Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi, NATO toplantıları başta olmak üzere birçok uluslararası toplantılarda dağıtılan haritalarda görüldüğü gibi, İslam coğrafyasının geleceğini “yapboz-puzzle” gibi çok parçalı bir harita öngörüyor.Türkiye de bu BOP kapsamındadır. Suriye fitnesi ile Türkiye’yi bölemedilerTürkiye’nin Suriye ile savaş fitnesinin içine çekilmesinde asıl hedef, C. Powell ile Abdullah Gül’ün arasında gerçekleştirildiği açıklanan 23 Mayıs 2004 günü 2 sayfa halindeki 9 maddelik mutabakatta sözü edilen “federatif yapılanma ve başkanlık modeline geçiş”in sağlanmasıydı.ABD ve İsrail, bu sürece Apo ve PKK’nın dahil edilmesini talep etti.AKP’yi, Apo ile pazarlık masasına oturttu.AKP-PKK sürecinde konuşulanlar ve ukala takımın dışa vurdukları gerçekler, “bölgesel özerklik ve federatif yapılanma” içerikliydi.Türkiye-Suriye dalaşının hengamesi arasında bu iş bitirilecekti.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın öncülüğünde gerçekleştirilen Uluslararası Ehl-i Beyt kongreleriyle “kardeş ve komşu ülke Suriye ile savaş” oyunu bozulmuş oldu.Ardından Rusya, Suriye konusunda ağırlığını koydu.ABD dize gelmek zorunda kaldı.Erdoğan ise kendi kendini yedi bitirdi… Karizması da çizildi!Ne Suriye işgal edilebildi, ne Türkiye bölünüp federatif yapılanma gerçekleştirilebildi. BOP’ta yeni taktik: İçten çatlatma…Ancak ABD ve taşeronları, BOP kapsamında Türkiye’nin federatif yapılanmasından vazgeçmiş değillerdir. Arap Baharı tecrübesi ile güncellenen planda bazı revizyonlar yapılmış, stratejik adımlarının öncelik sıralamaları değiştirilmiştir. Nitekim AKP-PKK müzakere süreciyle ortaya çıkan Apo’nun talepleri de bu minval üzeredir.Dün Suriye fitnesine çekerek Türkiye’yi parçalamak isteyenler, bugün iç kargaşalarla bu işi bitirmek istiyorlar.İşin vahim tarafı, aymaz AKP hükümeti, böylesi bir federatif yapılanma sürecinden “başkanlık modeli” adıyla kendine hala post çıkartmak istiyor. İktidar ve muhalefet aynı BOP’un hizmetindeHalbuki federatif yapılanmayla hedeflenen Büyük Kürdistan emeli, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın ifadesiyle gerçekte Büyük İsrail projesinden başka bir şey değildir. Bu da, Amerika ve İsrail yönetimlerine hakim olan Yahudi ve Evangelistlerin vazgeçilmez inanç projesidir.Federatif yapılanma tezgahında netice budur.Bugüne kadar BOP’un her türlü bölgesel hizmetini ifa eden AKP hükümeti, PKK ile müzakere süreci adı altında Amerika’nın ülkemize dönük bu tezgahında Türk milletinin ekmeğine yağ sürmediği açıktır.Nitekim AKP iktidarı, onun stepnesi muhalefet, besleme medya ve ukala takımı, koskoca devlet ve milleti, Apo’nun peşine takmış sürüklüyorlar. Zaten hükümet, bugüne kadar ABD’ye, AB’ye, IMF’ye, Vatikan’a, İsrail’e ve son raddede Apo ve PKK’ya her türlü hizmeti liyakatle verdi, veriyor. Türk milletine aynı kıratta hizmet etmek, AKP hükümetine nasip olmamıştır!Bu vahim tabloyu iliklerine kadar yaşayan vatan evladı, demokratik haklarını kullanarak, kendisine hizmet etmek yerine sürekli ecnebilerin ekmeğine yağ süren iktidar ve muhalefeti koltuklarından etmek üzere meydanları dolduruyor. AKP stepnesi Meclis içi muhalefet de bu “toplumsal muhalefet”ten nasibini aldı! Federasyoncular masum halkı emellerine alet etmek istiyorAncak burada ciddi bir tezgaha da dikkat etmek gerekiyor.BOP’un küresel ve bölgesel aktörlerinin yanısıra maşa ve taşeronları, Türkiye’yi federatif yapılanmaya sürüklemek üzere, halkın meydan buluşmalarını, işbirliği içinde oldukları iktidar ve muhalefetin de katkılarıyla kendi tezgahlarına alet etmek isteyebilirler. Buna dikkat etmek gerekiyor.Zira AKP, meydanları gerdikçe geriyor. CHP her zamanki gibi top çeviriyor, milletin yanında olması gereken yavru muhalefet MHP ise AKP’nin safında nöbet tutuyor. Hatta meydandaki vatandaşı döven MHP’liler zuhur ediyor. Devlet Bahçeli ve ekibi adeta AKP’nin yanında pusuya yatmış bekliyor. Apo’cularla meydanları bulandırma çabasıTam bu demde Amerika ve BOP eş başkanları, Apo ve yandaşlarını meydanlara sürme denemeleri yapıyor. Vatandaşın haklı gösterisini karıştırmak istiyorlar.Amerika’nın AKP ile masaya oturttuğu Apo, geçen Cuma İmralı’dan düğmeye basıyor, kodesten selam yolluyor.Ben şimdiye kadar görevimi yaptım, hükümet de yapsın; beni kullanıp aldatabileceğini düşünenler yanılır, meydanların da ulusalcı ve milliyetçi çevrelerin kontrolüne geçmesine izin verilmesin, haberini salıyor Apo. Hükümetin kulağına, artık meydanlarda biz de olacağız, suyu kaçırıyor, sopa gösteriyor.Erdoğan, meydanları bir de bu taraftan okumalıGidişat hayra akmıyor… Erdoğan, millete kulak vermeli, gerilim politikasını terk etmelidir.Masum vatandaşın haklı taleplerine kulak tıkamak ve meydanları germek, bu saatten sonra ne ülkeye, ne AKP’ye, ne de Erdoğan’a hayır getirir. Ancak Türk milletini bölünmeye sürükler. Erdoğan’ın inat ve gerilim politikası, Suriye kargaşasından federatif yapı çıkartamayıp iç kargaşa ile son vuruşu yapmak isteyen Amerikancıların ve bölücülerin ekmeğine yağ sürer. Erdoğan, meydanları bir de bu tarafından okumalıdır.Bu BOP tezgahını, Erdoğan acilen istifa ederek; Türk milleti de, sandıktan milli, yerli, yeni ve projesi olan bir iktidar partisi çıkartarak bozabilir. Kısaca oyunu bozmanın tek adresi BTP’dir. Gerisi kaos, kargaşa ve bölünmedir!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019