Hak verme yarışı

Dün azınlıklar konusuna bir giriş yapmıştık. Bir daha iddia ediyorum; Ülkemizin azınlık hakları konusunda hiçbir eksiği yoktur. Birileri bu kavramı kullanıyor ve maalesef hükümette bunlara çanak tutuyor.Düşünün bir kere; Hiç ülkemizde canlı canlı yakılan azıklıklardan kimse gördünüz mü? Almanya'da gördük. Türklere karşı planlı suikastların kokusu yeni yeni çıkıyor. Bu ülkede azınlıkların dinine, ibadetine karışan kimse gördünüz mü? Ama AB ülkelerinde ezanın açıktan okunması bile yasak. Bu ülkede bizim Hz. İsa'ya (a.s) (haşa) laf atan olabilir mi? Ama onlar karikatürler yaptılar.  Artı benim dinime, peygamberime olmadık laflar ettiler. Sen bırak kınamayı, verdiğin oyla malum şahısları NATO Genel Sekreteri yaptın. Bu kime, nasıl bir teslimiyettir, nasıl hizmettir, hizmetteki amaç nedir? Allah rızası mı (!) ben anlamadım!Hükümet bir azınlık hizmet yarışı başlattı. Önce kanunları çıkardı. Niye? Çünkü AB öyle istedi. Bu kanunların çıkmasıyla önce "kilisecikler" mantar gibi türedi. Hatta Türkiye'de 40 bin kilise evin varlığından bahsediliyor. Her kilise ev 20 kişi alsa. 800 bin kişi eder. Yahu bu ülkede bu kadar Gayrimüslim var mı? Sonra bir seferliğine, olmak üzere bazı sembol (Hristiyanlar için) kilise ve manastırlar kullanıma açıldı. O bir seferler şimdi çok sefer oldu. Böyle giderse yarın hep sefer olacak. Ama durmak yok, yola devam ettiler. Bizzat gidip, "besmele" ile kilise açtılar. Bu gayret yetmemiş olacak ki, eşleri ve Bakanı gidip,  kilisede mum yakıp, dua ettiler. Yine kesmedi, Bakanı papazdan dua istedi. Seçimi kazandılar! Ama hizmette sınır tanımayan bir anlayış iktidar. Durmak yok, yola devam.Erdoğan bu Gayrimüslimlere (Ramazanda) verdiği iftarlarda, birçok müjdeler de verdi. Ruhban okulu, mülk yasası vs. gibi. Hatta Erdoğan'a göre; "Azınlıklar ve farklı inanç gurupları bizim bir parçamızdır. Onlardan ayrı olamayız. Biz birlikte Türkiye'yiz. Onların tabii olan hakları, kanunlardan, Anayasa'dan doğan hakları ve elbette Allah'ın bütün insanlara verdiği bütün bu temel haklar en küçük noktasına kadar ihmal edilmeden bu arkadaşlarımıza, kardeşlerimize verilmelidir. Bu bir haktır. Bu bir lütuf değildir." (Hatırlatma; Yalnızca Müslümanlar kardeştir)Bülent Arınç; geçmişteki hatalar geride kaldı, dedi. Devletimiz azınlıkları ihmal etmiş, haklarını, mülklerini gasp etmiş vs. İşte geride kalanlar bunlarmış. Hatta konuşmalarında geçmişe dair hikayeler anlatarak bu Gayrimüslimlerin ne kadar vefakar olduklarını anlatmaya çalışıyor Sayın Arınç. (Manisa'da yaptığı ziyaret ve toplantılarda)  Arınç uzun bir hikayenin ardında müteşebbislerin İstanbul'da İshak Alaton ile de görüştüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:"Biz kadirşinas insanlarız. Memleketimize bu güzel iyiliği yapan kişiye bundan sonra da ebedi minnet duygularımızı takdim etmek istiyoruz. (Arınç'ın hikayesinde geçen şahsa iltifatı) Bununla şunu söyleyeceğim; Manisa'da bu yapılmışsa emin olun ki İstanbul'daki Bezmialem Vakıf Gureba Hastanesi de bundan farklı değildir. Surp Pırgiç Hastanesi de bundan farklı değil, Balıklı Rum Hastanesi de farklı değil. Ben bunları gördükten sonra Mardin'i, Antakya'yı gördükten sonra, İzmir'in havralarını, İstanbul'un sinagoglarını gördükten sonra, "hepimiz bir olan Allah'a inanıyoruz ve hepimiz bir olan Allah'ın kullarıyız" diye düşündüm? Ben değerli temsilcilerin bu akşam bizimle birlikte olmasının Türkiye'nin büyük bir gücü olduğuna inanıyorum."Hepimizi Allah (c.c) yarattı. Doğru. Ama şu da bir gerçek ki; Hepimizi Allah'ın yarattığına ne kadar inanıyorsam, bir Yahudi'nin, bir Hristiyan'ın, benim tek olan rabbime (Allah'a c.c) inanmadığını da biliyor ve öyle inanıyorum. Neden mi?Allah-u Teala Tövbe suresinde bu gerçeği şöyle açıklıyor;30. Ayet: "Yahudiler, "Üzeyr Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar ise, "İsa Mesih Allah'ın oğludur" dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkar etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar! 31. Ayet: (Yahudiler) Allah'ı bırakıp, hahamlarını; (Hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. Oysa bunlar da ancak, bir olan Allah'a ibadet etmekle emr olunmuşlardır. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır."Ey Müslüman kardeşim! Senin inandığın ilah ile Sayın Arınç'ın bahsettiği inanç sitemi yan yana olabilir mi?