Filistin mücadelesindeki
farklılıklar
Filistinliler İsrail'in kuruluşundan beri -kısacası 1948 yılından bu yana- kan revan içinde ölüm kalım savaşı vermektedirler. Ebu Musab El Zarkavi'nin Filistinli olması onun için tesadüfi değildir.
Filistinliler öldürülmüş, öldürmüş, yakılmış, yıkılmış durumda devamlı savaşan bir toplumu ifade etmektedir. Filistinlilerde dine bağlı, milliyetçiler ve direnişçiler yönetimlerinde kuruluşlar mevcuttur. Tüm bunların tek hedefi vatan topraklarını korumaktır.
Filistinliler kısacası her türlü yöntemlerle savaşmaya çalışıyor ve kendilerinden çok üstün, dışa bağlı düşmanı hırpalamaya çalışıyorlar. Filistinliler kendilerine yardım elini uzatan tüm kurum, kuruluşlara ve tüm ideolojik, dinsel, insan ve benzeri yardım sistemlerine açıktırlar.
Filistinliler aslında her tarafa açıktırlar ama ne liberal, ne sosyalist, ne komünist, ne muhafazakar onların hiçbirinden değiller. Onlar kendi ülkeleri için savaşan kimselerdir. Bir nevi mücahittirler. Tek hedefleri ise İsrail'in Devlet terörü estiren gaddarlıklarından korunabilmektir. Ortadoğu sorunu kompleks bir muammadır. Onu çözmek kolay olmaz. Çok sabır ve çaba gerekecektir.
ABD'nin acı itirafı: "Irak'ta
kitle imha silahı yokmuş"
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell: "Maalesef istihbaratımız bize yanlış bilgi vermiş. Irak'ta kitle imha silahlarına rastlayamadık" dedi. Dedi ama Irak'ta en azından 20-30 bin kişi öldürüldü. Ülke harap edildi. Her gün uçaklarla ve helikopterler ile tanklarla direnişçilere saldırılmaktadır. Ülke tam bir siyasi sosyal bataklık haline getirildi.
Şu anda da ABD - Şii çatışmaları tam hızıyla devam etmektedir. Bazen günde 300'den fazla Iraklı ve onlarca ABD askeri öldürülmektedir. ABD, idareyi devretmesine rağmen tam bir bataklığa saplanmış durumdadır. Onun için bu haklarını başkalarına devretmek istiyor ama oranın petrollerini ve yeraltı zenginliklerini de kendisine saklıyor. Üstelik petrol fiyatlarını da gittikçe hadise oluşturarak arttırmaktadır. Böylece kendisine ekonomik avantaj sağlayarak, Kara Avrupa'sına, Çin'e ve diğer ülkelere de ekonomik darboğazlar oluşturmaya çalışmaktadır.
Amerika dost mu, düşman mı?
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, ABD şu anda açık olarak Kürtleri desteklemektedir. Eğer siz DEP'li eski milletvekillerine il il dolaşıp propaganda yapmalarına müsaade edecekseniz o zaman Güneydoğu'da da şimdi Kuzey Irak'ta bulunan bir Kürt devleti kurulmaya gidilecektir, dedi. Türkiye ABD'yi stratejik ortak olarak bilir. Ama ABD Türkiye'ye karşılığını vermiyor. ABD ne bir stratejik müttefiktir, ne de stratejik bir dostumuzdur. O sadece kendi çıkarlarına bakar ve Türkiye'yi kullanır dedi (8.8.04)
El Sadr ABD ile resmen savaşıyor
ABD Irak'a neredeyse savaşmadan girdi. Ama şimdi Irak halkından çok büyük direnç gösterilmektedir. Irak'taki Şii direniş Mukteda El Sadr başkanlığında kalaşnikoflarla ve roketatarlarla işgalcilere karşı savaşıyorlar. Bu savaş bir nevi şehir ve sokak gerilla savaşları şeklinde yapılmaktadır. Çok zayiat verilmektedir. El Sadr Necef'i kanının son damlasına kadar kurtarmak için savaşacağına yemin etti. Çatışmalar etraftaki şehirlere de yayıldı. Son 3 günde 360 Iraklı'nın öldürüldüğü haberi verilmektedir. Necef'te bulunan Hz. Ali Türbesi önünde basın toplantısı yapan El Sadr ABD'ye karşı sonuna kadar savaşacağına yemin etti.
farklılıklar
Filistinliler İsrail'in kuruluşundan beri -kısacası 1948 yılından bu yana- kan revan içinde ölüm kalım savaşı vermektedirler. Ebu Musab El Zarkavi'nin Filistinli olması onun için tesadüfi değildir.
Filistinliler öldürülmüş, öldürmüş, yakılmış, yıkılmış durumda devamlı savaşan bir toplumu ifade etmektedir. Filistinlilerde dine bağlı, milliyetçiler ve direnişçiler yönetimlerinde kuruluşlar mevcuttur. Tüm bunların tek hedefi vatan topraklarını korumaktır.
Filistinliler kısacası her türlü yöntemlerle savaşmaya çalışıyor ve kendilerinden çok üstün, dışa bağlı düşmanı hırpalamaya çalışıyorlar. Filistinliler kendilerine yardım elini uzatan tüm kurum, kuruluşlara ve tüm ideolojik, dinsel, insan ve benzeri yardım sistemlerine açıktırlar.
Filistinliler aslında her tarafa açıktırlar ama ne liberal, ne sosyalist, ne komünist, ne muhafazakar onların hiçbirinden değiller. Onlar kendi ülkeleri için savaşan kimselerdir. Bir nevi mücahittirler. Tek hedefleri ise İsrail'in Devlet terörü estiren gaddarlıklarından korunabilmektir. Ortadoğu sorunu kompleks bir muammadır. Onu çözmek kolay olmaz. Çok sabır ve çaba gerekecektir.
ABD'nin acı itirafı: "Irak'ta
kitle imha silahı yokmuş"
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell: "Maalesef istihbaratımız bize yanlış bilgi vermiş. Irak'ta kitle imha silahlarına rastlayamadık" dedi. Dedi ama Irak'ta en azından 20-30 bin kişi öldürüldü. Ülke harap edildi. Her gün uçaklarla ve helikopterler ile tanklarla direnişçilere saldırılmaktadır. Ülke tam bir siyasi sosyal bataklık haline getirildi.
Şu anda da ABD - Şii çatışmaları tam hızıyla devam etmektedir. Bazen günde 300'den fazla Iraklı ve onlarca ABD askeri öldürülmektedir. ABD, idareyi devretmesine rağmen tam bir bataklığa saplanmış durumdadır. Onun için bu haklarını başkalarına devretmek istiyor ama oranın petrollerini ve yeraltı zenginliklerini de kendisine saklıyor. Üstelik petrol fiyatlarını da gittikçe hadise oluşturarak arttırmaktadır. Böylece kendisine ekonomik avantaj sağlayarak, Kara Avrupa'sına, Çin'e ve diğer ülkelere de ekonomik darboğazlar oluşturmaya çalışmaktadır.
Amerika dost mu, düşman mı?
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, ABD şu anda açık olarak Kürtleri desteklemektedir. Eğer siz DEP'li eski milletvekillerine il il dolaşıp propaganda yapmalarına müsaade edecekseniz o zaman Güneydoğu'da da şimdi Kuzey Irak'ta bulunan bir Kürt devleti kurulmaya gidilecektir, dedi. Türkiye ABD'yi stratejik ortak olarak bilir. Ama ABD Türkiye'ye karşılığını vermiyor. ABD ne bir stratejik müttefiktir, ne de stratejik bir dostumuzdur. O sadece kendi çıkarlarına bakar ve Türkiye'yi kullanır dedi (8.8.04)
El Sadr ABD ile resmen savaşıyor
ABD Irak'a neredeyse savaşmadan girdi. Ama şimdi Irak halkından çok büyük direnç gösterilmektedir. Irak'taki Şii direniş Mukteda El Sadr başkanlığında kalaşnikoflarla ve roketatarlarla işgalcilere karşı savaşıyorlar. Bu savaş bir nevi şehir ve sokak gerilla savaşları şeklinde yapılmaktadır. Çok zayiat verilmektedir. El Sadr Necef'i kanının son damlasına kadar kurtarmak için savaşacağına yemin etti. Çatışmalar etraftaki şehirlere de yayıldı. Son 3 günde 360 Iraklı'nın öldürüldüğü haberi verilmektedir. Necef'te bulunan Hz. Ali Türbesi önünde basın toplantısı yapan El Sadr ABD'ye karşı sonuna kadar savaşacağına yemin etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006