Sosyal mesafe salgınla mücadelede bir önlemdir, gereklidir. Sosyal devlet ise çözümdür, kurtuluş için zorunludur.
Dünya çare arayışı için ayağa kalkmışken şifa sunacak yol sosyal devletten geçmektedir. Alınan önlemlere bakıyoruz bireysel ve yerel çabaların yeterli olmadığını görüyoruz. Devlet olanaklarıyla işin üzerine gidilmezse vatandaştan alacağınız cevap: "Benim adım Hıdır, elimden gelen budur" olacaktır. İşte sosyal devlet bireyin yetemediği durumda onun yanında ona destek olacaktır. Evinde, işinde, aşında, hastalığında, sağlığında velhasıl hayatının her safhasında devletini yanında bulacağı inancı vatandaşı rehabilite edecek, ona güven verecektir.
Anahtar kavramımız "sosyal devlet"tir.
Önce insan, önce toplum yerine "önce kâr" diyen kapitalizmin dayandığı ve dayattığı sistemin fos çıktığı gerçeğini yaşamaktayız.
Korona salgını bir yandan şu "uygar" dedikleri Batı dünyası sağlık sisteminin kamburlarını, diğer yandan kapitalizmin dayandığı koltuğun laçka olduğunu göstermiştir.
Salgının öğrettiklerini sıralarken, on yıllar öncesinden görüş ufku geniş bilge devlet adamı Prof. Dr. Haydar Baş'ın kapitalizmin sakatlığını ve zaaflarını, bu sistemin çöküş sürecinin boyutlarını, sistemden kurtuluşun çarelerini arzın temeline attığı devasa projeleriyle tüm dünyaya duyurmuştu.
Koronadan önce dünyayı saran ekonomik krize çare olmuştu Sayı Baş'ın MEM (Milli Ekonomi Modeli) ve Sosyal Devlet reçeteleri.
Bugün de "Koronadan nasıl çıkılır" sorusunun cevabı bellidir: Koronavirüse Haydar Baş aşısı.
Korona salgını, öncelikle tüm dünya genelinde ekonomi politikalarını değiştirecektir. Dünya MEM'i öğrenecek ve sosyal devleti kapitalizmin yerine koyacaktır.
Koronavirüsü kapitalizmin gerçek yüzünü gösterdi. Kapitalist emperyalizmin önde gideni ABD'nin bu salgınla mücadele eden ve çırpınan ülkelere karşı acımasız ve hayâsız tutumu, yardım taleplerini geri çevirmesi -şimdi kendisi sefilleri oynuyor- hatta Çin'in verdiği mücadeleyi fırsat bilip politik malzeme yapması utanç vericidir.
Gelelim siyasal rejimlere… Siyasal rejimler başlıca siyasal kurumlar ve devlete şekil verir. Siyasal rejimlerle insan hakları arasında sıkı bir bağ vardır. Devletin alacağı şekil kapitalizmin buyruğunda ise yöneticilerin güç kazandıkça halkı sömürme, adaletsizlik ve ayrımcılık yaparak, kendi çıkarları yönünde hareket etme eğiliminde olduğu görülür. Bunlar kapitalist sistemin pençesindedir artık.
Siyasal rejim/siyasal sistem, insan ve toplumu öne çıkaran, insan haklarına dayalı bir devleti biçimlendiriyorsa, bunun adı "sosyal devlet"tir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nda devletin "sosyal devlet" olduğu yazılıdır (madde 2). Bu niteliğin hayata geçirilmesi için devletin görev sorumlulukları da anayasada yazılıdır (madde 5 ve 65).
Ne var ki, anayasada yazılanların somutlaştırılmasında sıkıntılarımız var… Virüs boğuşması bu sıkıntıları berraklaştırırken MEM'i hatırlayalım ve aşıyı yapalım.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023