Irak üçe bölünecek...

ABD'nin Irak'ın geleceği konusundaki gerçek niyeti, yavaş yavaş ABD'li yetkililer tarafından dillendirilmeye başlandı.ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nin önde gelen Demokrat üyelerinden Joseph Biden, Irak'ın Kürt, Sünni Arap ve Şii Arap bölgelerine ayrılmasını önerdi.Biden, bu önerisini New York Times'ta yayımlanan bir makalesinde gündeme getirdi.Biden'e göre, Irak, zayıf bir merkezi hükümet altında, Kürt, Sünni Arap ve Şii Arap olmak üzere üç güçlü özerk bölgeye bölünmesi gerekmektedir; Kürt, Sünni ve Şii bölgeleri kendi yasalarına, yöntemlerine ve güvenlik birimlerine sahip olmalıdır.Gelelim can alıcı noktaya, Biden'e göre, merkezi hükümet sınırların savunulmasını, dış ilişkileri ve petrol gelirlerinin idaresini üstlenmelidir.Yani merkezi hükümet, detaylarla değil, ABD'nin kontrolünde ülkenin kaymağını ABD'ye transfer etmelidir.Biden'in bahsettikleri, esasen bugün ortaya çıkmış öneriler değildir. Daha Irak savaşı başlamadan planlanmıştır ve de Irak'ın yeni anayasasına madde madde eklenmiştir. Irak anayasasının daha birinci maddesinde Irak'ın federal bir cumhuriyet olduğu ifade edilmektedir. 116. maddesinde federal yapının oluşumu ile ilgili bilgi verilmektedir. Buna göre her bir ya da birden fazla il (vilayet) bir araya gelerek federal bir eyalet oluşturabilirler. 118. maddeye göre merkezi hükümet ile federal eyalet arasında anlaşmazlıklarda hep federal eyaletin sözü geçer. Aynı maddeye göre federal eyaletler Irak'ın dışarıdaki elçilik ve konsolosluklarına kendi temsilcilerini atarlar. Yine aynı maddeye göre her federal eyaletin kendi polisi, güvenlik güçleri (istihbarat dahil) ve jandarması olacak.Yani Yeni Irak Anayasası'nda Irak'ın üçe bölünmesi zaten mevcut, hatta federal yapıların nasıl oluşacağı, güvenliği, gelirleri gibi detay bilgileri bile belirtilmiş.Önemine binaen tekrar vurgulamakta fayda var, ABD, sınırların güvenliğini ve dış ilişkilerin kontrolünü kendi belirlediği zayıf bir merkezi hükümete vererek esasen Irak'ı kontrollü olarak kendi kaderine terk etmektedir. Yani federatif unsurlar birbirlerini kırarken, dışarıdan yapılacak yardım ve müdahaleler de engellenmesi hedeflenmektedir.Böylece kuzeyde ilerisi için kullanacakları güvenli bir bölge oluşturulurken, bütün dünyanın gözleri önünde geri kalan Şii ve Sünni federatif bölgeler ise çatıştırılacaktır. Irak'taki yeni anayasayı daha ilk gündeme geldiğinde değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş şu uyarılarda bulunmuştu: "Irak toprakları üzerinde ayrı ayrı üç tane devlet olacak. Bir olduğu zaman onunla uğraşamıyorsun. Ama üç tane olduğu zaman rahatlıkla uğraşırsın. Birini diğerine vurdurursun. Aralarında bir mücadele başlatabilirsin. Hülasa o geleceğe ait bir proje olduğu için şimdi bunun hakkında konuşmak doğru değil. Ama doğru olan şu var: Lokma lokma yapıp buraları rahatlıkla elde etmektir, şu andaki oyun. Lokma lokma edilmesi için de Irak'taki anayasa işin hukuken oluşturulan zeminidir."Sayın Baş oynanan bir oyunu yine önceden haber vermişti.Dikkatimizi çeken önemli bir husus da, gerek yeni anayasada gerekse Biden'in önerilerinde Türkmen bölgelerinin esamesinin okunmamasıdır. Türkmenler yok farzedilmektedir. Bu durum Telafer'deki katliamların, Kerkük'teki demografiyi değiştirme çabalarının, Türkmenlerin kaçırılıp işkence edilmesinin ve peşmergelerin Türkmen bölgelerine yerleştirilmelerinin sebeplerini ortaya koymaktadır.Şunu asla unutmamalıyız, gerekli önlemleri almadığımız müddetçe bizim geleceğimiz de Irak'tan farklı olmayacaktır. Komşumuzda yaşananlar bizler için ders olmalıdır.ABD, Irak'a yer altı kaynakları için girdiyse, bizde de var ve çıkarmamıza müsaade etmiyorlar.ABD, Irak'a İsrail'in arzı mevut projesi için girdiyse, bizim topraklarımız da arzı mevut kapsamında.ABD, Irak'a Müslüman olduğu için girdiyse, bizler de Müslüman'ız.Ama lütfen kimse "ABD Irak'a demokrasi için girdi" demesin, kargalar bile güler.Yine lütfen, "Biz ABD'ye stratejik müttefikiz" diyerek kendimizi kandırmayalım, çünkü dün Irak da ABD'nin stratejik müttefikiydi.Başımıza gelecek felaketler hakkında öngörüye sahip olmak için daha ne gerekiyor ?