, hepimizin "Türkiyemiz üstüne oynanan oyun"ları "hesap etme zamanı" bugün.Yarın çok geç olabilir?Gelişmelere bakılırsa, yarın çok geç olabilir. Olayların akış hızına bakılırsa, yarın hesap etmeye vakit kalmayabilir.Geçen yıl 10 arkadaşıyla ABD'ye karşı "milli çıkış" yapan Meclis Başkan Vekili ve AKP Kayseri Milletvekili Sadık Yakut "Türkiye yol ayrımına geldi" diyorsa, yarın hesap-kitap yapmaya vakit kalmayabilir.AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen "Zanagiller, Başbakan'ın sözlerini olumlu buluyor ve memnun oluyorlarsa, biz bu işe mutlaka tereddütle yaklaşırız. Bu işin arasından başka şeyler çıkaracağından endişe ederiz. Bu ülkenin bütünlüğüne halel getirecek her şeyin karşısında her türlü tedbiri alırız, aldırırız" diyorsa, yarın külahlarımızı önümüze koymaya vakit kalmayabilir.Başbakan Tayyip Erdoğan, 3-4 ay önce Norveç'te "Kürt sorunu filan yok, olan PKK terörüdür" derken, bugün "bayram değil seyran değil enişte beni neden öptü" kabilinden "sorun Kürt sorunudur ve bugüne kadar devlet hata etmiştir" diyorsa, bunu kendiliğinden söylüyor değildir. Dolayısıyla bu bağlamda belki "söyleyen"e değil de, biraz da "söyleten"e bakmak lazımdır.Köprünün altından geçen sular?29 Ağustos 1996'yı hatırlayın? PKK'nin kaçırarak 14 aydır elinde tuttuğu 8 askeri almak için Refah Partisi Van Milletvekili Fettullah Erbaş, Mazlum-Der yöneticisi İhsan Aslan ve Akın Birdal, Kuzey Irak'ta Zap kampına gidiyorlar, askerleri alamadan geri dönüyorlar. Ortalık darma-duman oluyor. Aynı gün Türkiye, İsrail ile ikinci bir işbirliği anlaşması yapıyor.Köprünün altından çok sular geçiyor? "Türkiyeli stratejik müttefik"lerinin cesaretlendirmeleriyle ABD, sınır komşumuz oluyor, Kuzey Irak'ta Kürdistan oluşturuluyor. İsrail, Yahudi-Kürt namlı 80-100 bini aşkın MOSSAD elemanlarıyla ve bir zamanların çetebaşı Barzanî'nin liderliği altındaki "yeni Kürdistan kimlik kartlı" nüfusuyla yukarıya doğru kayıyor, bize yanaşıyor. PKK elemanlarına Kuzey Irak'ta kimlik dağıtılıyor, artık "bir nevi Amerikan vatandaşı" oluyorlar.Türkiye'nin hiçbir hesabı tutmuyor; "külahlarımızı önümüze koyamadan iş bitiyor."Erdoğan çok ipte oynuyorAKP hükümeti de Amerika ile "stratejik ortak" olmaya devam ediyor.Başbakan Erdoğan, sadece bölgemize dönük "BOP koordinasyonu"nda misyon üstlenmiyor, "Medeniyetler ittifak" gibi global nümayişlerde "vazife" alıyor. Şimdi de Clinton grubunun küresel organizasyonunda "görev almak" üzere Amerika'ya uçacak.Başbakan uçtukça Türkiye sürünmeye devam ediyor. Bu arada PKK, "terör ateşi"nin derecesini artırıyor, masum canlar PKK'ya kurban veriliyor, dağa sivil-asker adamlar kaldırılıyor.Böylesi ateş yalımı üstünde "sınır ötesi" operasyon yapılsın mı, yapılmasın mı tartışmaları havayı daha da puslandırıyor. Derken sanki "stratejik bir el", operasyonu "sınır ötesi"nde değil, "sınırın berisi"nde yapıyor. Başbakan Erdoğan bayram değil seyran değilken "sorun Kürt sorunudur, devlet hata yapmıştır" diyor.Bu sebeple söyleyenden çok "söyleten"e bakıp, hepimizin hesap-kitap yapması lazım geldiğini belirtiyorum.Zap'çı AKP'linin verdiği ipuçları1996'da Zap kampına giden, yıllardan beri Erdoğan'la hani halkın tabiriyle "yedikleri içtikleri dahi ayrı gitmeyen" ve bugün ise "Diyarbakır çıkışı"nın mimarlarından olan AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Aslan'ın basına yansıyan röportajı "işlerin nerelere vardığı"nın göstergesidir. AKP Diyarbakır milletvekili Aslan "Kürt sorununa Sevr ve Lozan görüşmelerindeki perspektiften bakamayız. Çağdaş bir açıdan bakmamız gerekiyor" diyor. Aslan ilave ediyor: "Irak'ta en sağlam partnerimizin Barzaniler olduğuna inanıyorum. Barzani Türkiye'ye ihanet etti diyenler bu iddiayı ispatlayabiliyor mu? Bence biz Barzani'ye dostluk elini uzatmalıyız. Bizim bir kere Irak'ın içişlerine karışmaya çok da hakkımız yok. Eğer tarihe bakacak olursak bütün Ortadoğu Osmanlı'nındı. Eğer o emperyal niyetlerimizi, geçmişimizi hesaba katacaksak Hicaz, Lübnan, Balkanlar'da da inisiyatif istemeliyiz. Ama artık bu politika bitti."AKP'nin içinden gelen bu beyanatları, Washington'da konuşlanmış "medyacı bayan"ın önceki gün Beyazsaray'dan uçurduğu haberlerle yan yana getirdiğimiz zaman; Başbakan'ın kesinlikle kendinden konuşmadığını, dolayısıyla yarın külahlarımızı önümüze koymaya dahi fırsat kalmayacağını anlamak için çok da akıllı olmak gerekmez.Yıllardan beri Türk Milleti'nin başına PKK çorabı örenler ve nihayet Süleymaniye'de başımıza çuval geçirenler, "siyasi final" için düğmeye basmışlar? Düğmeye nereden, kimden basmışlar, onu da siz görün artık; bakın bakalım Ankara'da, kimin üzerinde "Made in USA" kayıtlı kaç düğme var?Şimdi siz söyleyin bakalım, yarın hesap etmeye vakit kalır mı, kalmaz mı?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019