AKP'li yıllar sayesinde ülkemiz bebek mamalarının dahi marketlerde kilit altında tutulduğu günlerle tanıştı.
Kimi marketler ürünlere alarmlı kilit takıyor, kimisi ise ürünleri şeffaf kutular içerisinde satıyor.
Kilit altında tutulan ürünler sadece bebek mamaları değil elbette.
Sigaralar, elektronik eşyalar, alkollü içkiler, kahveler, ballar, tıraş bıçakları, bulaşık makinesi deterjanları ve diş macunlarına kilit takıldığını zaten biliyorduk.
Artık peynirlere, çikolatalara, sıvı yağlara, kuru yemişlere ve hatta son olarak süt kutularına da alarm takılmış.
Gelen bilgilere göre marketler kâğıt havlu ve tuvalet kâğıtlarına da kilit takmaya hazırlanıyor.
Marketlerin bankalardan daha etkili güvenlik tedbirlerine başvurduğu bir ülkeye dönüştü Türkiye…
Nasıl gelindi bu noktaya?
Fakirlik ve yoksulluğu ülke nüfusunun yüzde 80'ine yaygınlaştıran AKP hükümetleri sayesinde.
Ustalık dönemi bu olsa gerek iste…
Şüphesiz bu tedbirlere mecbur kalmasalar başvurmaz marketler.
Zira marketlerde hırsızlık artmış durumda.
2019'da market cirolarında yüzde 1.5 seviyesinde olan marketlerdeki çoğunlukla hırsızlığı nitelemek için kullanılan kayıp-kaçak oranı 2020'de yüzde 2.5'e çıkmıştı.
Şimdi ise yüzde 4'e yaklaştığı ifade ediliyor.
Bazı zincir marketlerin yetkilileri eskiden mağazalarda bazı günler hiç bazı günler ise bir hırsızlık vakası meydana gelirken, şimdi her mağazada günlük 8-10 hırsızlık olayı yaşandığını söylüyor.
Market sahiplerinin çoğunluğu hırsızlık vakalarını yüksek enflasyonun patlattığını ve gerçekten ihtiyacı olduğu için hırsızlık yapan vatandaşların sayısında ciddi artışlar olduğunu söylüyor.
İktidarın karşısında aciz kaldığı enflasyonun neden olduğu pahalılık, en fazla dar gelirli çoğunluğu etkiliyor.
Bunun etkisini çöplerden yiyecek arayanların sayısının artışında da görebilirsiniz.
Suriyeli sığınmacılar ya da Afgan göçmenler için cennet mesabesinde olan ülkemiz artık Türklerin çoğunluğu için yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla çıkıyor.
Nisanda yıllık enflasyon TÜİK'e göre yüzde 69.97, ENAG'a göre ise yüzde 156.86 olmuştu.
Bakalım TÜİK'in 3 Haziran'da açıklayacağı mayıs ayı enflasyon oranları ne olacak. Çok muhtemeldir ki enflasyon nisan ayındaki oranları da aratacak bir seviyede gelecek.
Ekonominin ikinci numaralı ismi –bir numaranın kim olduğu malum- Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 27 Aralık 2021'de katıldığı bir programda "Bir uyuyun 6 ay sonra uyanın. Çok farklı noktalara gidecek enflasyon" demişti.
Bakan Nebati'nin bu sözü söylemesinin üzerinde 5 aydan fazla zaman geçti ve enflasyon 'çok farklı noktalara' tırmandı…
Bakan Nebati'nin tavsiyesini yerine getirip 6 ay önce uyuyanlar bir ay sonra gözlerini açtığında Gülgür Gürdür şovdaki Tibet'ten gelen adamın haline düşecekler gibi…
Geçen hafta yine konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati bu defa ise "Enflasyonu sadece devletin çözeceği bir sorun olarak görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
6 ay henüz dolmadığı için vatandaş daha uyanmış değil, ancak ekonomiyi yönetenler anlaşılan aydınlanmış…
Bu sözler sizde de, sorunları çözmesi gereken makamlarda oturanların problemleri büyütüp büyütüp milletin kucağına bırakacaklarmış gibi hisler uyandırmıyor mu?
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024