Başbakan Erdoğan, ABD ile terörle mücadele konusunda yapılan koordinatörlük kurumunun işe yaramadığını söyledi. Başbakanın ilk defa gündem ettiği bu "işe yaramama" konusu aslında onun tüm icatları için geçerli?Çünkü iktidara geldiği ilk günden beri milli ve şahsi hiçbir projesi olmayan Sayın Erdoğan tüm politikalarını AB ve ABD talepleri ile şekillendirmiştir. Maalesef her biri tek tek iflas etmektedir.İflas eden konuların başında AB gelmektedir. AKP'nin 4.5 yıllık iktidarlarının tek gündemi olan AB, Türkiye'nin üyeliğini görüşmeyi dahi askıya almıştır. Henüz üyesi olamadığımız ve asla giremeyeceğimiz AB'ye neden şimdiden uyum sağlamamız gereğini anlayamadığımız "AB uyum yasaları" ile yapılan sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin idaresini AB'ye devretmekten başka bir şey olmamıştır. Çünkü Meclis milletin istekleri yerine AB ne derse onu kanunlaştırmaktadır. Bu uyum sürecinde Türk milletinin yüzde 70'i AB'ye hayır dediği dikkate alındığında yapılanların milletin istekleri ile alakası olmadığı açıktır. Artık Türkiye'nin topraklarında gözü olanlara karşı kırmızı çizgileri kalmamıştır. Uluslararası ilişkilerde son söz ABD'nindir. Bunun faturası önümüze koyulan parçalanmış Türkiye haritalarıdır. Erdoğan'ın yukarıdaki sözleri Türkiye'nin parçalanma sürecini hızlandıracak bir oluşuma karşı devlet iradesini göstermek yerine meseleyi ABD'ye havale eden bir Başbakan'ın itirafıdır. Belki de bir pişmanlığın dile gelişidir. Çünkü ABD'ye güvenen Saddam hem bu bağlılığını canıyla ödemiştir, hem de Irak'ın parçalanmasına sebep olmuştur. Mali tablomuzda hiç iç açıcı değildir. Türk ekonomisinin içinden çıkılmaz bir hal aldığı herkesin malumudur. Borç toplamımız 450 milyar dolara baliğ olmuştur.Gelinen noktada Türkiye'nin iç işlerinde, dış ilişkilerde ve ekonomi de yaptığı yanlışlar IMF, AB ve ABD'ye ram olmanın bir bedelidir. Erdoğan'ın izlediği politikaların bir bedelidir. Devlet idaresinde esas olan bağımsızlığın korunmasıdır. Bugün için bağımsızlık sadece ülke topraklarının dış güçlerin işgalinden uzak olması anlamına gelmemektedir. Devlet idaresi üzerinde dışarıdan bir etkinin varlığı özellikle ekonomi dengelerine dışarıdan bir müdahale artık bağımsızlık tarifi yapılırken dikkate alınması gereken kıstaslar olmuştur. İçişleri, uluslararası ilişkiler ve ekonomi politikaları milli olmaktan çıkarsa artık bağımsızlıktan söz etmekte zorlaşacaktır.Öyleyse bir düşünün, Erdoğanın sadece koordinatörlük konusundaki siyaseti mi "işe yaramamıştır?"
Abdullah Kibaroğlu / diğer yazıları
- ORTADO'U'daki gizli el / 15.01.2007
- Kimin sözcülüğünü yapıyorlar? / 11.01.2007
- Kıbrıs'ta son nokta / 10.01.2007
- Irak petrolleri kime akacak? / 09.01.2007
- ABD'nin yeni vatanı / 08.01.2007
- Enerji politikaları ve Milli Ekonomi Modeli / 07.01.2007
- Mütareke basını yine sahnede / 06.01.2007
- İşe yaramadı / 05.01.2007
- Saddam neden idam edildi? / 04.01.2007
- Kimin sözcülüğünü yapıyorlar? / 11.01.2007
- Kıbrıs'ta son nokta / 10.01.2007
- Irak petrolleri kime akacak? / 09.01.2007
- ABD'nin yeni vatanı / 08.01.2007
- Enerji politikaları ve Milli Ekonomi Modeli / 07.01.2007
- Mütareke basını yine sahnede / 06.01.2007
- İşe yaramadı / 05.01.2007
- Saddam neden idam edildi? / 04.01.2007