Ramazan'a girdik elhamdülillah, mübârek olsun.Nefret paylaşıldıkça küçülmez mi, azalmaz mı? Sevgi paylaşıldıkça büyümez mi, çoğalmaz mı?Nefretimizi hemen her yerde herkesle paylaşarak küçülmesini bilerek istememize rağmen; paylaşıldıkça çoğalacağını bildiğimiz sevgimizi, sakınır olduk!İlk-orta ve lise öğrenimimde iyi bir öğrenciydim; fakültede pek iyi olduğumu söyleyemem! Hatta, belki de sınıfta kalmak için Hoca tehdit ederek zayıf not alan tek kişiyimdir!Yüksek tahsîlimde evli-barklıydım! Evimin, çoluk-çocuğumun, sorumluluğumun farkındaydım! Üniversitede öğrenciyken memurdum aynı zamanda. Ailemin ve onlarla beraber Türkiye'deki bütün ailelerin rahat etmeleri için bizim rahatsız olmamızın gerektiğine inanmış ve çabalamıştım!Devlet otoritesinin olmayışından; bölge-bölge, il-il, hatta mahalle-mahalle, sokak-sokak paylaşılmış bir ülkede, gücü yeten yetene orman kanunlarının geçerli olduğu bir dönemdeydik! Serde de erlik vardı! Devlet; Ankara'da başka, Erzurum'da başka, Konya'da başka, Diyarbakır'da başka, Fatsa'da başka bir görünümdeydi! Her yere göre yasalar vardı!Bugün on iki yıldır ülke yönetiminde olan, bütün milli kazanımları tahrip ederek kullanılamaz hale getirip kaldıran AKP'nin temelini oluşturan "Milli Mücadele" adlı, mücadeleden asla hazzetmeyen; "Hicret sünnettir!"e sığınan kaçak korkak köstebekler o günlerde ya camilere, ya gizli tekkelere, ya da birbirlerinden bile sakladıkları cemaat evlerine saklanıyorlardı!Onların namazlarıyla, oruçlarıyla hatta başörtüleriyle uğraşan güya Atatürkçü-Kemalist Devrimci(!)lerle çok mücadeleler ettik! Haram olsun nankörlere!Erzurum gibi mutaassıp bir şehirde bile Devrimci adlı Kemalist-Atatürkçü maskelilerden tehdit yiyen, benim bizzat korumamda okulunu tamamlayıp ANAP Hükümetleri döneminde bürokraside zirveyi zorlamış Akıncılar tanıyorum!Erzurum gibi bir şehirde iki-üç baldırı çıplak yabancı öğrencinin tehdidine boyun eğecek kadar âciz bu kişilerin, ellerine imkan geçtiğinde nasıl merhâmetsizleştiklerini, nasıl zalimleştiklerini ve kendilerine zulmeden Devrimcilere sonsuz kucak açarken kendilerini koruyan bize nasıl kin beslemiş olduklarını bizzat biliyorum!Küçücük kaleler oluşturup, en korkaklarını da kale komutanı seçerek saklanan, Hicret'i kendilerine maske edinen mürâileri biliyorum! Onlar da benim onları bildiğimi biliyorlar!Aklımız ermediği için kader zannetmiştik! Sadece sokaklarda kavgalarda değil Birinci 12 Eylül Kıyameti'nde; işkence tezgâhlarında da, hücrelerde de, cezaevi koğuşlarında da bu ürkeklerle hiç yolumuz kesişmedi! Yine yoklardı çünkü yok olasıcalar!Sokaklarda savaştığımız Devrimcilerle cezaevlerinde birbirimizin yaralarını tımar ettik! Ziyaretçisi olmayan tutukluları, fikrini sorgulamadan aramızda barındırdık! Aylarca yıllarca ziyaretçisi gelmeyenlerin fakirliğini, kimseye hatta kendilerine bile hissettirmedik!Üç bin yıllık devlet tecrübesi olan bir milletin çocuklarının Ülkücü-Devrimci adıyla ölümüne kavga ettirildiği bir ülkede, onlar hep saklandılar! Ölümcül kavgalarda onlar, köstebekçe yer altında fısıltıyla millî değerlere saldırdılar! İdrar için kenefe gitmenin adına; "Beton Kemal'e Fatihâ!" koyacak kadar da imansızlarmış ama anlayamamışız!ABD'nin "Bizim Çocuklar" dediği Netekim General iş başına geldiğinde, piyasaya çıktılar bu köstebekler! Özal Başbakanlığında, Netekim Generalin Ramazan'da kürsüde su içerek verdiği dîni hutbelere avuçlarını patlatırcasına alkış vurduklarında ayıkır gibi olduk ama geç kalmıştık!"Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz!"la başlayıp; "Benim memurum işini bilir"le savsatılan, Devlet otoritesine güç kaybettirilmesi yüzünden, süratle bugünlere geldik!Mücahit Erbakan'ın yetiştirdiği çok yüzlü renksiz Milli Mücadeleciler, artık bürokrasi ve siyasette vitrinde idiler! Papatyalara, Prenslere tanınan ayrıcalıklar teamülleşiyor, popülist partizanlık meşrûlaşıyordu! Kameralar önünde Atatürkçülük, kapalı kapılar ardında Atatürk düşmanlığı adlı kurnazlık, artık akıllılıktı, ilm-i siyasetti!O günlerde Netekim'e duâ eden, kadınlarda başörtüsünü-tesettürü füruat'tan sayan, ülkeyi dar'ül harp ilan edip vergi kaçırmayı cihat sayan, kimin atına binerse onun düdüğünü çalmayı ilm-i siyaset belleten; "Gerekirse on milyar harcayın, bir lira kazanmayın! Hakim satın alın, savcı satın alın" fetvasını bî-hakkın uygulayarak bugünlere gelenler, fetva merciini Haşhaşî, Terör Örgütü, Paralel Yapı v.s. adlarıyla ötelerken o mahfilin üretimi kadrolarla Cumhuriyet ve kurumlarını tahrîbe devam ediyorlar!Yeni öğretim yılında Anadolu Öğretmen Liseleri kapatılıyor biliyor musunuz? Sadece öğretmen yetiştirmek üzere kurulmuş bu okullar yok edilirken, imam-hatipler hızla artmaya devam ediyor!Kahvede okey oynayanların en az ikisi imam-hatip! Meyhanede bira içenlerin yarıdan fazlası imam-hatip! Birasından büyük bir yudum alarak, "Ezan okuyup geleyim!" diyen müezzin biliyorum Vallahi, Billahi! Ve ben bunu bizzat gördüğümde, kahrolası idrakten mahrum aklımla gülmüştüm biliyor musunuz?Kerhanecisi, meyhanecisi, kumarhanecisi, kahvehanecisi, tefecisi, terzisi, nalbantı, inşaatçısı, şarkıcısı-türkücüsü; bürokratı, iki günde üç terfi ettirilen generalleri, siyasetçisi imam-hatipli Müslüman bir Türkiye'deyiz! Olmaz olaydık! Yarın "Allahüekber"le tesettürsüz kadınlara saldırılırsa, "Allahüekber"le Müslüman başı kesmeğe başlarlarsa, "Allahüekber"le kendilerinden olmayan camileri, Cem Evleri'ni basarlarsa şaşırmayacağım!Türk Milleti! Vallahi Allah ile aldatılarak Allahsızlığa doğru sürükleniyorsun! "..İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır" (Mâide-51) Allah buyruğuna rağmen onlardan olmaya sürükleniyorsun!"B.ka nispetle tezek, amberdir!" tercihine mecbur kalarak, tezeği seçmezsen kendi aklına küfredeceksin! Ve galiba, bunları hak ettin! Kendinle beraber bizi de sürüklemesen; "Oh olsun!" diyesim var ama it yiyesice ciğerim izin vermiyor!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017