Önceki gün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘duran adam’ eylemleriyle ilgili bir değerlendirme yapmış. Bu eylemin barışçıl bir eylem olduğunu ve anlayışla karşılanması gerektiğini söylemiş ve “Bence 5 dakika durmalı, 6. dakikada işine gitmeli. Bu insanların işi mi yok? 8 saat nasıl ayakta durabiliyor? Çalışmıyor mu bu insanlar, mesaileri yok mu, hayatlarını kazanmıyorlar mı?” diye sormuş. Genel mânâda açıklamalarına bakıldığında Arınç’ın sanki Gezi Eylemlerine anlayışlı bir bakış açısıyla yaklaştığı zannı oluşabilir. Ama bana sorarsanız hiç de öyle değil.Arınç’ın cümlelerinde bir küçümseme, derinden bir alay hissediyorum. Dikkat edin, bakın ne diyor: “Bence 5 dakika durmalı, 6. dakikada işine gitmeli. Bu insanların işi mi yok? 8 saat nasıl ayakta durabiliyor? Çalışmıyor mu bu insanlar, mesaileri yok mu, hayatlarını kazanmıyorlar mı?”Siyasi tarz olarak alaycı ve küçümseyici bir ekolden geliyor Sayın Arınç, hem de bu işi en iyi yapanlardan. Başbakan da aynısı. O da küçümsüyor, aşağılıyor. Ama o daha sert bir üslupla; adeta kırarak-dökerek yapıyor bu işi. Yani temelde hedef aynı, sadece üsluplar farklı.İsterseniz Arınç’ın sözlerindeki küçümseme ve alayın izlerini takip edelim…Duran adamların işlerinin olup olmadığını sormuş Arınç? Bence bu bir soru değil, bir dokundurma. ‘Sizin işiniz gücünüz yok mu kardeşim’ demek istiyor derinden derinden…Ben de diyorum ki; siyasetçi olan sizsiniz, sorumlu olan sizsiniz. Siz soru sormayacaksınız, siz küçümsemeyeceksiniz; siz anlamaya çalışıp çözüm üreteceksiniz.Eğer bu insanların bir işleri yoksa ve sizi, yönetenler olarak yetersiz buluyor, sizden bîzâr oluyor ve bunu sokak ortasında durarak ifade ediyorsa; siz ‘işiniz yok mu bunların’ diye sormayacaksınız, ‘biz neyi eksik yaptık ki, bu insanların bir işi yok’ diyeceksiniz. Ve onun çözümünü üreteceksiniz.Yine eğer bu insanların bir işleri var da, buna rağmen sokaklara çıkıp size ‘yeter artık’ diyorlarsa; orada bir duracak, ellerinizi başınızın iki yanına koyup, ‘ya hu bunlar iş-güç sahibi insanlar, mesailerini aksatma pahasına çıkmışlar, bizi protesto ediyorlar, bunların dertleri ne?’ diye kendinizle konuşacaksınız. Kendinizi sorgulayacaksınız.Galiba çok şey istiyoruz. Farkındayım. Bizi yönetenler bu tür tefekkürlere alışık değiller. Böyle bir melekeleri yok. Onlar hep haklılar, aldıkları tüm kararlar doğru, zaten hesap da vermeyecekler!Onlar her fırsatta ‘kelle koltukta ve üzerlerinde kefenle’ siyaset yaptıklarını söyleseler de, bu sadece klişe bir deyim. Yani bildiğiniz ‘edebiyat.’ Hâlbuki insanımız edebiyat değil, çözüm istiyor. Onun için sokaklara çıktı, onun için avazı çıktığı kadar bağırıyor, onun için elinde tencere ve tava var.Tencere ve tavayla, bir iktidara hangi görevini eksik bıraktığını en güzel şekilde ifade eden bu millet muhataplarından şu karşılığı gördü: “Tencere tava, hep aynı hava.’ Yani yine edebiyat, yine küçümseme, yine hakaret.Ama bu böyle sürmeyecek. Küresel senaryolarla suni olarak oluşturulan ‘hüloooğğğ’ cinsi insanların oylarına güvenerek takınılan bu tavır elbette karşılığını görecek. Kısacası bu iktidar ‘hüloooğğğ, hüloooğğğ’ gidecek.Bu sonu Sayın Başbakan da görüyor, Arınç da görüyor. Ama çaresizler, çünkü yapacak bir şeyleri yok. İktidarı sürekli sanmak gibi bir hata ile maluller. Bir misyonun tahakkuku karşılığında sunulan iktidar gücü elbette misyon sahipleri tarafından geri alınacaktı ve öyle de oldu. Bu tükenişi engellemek için meydanlara sürülen ‘hüloooğğğ’lara güvenmek ne büyük bir aldanış. Keşke biraz dinleseydiniz! Dinleseydiniz; gittikçe kabaran egonuz, sizin de, memleketin de başına örülen bir çorap olmayacaktı.Keşke biraz anlayabilseydiniz! Anlasaydınız; ne sizin sonunuz, ne de ülkenin geldiği nokta böyle olacaktı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018