Lefkoşa sınırında Türk tarafının temsil edildiği Lokmacı barikatı Türkler eliyle kaldırıldı.Barikat sadece bir simgedir. Ve Rum Lider Papadapulos'un ifade ettiği gibi onu kaldırmak yeterli değildir. Rum kesimi gerçek niyetini saklama gereği bile duymadan bölgeden Türk askerinin çekilmesini, Türk bayrağının indirilmesini de dile getirmektedir. Silahlı Kuvvetlerimiz, Lokmacı meselesini adadaki Türk askerinin ve Türk devletinin geleceği için tehdit olarak görmüş ve barikatın yıkılmasına taraf olmamıştır. Yıkımın arkasından Rum kesiminden gelen açıklamalar bu tezi doğrulamaktadır. Ancak Cumhurbaşkanı Talat, gelen ciddi ikazları hiçe sayarak sanki tek başına hareket eder bir havada bu barikatı kaldırtmıştır. Yapılan icraatta Türk kesiminin hiçbir menfaati yoktur. Tam aksine Rumların dediğinin yerine getirilmesi, bağımsız bir Türk tarafının varlığını kendi irademizle hiçe saymaktır. Böyle ciddi neticeleri olan bir meselede elbette ki Talat yalnız hareket etmemiş, perde arkasında, okyanus ötesinden aldığı icazete güvenerek Erdoğan Talat'a destek çıkmıştır. Ancak, devletin ve milletin bekası ile ilgili konularda, tehdit unsurlarında "demokrasi" olmaz. Uyum politikası gözetilemez. Uluslararası ilişkiler menfaat dengesi üzerine temellenmelidir. Burada kimin menfaatlerine hizmet edildiği ortadadır.Kıbrıs'ın tehdit unsurları aynen Türkiye için de geçerlidir. MİT Müsteşarı'nın birkaç gün önce altını çizdiği nokta, "ulus devletin yok olma tehlikesiyle" karşı karşıya olduğudur. Özellikle AKP döneminde AB'ye uyum bahanesi ile örtülen hakikatler ülkeyi parçalanma sürecine taşımıştır. AB, 36 etnik parçalanmanın yaşanabileceği bir etnik ayrım haritası önümüze koymuştur. Azınlık tarifini Lozan'ı hiçe sayarak yeniden gözden geçirmemizi talep etmektedir. Kıbrıs'ı tehdit eden unsurlar AB'nin tavsiyeleri arasındadır. Yine AB sürecinde yabancılar hakkında çıkarılan yasalarla yer altı kaynaklarımız yok pahasına peşkeş çekilmektedir. Türkiye'nin 1/7'si yabancıların mülkiyetindedir. Son birkaç yılda mahalle aralarına kadar sokulan kilise evlerin sayısı 40 bini geçmiştir. Yapılanların ülkenin ve milletin menfaatlerine ne kadar hizmet ettiği tartışılır.Acaba bütün bu icraatları gerçekleştiren Erdoğan hangi güçlere ne mesaj veriyor? Kimin sözcülüğünü yapıyor? Kimin menfaatlerine hizmet ediyor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdullah Kibaroğlu / diğer yazıları
- ORTADO'U'daki gizli el / 15.01.2007
- Kimin sözcülüğünü yapıyorlar? / 11.01.2007
- Kıbrıs'ta son nokta / 10.01.2007
- Irak petrolleri kime akacak? / 09.01.2007
- ABD'nin yeni vatanı / 08.01.2007
- Enerji politikaları ve Milli Ekonomi Modeli / 07.01.2007
- Mütareke basını yine sahnede / 06.01.2007
- İşe yaramadı / 05.01.2007
- Saddam neden idam edildi? / 04.01.2007
- Kimin sözcülüğünü yapıyorlar? / 11.01.2007
- Kıbrıs'ta son nokta / 10.01.2007
- Irak petrolleri kime akacak? / 09.01.2007
- ABD'nin yeni vatanı / 08.01.2007
- Enerji politikaları ve Milli Ekonomi Modeli / 07.01.2007
- Mütareke basını yine sahnede / 06.01.2007
- İşe yaramadı / 05.01.2007
- Saddam neden idam edildi? / 04.01.2007