Prof. Muhammed Yunus'un Bangladeşli fakirler için kredi isteğini banka saçma bulmuştu. Ancak Yunus, bankanın üst düzey yöneticilerini deneme amaçlı olsa da bu iş için ikna ederek küçük bir miktar fon alabildi. Şimdi sıra krediyi alacak köylüleri ikna etmeye gelmişti. Yunus, bunun için ekonomi bölümünden öğrencileri ile ekipler kurdu. Bizzat talebeleri ile köylülerin ayaklarına kadar gidiyor, onları tefecilerin elinden kurtaracak olan düşük faizli bu kredileri almalari için ikna etmeye çalısıyordu. Köylüler başta şaşırıyor, hayatlarında ilk defa ayaklarına kadar gelen bu kişilerden çekiniyor ve bir anlam veremiyorlardı. Tabii bir de kendi altlarının oyulduğunu gören tefeciler de onları engellemeye çalısıyorlardı. Sonunda Yunus'un azmi galip geldi. Deneme amaçlı bu model, sabır ve gayret sonucu başarı kazanmaya ve yayılmaya başladı. Yunus'a verdigi kredileri tekrar toplayamayacağını söyleyen klasik bankacıların hepsi mahçup olmuştu. Zira Yunus bu fırsatı hayatlarında belki tek bir defa yakalayan bu fukaranın ne yapıp edip borçlarını geri ödeyeceğini biliyordu. Ayrıca krediyi tek bir ferde ya da aileye vermiyor, beşerli gruplar oluşturarak organize ettikten sonra vererek, grup üyelerinin birbirlerini hem desteklemesini ve denetlemesini sağlıyordu. Bir de kredileri evin yükünü taşıyan anneye vererek, erkeklerin bu paraları çarçur etme ihtimalinin önüne geçiyordu. Kısa zamanda çok başarılı olan bu modeli için ayrı bir kurum kurma izni de alındı ve Grameen (Yoksullar) Bankası kuruldu.
Grameen'in hisseleri devlete ve müşterilerine yani fakirlere ait. Banka, ancak masraflarını çıkaracak kadar bir faiz karşılıgında birkaç dolardan birkaç yüz dolara kadar kredi kullandırıyor. Banka şubeleri mütevazi ve küçük çok az ofisten oluşuyor. Zira onların asıl şubeleri bisikletleriyle hergün köy köy
dolaşan idealist çalısanları. 1976'da 42 kişiye 27'şer dolar kredi vererek işe başlayan Grameen, 1997 yılında 2,4 milyar dolar kredi dağıtmıs. 38.000 köyde, 2 milyonu aşkın kişinin ayağına gidip kredi veren bankanın 1105 şubesi ve 13.000 çalışanı var. Kredilerin geri ödenme oranı rekor seviyede: % 97. Grameen sayesinde Bangladeş'te yoksulluk probleminde önemli derecede azalma sağlanmiş. Grameen modeli sadece Bangladeş'te degil Malezya'dan Afrika'ya, hatta ABD'ye kadar birçok ülkede uygulanmaya başlanmış ve olumlu sonuçlar alınmış. Önceleri bu modeli görmezden gelen Dünya Bankası, daha sonra bankaya kredi desteği vererek başarıyı sahiplenmeye çalışmış ancak Muhammed Yunus bu tip bir destegi reddetmiş. Yunus'a göre dünyada yoksullukla mücadele için kurulan uluslararası bir kuruluş olan Dünya Bankası çok yanlış çalışıyor. Merkezi New York'ta bir gökdelende (fildişi kule) olan banka, bir ülkeye kredi vermeden önce onbinlerce dolar maaş alan uzmanlarını binlerce dolar harcirahla inceleme için gönderiyor. Pahalı otellerde kalan bu uzmanlar ülkenin birkaç önde geleni ile görüşüp problemleri anlamaya! çalısıyor ve çoğu zaman hiç bir kredi vermeden geri dönüyor. Kredi verdiği durumlarda ise zaten düşük olmayan bir faizle verilen bu para, gerçekten ihtiyaci olanlara gidene kadar hortumcuların elinde kuşa çevriliyor. Grameen modelinden, hayatta kapitalizmden baska çıkar yol bilmeyenlerin alacakları çok ders var.
Grameen'in hisseleri devlete ve müşterilerine yani fakirlere ait. Banka, ancak masraflarını çıkaracak kadar bir faiz karşılıgında birkaç dolardan birkaç yüz dolara kadar kredi kullandırıyor. Banka şubeleri mütevazi ve küçük çok az ofisten oluşuyor. Zira onların asıl şubeleri bisikletleriyle hergün köy köy
dolaşan idealist çalısanları. 1976'da 42 kişiye 27'şer dolar kredi vererek işe başlayan Grameen, 1997 yılında 2,4 milyar dolar kredi dağıtmıs. 38.000 köyde, 2 milyonu aşkın kişinin ayağına gidip kredi veren bankanın 1105 şubesi ve 13.000 çalışanı var. Kredilerin geri ödenme oranı rekor seviyede: % 97. Grameen sayesinde Bangladeş'te yoksulluk probleminde önemli derecede azalma sağlanmiş. Grameen modeli sadece Bangladeş'te degil Malezya'dan Afrika'ya, hatta ABD'ye kadar birçok ülkede uygulanmaya başlanmış ve olumlu sonuçlar alınmış. Önceleri bu modeli görmezden gelen Dünya Bankası, daha sonra bankaya kredi desteği vererek başarıyı sahiplenmeye çalışmış ancak Muhammed Yunus bu tip bir destegi reddetmiş. Yunus'a göre dünyada yoksullukla mücadele için kurulan uluslararası bir kuruluş olan Dünya Bankası çok yanlış çalışıyor. Merkezi New York'ta bir gökdelende (fildişi kule) olan banka, bir ülkeye kredi vermeden önce onbinlerce dolar maaş alan uzmanlarını binlerce dolar harcirahla inceleme için gönderiyor. Pahalı otellerde kalan bu uzmanlar ülkenin birkaç önde geleni ile görüşüp problemleri anlamaya! çalısıyor ve çoğu zaman hiç bir kredi vermeden geri dönüyor. Kredi verdiği durumlarda ise zaten düşük olmayan bir faizle verilen bu para, gerçekten ihtiyaci olanlara gidene kadar hortumcuların elinde kuşa çevriliyor. Grameen modelinden, hayatta kapitalizmden baska çıkar yol bilmeyenlerin alacakları çok ders var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Talhaoğlu / diğer yazıları
- KOBİ'lerle kalkınma / 21.06.2002
- Kâr/zarar / 24.05.2002
- Amerika AŞ.'nin Sonu mu Geliyor ? / 21.05.2002
- Enron ve Türkiye / 11.05.2002
- Merkez ve Büyüme / 07.05.2002
- Vergiler / 29.04.2002
- Devlet desteklemiş, Japon yapmış... / 25.04.2002
- Krizden harcamayla mı çıkılır yoksa tasarrufla mı? / 23.04.2002
- Dolar düşüyor. Sevinelim mi ? / 09.04.2002
- Yeni ekonomik program / 28.03.2002
- Kâr/zarar / 24.05.2002
- Amerika AŞ.'nin Sonu mu Geliyor ? / 21.05.2002
- Enron ve Türkiye / 11.05.2002
- Merkez ve Büyüme / 07.05.2002
- Vergiler / 29.04.2002
- Devlet desteklemiş, Japon yapmış... / 25.04.2002
- Krizden harcamayla mı çıkılır yoksa tasarrufla mı? / 23.04.2002
- Dolar düşüyor. Sevinelim mi ? / 09.04.2002
- Yeni ekonomik program / 28.03.2002