Evin hanımı ile evin hizmetçisine bakışı, evde yapıp ettiklerinin yorumlanmasını ve bunların elinde kırılan bardak-çanak ve tas-tabağın ev halkı tarafından değerlendirilmesini özetleyen bu darbımesel, günümüz Türkiye'sinde adeta yönetici takımının yol haritası gibidir.
Evin hanımının elinde kırıldı ise kaza, evin hizmetçisinin elinde kırıldı ise ceza…
İktidar gücünü elinde bulunduran yönetici takımı, hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da ülke nüfusunu ortadan ikiye bölmüş durumdadır.
Bir kişi ya da bir kesim, toplumsal huzuru bozacak, genel gidişata zarar verecek bir eylem ve söylemde mi bulundu, derhal o kişinin ve kesimin kimden olduğuna, hangi siyasi görüşe mensup olduğuna bakılarak iktidarın sözcüleri ve kalemşorları tarafından ya topa tutuluyor ya da kol kanat geriliyor.
Karşı kamptan olduğunu düşündükleri söz konusu eylemcileri ve söylemcileri rezil rüsva etmek için, en ağır ceza ile cezalandırılmaları için adeta kendi aralarında seferberlik ilan ediyorlar, yalan ve iftira duvarlarını dümdüz ederek veryansın ediyorlar.
Kendi guruplarından, kendi kliklerinden olduklarını düşündükleri kişi ya da kesimlere sıra gelince, diğerlerinden çok daha fazla cürüm işlemiş olsalar bile, kamyon hesabı bardak-çanak, tas-tabak kırmış olsalar bile onları yıkayıp yağlamak için, onların aslında öyle bir niyetleri olmadığı halde olayın bir kaza sonucu meydana geldiğini ispat etmek için kılı kırk yarıyorlar ve kırk dereden su getirmeye çalışıyorlar.
İktidar ve ortaklarının sözcüleri ve dahi kalemşorları, adeta kullandıkları aletleri ve malzemeleri ile yatağa girecek kadar hazır bekleyerek, iktidarı eleştirenleri derhal susturmak için hazır kıta bekliyorlar.
Bilindiği gibi 'troller meselesi' bunların devri iktidarlarının modasıdır.
'Hanım kırarsa kaza hizmetçi kırarsa ceza' anlayışı bunların devrinde adeta kurumsallaşmıştır.
İçerdeki uygulamalarda olsun, dış politikada olsun iktidarın yaptığı yanlışların çok vahim sonuçlarını milletçe yüreğimiz yanarak, vicdanımız sızlayarak yaşadığımız halde, bu duruma sebep olan yanlış adımların eleştirilmesine dahi tahammülleri yok.
Yanlışları savunmak için, yalan, talan ve yolsuzlukları gözlerden ırak tutmak için tüm güçlerini seferber ediyorlar, güçleri yetmediği zaman ve zeminlerde de, 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' moduna giriyorlar.
Söylediklerimize örnek mi, sadece bir gün içinde sabahtan akşama kadar yüzlercesini hep beraber yaşamıyor muyuz?
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024