Hz. Peygamber (s.a.a) Rabbimizin emriyle 40 gün 'Hatice Annemiz'den ayrı yaşar. 40 gün boyunca riyasette, oruçta, ibadette ve Rabb'iyle başbaşadır…
Kırk günün sonunda Cebrail gelir ve şöyle seslenir:
Ey Muhammed! Yüceler yücesi Rabbin sana selâm söyler. Selâmına ve armağanına hazır olmanı emreder.
Peygamber (s.a.a) bu şekilde beklerken, Mikail elinde bir tabakla iner ve tabağı Hz. Peygamber'in önüne koyar. Cebrail (a.s) şöyle buyurur:
Ey Muhammed! Rabbin, bugünkü iftarını bu yemekle açmanı emrediyor.
Peygamberimiz (s.a.a) bu yemeği doyasıya yedi ve kanıncaya kadar suyu içti. Sonra namaz kılmak için ayağa kalktı. Cebrail yanına geldi ve şöyle dedi:
Hatice'nin evine gidinceye kadar şu anda namaz kılman sana haramdır. Çünkü yüce Allah, bu gece senin sulbünden tertemiz bir zürriyet yaratmaya söz vermiştir.
Resulullah (s.a.a) derhal yerinden kalkarak Hz. Hatice'nin yanına gider.
Hz. Hatice (radıyallahu anha) anlatıyor:
Yalnızlığa alışmıştım. Gece karanlığı çökünce, başımı örter, üzerime geniş giysimi alır, kapımı kilitler ve namazımı kılıp virdimi yerine getirdikten sonra çıramı söndürürdüm. Sonra da yatağıma uzanırdım. O gece yarı uyumuş yarı uyanık bir hâlde iken, birden Peygamber (s.a.a) geldi ve kapıyı çaldı. "Muhammed'den başka kimsenin çalmadığı halkadan kapıyı çalan kimdir?" diye seslendim...
Resulullah tatlı ve yumuşak bir ses tonuyla bana seslendi: "Kapıyı aç, ey Hatice! Ben Muhammed'im." Kapıyı açtım ve Peygamber (s.a.a) eve girdi. Gökleri olduğu gibi tutan ve suyu yerden çıkaran Allah'a yemin ederim ki, daha Peygamber (s.a.a) benden uzaklaşmamıştı ki, Fatıma'nın ağırlığını karnımda hissettim.
Hamilelik günleri tamamlandı, doğum zamanı iyice yaklaştı. Hz. Hatice karnındaki bebekle arkadaşlık kuruyor ve onun doğacak olmasından dolayı derin bir sevinç yaşıyordu. Doğum vakti gelince, böyle durumlarda kadınların yapacakları işleri yapmak üzere gelmeleri için Kureyş kadınlarına ve Haşimoğulları kadınlarına haber gönderdi. Kadınlar ona şu haberi ilettiler:
Bize isyan ettin. Sözümüzü dinlemedin. Ebu Talib'in yetimi, hiçbir malı olmayan bir yoksulla, Muhammed'le evlendin. Biz gelmeyeceğiz ve yükünü hafifletmek için hiçbir şey yapmayacağız.
Hatice buna çok üzüldü. O, bu şekilde derin üzüntüler içindeyken, dört tane uzun boylu kadın yanına geldi. Haşimoğulları kadınlarına benziyorlardı. Hz. Hatice, onlardan korktu. Onlardan biri şöyle dedi:
Ey Hatice! Üzülme. Biz Rabbin tarafından sana gönderilmiş elçileriz. Biz senin kardeşleriniz. Ben, Sara, bu da Mezahim kızı Asiye'dir. O senin cennetteki arkadaşındır. Bu da İmran kızı Meryem'dir. Bu ise, Musa b. İmran'ın (a.s) kız kardeşi Gülsüm'dür. Senin doğum esnasında çekeceğin zorlukları hafifletmek için Allah bizi sana gönderdi.
Böylece biri Hz. Hatice'nin sağında, biri solunda, biri önünde, biri de arkasında oturdu. Derken temiz ve pak olarak Fatıma (a.s) doğdu.
Fatıma doğunca, onun pak bedeninden bir nur yükseldi. Bu nur, bütün Mekke evlerine girdi. Önünde oturan kadın Fatıma'yı aldı ve Kevser suyuyla yıkadı. İki beyaz hırka çıkardı. Birini bedenine sardı, birini de üzerine örttü. Sonra Fatıma'yı konuşturmaya çalıştı.
Fatıma (a.s) şehadet getirdi (kelime-i tevhidi söyledi) ve bu kadınlara selâm verdi. Kadınların her birini isim vererek selâmladı. Kadınlar ona gülümsediler. Dediler ki:
Ey Hatice! Temiz, pak, arı ve uğurlu olarak al onu. Ona ve soyuna bereket verilmiştir.
Hatice sevinçli ve güler yüzle çocuğunu aldı. Göğsünü verdi. Derhal sütü kaynamaya başladı.
Hatice'nin bir çocuğu dünyaya geldiğinde onu sütanneye verirdi. Fatıma (a.s) doğduğunda ise, Hz. Hatice'den başka kimse onu emzirmedi.
Derin… Sonsuz derin ve ince… Tüm azaları imanla dolu Fatıma… İnsanlık hurisi… Babasının annesi… İmamların annesi… Anamız, anam Fatıma…
Enes b. Malik'in annesi şöyle der:
Fatıma, on dördünde ay gibiydi. Ya da bulutların altından çıkan güneş gibiydi. İnsanlar içinde Resulullah'a (s.a.a) en çok benzeyen oydu…
Allahümme Salli Ala Fatımete…
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025