Anbean hatırlayalım, her dem hatırlatalım ki, her anımız ve her davranışımız murakabe altında.
Ne yaptık, nasıl yaptık ve niye yaptık?
Ağzımızdan çıkan sözler, kalemimizden dökülen cümleler, işiten ve okuyan zihinlerde ne gibi neticeler doğurdu ve hangi tür davranışlara sebep oldu?
Bizim arkadaşlarımız, yol arkadaşlarımız, bizden etkilenerek, 'kazanmak için her yol mubahtır, kazan da nasıl kazanırsan kazan, heybeni doldur da nasıl doldurursan doldur' tarzı bir ahlaksızlığa yuvarlanmışsa, hem biz kaybetmişiz hem de arkadaşlarımıza kaybettirmişiz demektir.
Bizi dinleyen ve bizi okuyan kitleler, yalandan yana mı tavır aldı, talanı sevenler kervanına mı katıldı yoksa, yalanın da, yalancının da, talanın da, talancının da çarpıp yere serildiği sağlam omurga sahibi mi oldular?
Sözlerimiz, yazılarımız ve davranışlarımız, salih amellere mi yoksa müfsit amellere mi vücut verdi?
Bizimle beraber olanlar, beraber yol yürüyenler, bizimle oturup-kalkanlar, mertlikte mi yoksa namertlikte mi derinleştiler, acaba hangisinde mesafe katettiler?
Bizimle beraber olanlar, 'helal-haram ver Allah'ım/ Aciz kulun yer Allah'ım' ilkesizliğinde ve ölçüsüzlüğünde karar kılmış ise, vah bize, eyvah bize.
Beraber yol yürüdüklerimiz, fakir-fukaranın, garip-gurebanın haklarına, yani kamu malına balıklama dalmakta hiç bir beis görmüyorsa, helal-haram hassasiyetleri bu derce pörsümüş ve tükenmişse vah bize, eyvah bize.
Farkında olsak ta olmasak ta, hatırlasak ta hatırlamasak ta, imtihanda olduğumuz gerçeği asla değişmez.
İmtihandayız.
"Biz yeryüzündeki şeyleri ona bir ziynet yaptık ki insanları imtihan edelim: hangisi daha güzel bir amel yapacak?" (Kehf: 7)
"O hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O güçlüdür, O'nun gücüne hiçbir güç erişemez ve tek bağışlayan da O'dur." (Mülk: 2)
"Sonra, neler yapacağınızı görmek için onların ardından yeryüzüne sizi yerleştirdik." (Yunus: 14)
Bu gezegene, bizden önce uğrayıp geçenlerin ve yaşayıp göçenlerin tüm yaşantıları kayda geçtiği gibi ve bir gün mutlaka önlerine serileceği gibi, bizim de her hal ve davranışımız günün birinde gözümüzün önüne dökülecektir.
İmtihandayız.
- 2025 yılı dahi emekliler yılı ilan edilsin / 22.12.2024
- İmtiyaza mazhar niceleri var / 21.12.2024
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024