Herkesin gıpta ile baktığı teknoloji ile ismi özdeşleşmiş Japonya’nın Maliye Bakanı yaşlılar için şok sözler söyledi. Maliye Bakanı Taro Aso, Karadeniz şivesiyle söyleyeyim bakın neler ‘afkurmuş’. Haber aynen şöyle:
“Ülkede yaşlıların tıbbi bakımı için harcanan paraların devlete yük olduğu gerekçesiyle yaşlıların yaşamaya zorlanmaması gerektiğini belirtti.
Aynı zamanda başbakan yardımcısı olan Taro Aso, vergi mükelleflerinin yükünü hafifletmek için yaşlıların ölmekte acele etmesini tavsiye etti.
Aso bu sözleri, nüfus küçülüp yaşam beklentisi büyürken, demografik krizle nasıl mücadele edileceğini tartışırken söyledi.
Ulusal Konseyin sosyal güvenlik reformları konulu bir toplantısında konuşan Aso, “Devlete yük olmaktan nefret ettiğini ve keşke ölmek istediğin zaman yaşamaya zorlanmasan” dedi.
Yeni kesintilerini önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor”
Aslında Taro Aso içindekileri kusmuş. Kapitalizmin değerleriyle bu kadar içli dışlı olursan böyle abuk sabuk laflar edersin işte.
Geçmişte Adolf Hitler de benzer görüşleri savunuyordu. O da ari ırk oluşturmak adına yaşlıların ve özürlülerin yaşama hakkının olmadığını iddia ediyordu. Daha da ileri giderek binlercesini öldürmekten çekinmemiştir.
Kapitalizm, eşrefi mahlûk olan Hz İnsanı, homos economicus derekesine düşürdü. İnsanı, sadece rasyonel düşünebilen bir mahlûk yaptı. İşte bu sakat düşünceler ve sapık hezeyanların kaynağı kapitalizmin insan tanımıdır.
Kapitalizmde her şey üretime endekslenmiş durumdadır. Tek hedef kâr maksimizasyonu olunca modelin sadece arz tarafı düşünülmüştür. Tüketimle ilgili bir bahis yoktur. Meşhur 1929 krizi başta olmak üzere 2008 yılında başlayan ve bitirilmesi kapitalizm kurallarına göre mümkün olmayan krizler sistemin kendini nasıl yok ettiğini gösteriyor. Kapitalizm yarattığı Frankenstein benzeri ekonomik yapılanma sistemin kendisini yiyip bitirdi. Böylece Kapitalizm, tarih boyunca kriz üreten bir mekanizma olmuştur.
Milli Ekonomi Modelinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ın meseleyi özetleyen olağanüstü bir cümlesi var. “Tüketim, en büyük kaynaktır” Bu cümle öylesine müjdeler veriyor ki, ta Japonya’da kendi hükümeti tarafından sadece ve sadece yaşlı olduğu için ölüme layık görülen elin Japon’unu ipten alıyor. Zavallı yaşlı Japon’u bile zalim samurayların katanasından kurtarıp hayat veriyor.
İşte Ehl-i Beyt’in kaynağından fışkıran kurtarıcı el ve diriltici nefes. Yunus’umuzun “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı” şiirinde olduğu gibi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın MEM tezi, dünyadaki savaşları kesen bir söz, Japon Maliye Bakanının sözü de zehirli ve gerçekten baş kesen cinsten bir sözdür.
“Ülkede yaşlıların tıbbi bakımı için harcanan paraların devlete yük olduğu gerekçesiyle yaşlıların yaşamaya zorlanmaması gerektiğini belirtti.
Aynı zamanda başbakan yardımcısı olan Taro Aso, vergi mükelleflerinin yükünü hafifletmek için yaşlıların ölmekte acele etmesini tavsiye etti.
Aso bu sözleri, nüfus küçülüp yaşam beklentisi büyürken, demografik krizle nasıl mücadele edileceğini tartışırken söyledi.
Ulusal Konseyin sosyal güvenlik reformları konulu bir toplantısında konuşan Aso, “Devlete yük olmaktan nefret ettiğini ve keşke ölmek istediğin zaman yaşamaya zorlanmasan” dedi.
Yeni kesintilerini önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor”
Aslında Taro Aso içindekileri kusmuş. Kapitalizmin değerleriyle bu kadar içli dışlı olursan böyle abuk sabuk laflar edersin işte.
Geçmişte Adolf Hitler de benzer görüşleri savunuyordu. O da ari ırk oluşturmak adına yaşlıların ve özürlülerin yaşama hakkının olmadığını iddia ediyordu. Daha da ileri giderek binlercesini öldürmekten çekinmemiştir.
Kapitalizm, eşrefi mahlûk olan Hz İnsanı, homos economicus derekesine düşürdü. İnsanı, sadece rasyonel düşünebilen bir mahlûk yaptı. İşte bu sakat düşünceler ve sapık hezeyanların kaynağı kapitalizmin insan tanımıdır.
Kapitalizmde her şey üretime endekslenmiş durumdadır. Tek hedef kâr maksimizasyonu olunca modelin sadece arz tarafı düşünülmüştür. Tüketimle ilgili bir bahis yoktur. Meşhur 1929 krizi başta olmak üzere 2008 yılında başlayan ve bitirilmesi kapitalizm kurallarına göre mümkün olmayan krizler sistemin kendini nasıl yok ettiğini gösteriyor. Kapitalizm yarattığı Frankenstein benzeri ekonomik yapılanma sistemin kendisini yiyip bitirdi. Böylece Kapitalizm, tarih boyunca kriz üreten bir mekanizma olmuştur.
Milli Ekonomi Modelinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ın meseleyi özetleyen olağanüstü bir cümlesi var. “Tüketim, en büyük kaynaktır” Bu cümle öylesine müjdeler veriyor ki, ta Japonya’da kendi hükümeti tarafından sadece ve sadece yaşlı olduğu için ölüme layık görülen elin Japon’unu ipten alıyor. Zavallı yaşlı Japon’u bile zalim samurayların katanasından kurtarıp hayat veriyor.
İşte Ehl-i Beyt’in kaynağından fışkıran kurtarıcı el ve diriltici nefes. Yunus’umuzun “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı” şiirinde olduğu gibi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın MEM tezi, dünyadaki savaşları kesen bir söz, Japon Maliye Bakanının sözü de zehirli ve gerçekten baş kesen cinsten bir sözdür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024