Bugün Türk milleti olarak AKP hükümetinin Türkiye'deki problemleri doğru teşhis edememesinin ve yanlış adımlar atmasının bedelini her sahada ödüyoruz.Ödüyoruz da akıllanıyor muyuz? Elbette ki hayır? Biz de millet olarak her defasında çözümü olmayanları, ecnebiden alma akılla iş yapacağını açıkça beyan edenleri iktidar koltuğuna oturtarak aynı hataları yapmaya devam ediyoruz.Hayvancılık sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek ne demek istediğimizi anlatmaya çalışalım. Hayvancılık sektörünün yıllarca yaşadığı sorunlar belli: yem, enerji gibi maliyetlerin sürekli artması, sektöre devlet desteğinin olmaması, pazar daralması ve son zamanlarda yaşanan ithalat furyası? Sektör temsilcileri, besiciler yıllardan beri yaşanan problemleri değişik ortamlarda dile getirdiler, hükümetin dikkatini çekmeye çalıştılar, anlattılar, anlattılar? Ama sonuçta ne oldu, hükümet çözümü(!) ithalatta buldu. Bir ekonomik hastalığa ancak bu kadar yanlış teşhis konulabilir ve ancak bu kadar yanlış çözüm sunulabilir, bundan ötesi yok.Neticede, bırakalım normal çiftlikleri sektörün devleri bile ardı ardına kepenk kapatmaya başladı. Önce Banvit, sonra Koç ardından da Saray Çiftliği? Bu kuruluşların işi bırakması demek, artık bu sektörde hiçbir karlılığın kalmadığı demektir. Sektörün en büyük sorunu maliyet dedik. Sektör temsilcilerinin ifadesine göre Türkiye'de şu anda kırmızın etin üretim maliyeti 1617 lira, ithal etin hem de kemiksiz ve karkas olarak piyasaya maliyeti ise 11 lira?Ticari açıdan düşünüldüğünde etin hiçbir emek sarf etmeden 11 liraya mal edilebildiği bir ortamda, kalkıp 16 lira bedel ödeyerek üretim çilesiyle uğraşmak hiç akıl karı değildir. Bu otomatikman yerli üretimin sona ermesi demektir.Besicilikte girdi yani üretim maliyetlerinin yüzde7080'ini yem oluşturmaktadır. Yemin de hammadde ihtiyacının çoğu ithalatla temin edilmektedir. Geçen yıl 3,5 milyon ton yem hammaddesi ithalatı yapmışız ve bu her yıl sürekli artmaktadır. Yem için önemli bir ürün olan kepeğin fiyatı yüzde 130 artmış ve kepeğin tedarik edilmesinde de ciddi sorunlar yaşanıyor.Yine yem için önemli bir ürün soyaya ihtiyacımız 1 milyon 600 bin ton ve hemen hemen hepsini dışarıdan ithal ediyoruz, bizim üretimimiz 3040 bin ton kadar?Türkiye'de dünyanın en maliyetli yemi ve en pahalı enerjisiyle hayvan üretimi yapılmaya çalışılıyor ve sorun burada yatmaktayken, ithalatın önü açılarak üretici adeta cezalandırılıyor. Yaşanan bu ve benzeri problemlere "ithalat" formülüyle çözüm(!) bulan hükümetten hala bir medet ummak çözümsüzlüğün devamından başka bir şey değildir. Hükümetin hayvancılığın sorunları konusunda gerçek manada bir çözümü yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır. Kalıcı bir çözüm isteniyorsa çözümü AB, ABD ve IMF'de aramayan, milli çözümleri olan siyasileri iş başına getirmek gerekmektedir.Görünen o ki, sadece hayvancılıkta değil, tüm konularda milli çözümü olan tek siyasi lider de Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.O'nun hayvancılık politikasında yem hammaddelerinin yerli ve ucuz olması, enerjinin yerli ve ucuz olması, hayvan başına destek, devlet tarafından hayvan alım garantisi, faizsiz uzun vadeli kredi imkanı, sosyal devlet projeleriyle pazarın genişletilmesi ve ithalatın tamamen durdurulması vardır.Zaten sektörün talebi de budur, o halde niye hala bekliyoruz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025