Malumunuz 31 Mart'ta yerel seçim var. Mahalli idarelerde sorumluluk alacak yeni kadrolar belirlenecek. Yani il, ilçe ve mahallelerde seçmen, sorunlarını çözecek kadrolara yetki verecek.
Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu günlerde gerek seçime girecek parti mensuplarının, gerekse seçmenlerin neleri konuşması icab eder?
Cevap çok basit:
İl, ilçe ve mahallelerin altyapı sorunlarını, çevre düzenlemelerini, imar problemlerini, yolların durumunu, trafik sorununu, toplu taşımadaki aksaklıkları vs... Siz, bunlara daha bir sürü şeyi ekleyebilirsiniz çünkü neredeyse Türkiye'de hemen hemen her şehir, ilçe ve mahallede bu saydıklarımız büyük bir problem olarak yaşadığımız gerçekler.
Peki, seçimle ilgili medyada ana gündem ne? Yani Türkiye neyi konuşuyor seçimle ilgili olarak?
Gündem şu: "Bu seçim Türkiye'nin beka seçimidir."
Evet, ülkemizde Cumhur İttifakıyla iktidarda bulunanlar bu seçimi Türkiye'nin varlık-yokluk seçimi olarak görüyorlar; beka kelimesi rastgele seçilmiş değil.
Zaten bu ifadenin altını doldururken de, dünyadaki gelişmelerden bahsediyorlar; Ortadoğu'daki sıkıntılar, AB'de değişen dengeler, ekonomik darboğaz vs…
Şöyle geriye doğru bir bakıyorum da; uzun bir zamandır yerel seçimlerde biz 'yerel'i asla konuşamıyoruz. Seçmen 'kırk satır mı, kırk katır mı' nevinden bir tercihe zorlanıyor ve iktidar sahipleri maksadına ulaşıyor.
Neyse gelelim beka meselesine…
Öncelikle şunu belirteyim; ben de bu seçimlerin beka seçimi olduğuna inananlardanım. Şöyle yapalım, önce bu seçimi varlık-yokluk seçimi olarak görenlerin açısından konuya bir açıklık getirmeye çalışayım ardından da kendi gerekçelerimi sizinle paylaşayım.
Aslında fazla uzatmadan, kitabın tam da ortasında konuşmak gerekirse; iktidarda bulunanların itiraf ettikleri gibi ülkemiz çok ciddi problemlerle boğuşmaktadır. Mevcut sıkıntılar öyle geçici bir süre başımızı ağrıtacak boyutları çoktan aşmış vaziyette. Hakikaten varlık-yokluk raddesine geldik.
Tamam da bugün Türkiye'de bir beka sorunu varsa bu sorunun nedenlerini ülkeyi yönetenlerin icraatlarında aramak icab eder. Öyle ya, yetki, güç, sorumluluk kaç dönemdir onlarda. Önlerinde engel yok. Böyle bir konjonktürde ülke uçurumun kenarına geldiyse şikayet mercii, hesap soran ve sorular soran taraf asla iktidar cenahı olamaz. Demokrasi böyle bir şey değil. Demokrasilerde yetki millet adına verilir ve hesap sorulmaya açıktır. Eksik, yanlış bir icraat varsa gerek millet, gerekse ilgili kurumlar bunu takip ederler ve gereken tavrı ortaya koyarlar. Bu böyledir, böyle de olmalıdır.
Yani demem o ki; beka sorunundan bahsedenlerin, bu yerel seçimlerde de vatandaşı 'ya bizi seçersiniz ya da mahvolursunuz' ikilemine sokmalarının arka planını iyi okumak gerekir. Belli ki ülkenin bekasından değil, kendi akıbetlerinden endişe duyuyorlar. Çünkü çok iyi biliyorlar ki, bu seçimde alacakları darbe, onların iktidara vedasını hazırlayacak.
Gelelim benim açımdan bu seçimlerin beka seçimi olma meselesine…
Yine kitabın ortasından konuşayım:
Ey vatandaş, ey Türk seçmeni!
Ülkenin bekasının konuşulduğu bugünlere nasıl geldiğimizi en iyi sen biliyorsun. Çünkü bugünlere geldiysek senin tercihlerin ve tercihlerindeki ısrarın yüzünden geldik. Anlaşılmaz bir inatla çareye, çözüme, refaha, onurlu bir hayata sırtını döndün. Gerçek apaçık bir şekilde gözünün önündeydi; "görmedim, duymadım, bilmiyordum" diyemezsin. Desen de kimseyi inandıramazsın. Eğer inkâr etmeye kalkarsan seni dünyanın öbür ucundaki bir Çin vatandaşı ya da bir Rus vatandaşı yalanlar, bunu çok iyi biliyorsun.
Evet, aynen öyle Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğinden bahsediyorum. İlmiyle, yüksek karakteriyle, onurlu duruşuyla, her türlü takdirin üzerindeki gayretiyle, bitmez tükenmez mücadele ruhuyla, muhteşem aidiyet duygusuyla, yetiştirdiği dünyaya örnek kadrosuyla, iman dolu gönlüyle günümüzün Atatürk'üne bile bile sırtını döndün ve bunda ısrar ettin. Ve güzel ülkem varlık-yokluk noktasında...
Şimdi yeni bir seçimin eşiğindesin. Sana yine "kırk satır mı, kırk katır mı" diyorlar. Yine aldanacak mısın! Yoksa "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Ata'nın vârisiyle elele-omuz omuza vererek, güzel ülkemi kainat devleti yapacak iradeyi ortaya koyacak mısın?
İşte sana beka seçimi!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018