Önceki gün yoğun sis altındaydı İstanbul… Adeta nefes aldırmayan bir kesafet kurşun gibi çökmüştü şehrin üstüne. Büyükşehrin yaşadığı enva-i çeşit problem gözümün önüne gelince, bu sisin sadece bir hava olayı olmadığını düşündüm ister istemez. Dünyanın gözbebeği İstanbul'u avucunun içine almış rantçı zihniyetin, adeta şehre yaptığı kötülüğü anlatıyordu bu ağır hava…
Ama biz umutluyduk, birazdan dâhil olacağımız topluluk bize umut verecekti, dışarıdaki ağır havaya rağmen nefes alacaktık, biliyorduk.
Zeytinburnu'na gidiyorduk üç meslektaş… Gazeteci arkadaşlarım Eyüp Kabil ve Murat Çabas'la birlikte Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde düzenlenen Bağımsız Türkiye Partisi Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Emir Toraman ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil'in 'Halk Buluşması' programına davet almıştık.
Dedim ya; İstanbul'u esir alan ağır havaya rağmen rahat nefes alacağımız bir atmosfer karşıladı bizi daha salona adım atar atmaz. Bizi karşılayan partililerin güleryüzlü, içten karşılaması birazdan yaşayacaklarımızın ilk emareleriydi.
Salondaki yerimizi aldık. Önce Ata'mız ve şehitlerimizi saygıyla yâd ettikten sonra İstiklal Marşı'mızla program başlamış oldu. Kısa da olsa dopdolu bir konuşmayla selamladı bizi Bağımsız Türkiye Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Yusuf Yeni.
Ardından Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Emir Toraman kürsüye geldi. Yerinde duramayan bir genç adam gördüm karşımda. Dinamik, olaylara vâkıf, inançlı, kararlı… Belli ki ilçesinde ses getirecek… Zeytinburnu ona emanet edildiğinde kimsenin gözü arkasında kalmayacak.
Bir sinevizyon gösterimi vardı sırada. Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkemizi nasıl büyük bir devlet yaptığını fakat O'nun vefatından sonra Türkiye'nin nasıl gittikçe itibar kaybettiğini, her alanda nasıl küçüldüğünü ama bu durumdan bir çıkışın olduğunu, bunun da ancak Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosuyla mümkün olacağını anlatan güzel bir sinevizyon gösterimiydi.
Ve final…
Evet, her yönüyle dopdolu olan programın finali de kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. Sahne artık Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil'indi. Öyle bir konuşma yaptı ki Kotil, o hangi duyguları yaşıyorsa salondaki herkes aynısını yaşadı. Yaklaşık bir saat süren konuşmada inanç, cesaret, kararlılık, meselelere vukûfiyet, plan, proje, birikim, heyecan, aşk… hepsi vardı hem de eksiksiz…
Ezberlenmiş hiçbir şey yoktu konuşmasında, birileri gibi promter kopyacılığı yapmıyordu. Çünkü meselelere her yönüyle vâkıftı, bilerek konuşuyordu. Yani kendinden emin ve beraber çalışacağı ekibinden emindi, her halinden belliydi.
Bir basın mensubu olarak, İstanbul'un çilesini çeken bir İstanbullu olarak ve köklü bir İstanbullu ailenin evladı olarak söylüyorum; ben ilk defa İstanbul için umutlandım. Gördüm ki; Selim Kotil İstanbul'un bütün problemlerini avucunun içine almış ve hepsine kalıcı çözümle üretmiş. Ve sadece problem çözümünden ibaret değil Kotil'in İstanbul'la ilgili vizyonu. Şu çok net ki; onun döneminde İstanbul 'Dersaadet' unvanını tekrar geri kazanacak.
Peki, başta Selim Kotil olmak üzere, Bağımsız Türkiye Partisi'nin belediye başkan adayları bu özgüveni, birikimi, cesareti, inancı, aşkı, aidiyet duygusunu nasıl kazandılar?
Bu kritik sorunun cevabı çok önemli değerli dostlar.
Sayın Selim Kotil, konuşmasının bir yerinde aynen şöyle söyledi: "Birileri 30 yıldır ceplerini doldururken, biz Haydar Baş Beyefendi'nin dizinin dibinde aklımızı ve gönlümüzü dolduruyorduk."
İşte Türkiye'yi kâinat devleti yapacak sır burada. Böyle bir ufuktan bahsediyorum çünkü talebelerinin kazandığı bu vizyonu görünce; Prof. Dr. Haydar Baş'ın öncülüğünde Türkiye'nin geleceği yer; Oğuz Kağan'ın, Mustafa Kemal Atatürk'ün hedeflediği kâinat devletidir. Bunda zerre şüphem yoktur. Ve şuna da gönülden inanıyorum ki; 31 Mart seçimleri, gelecek o mutlu günlerin ilk adımı olacak…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018