Avrupa ülkelerine nispetle "en genç" ve "en dinamik" nüfusa sahip ülkeyiz. Genç nüfusumuz hiç de az değil.
1990'da toplam nüfusumuz 56 milyon 154 bin idi; bu toplam içinde 15 milyon 911 gencimiz vardı. Genç, yani 22 yaş altı nüfus?Yıl 2005? Toplam nüfusumuz, 72 milyon 65 bine, bu genel toplam içinde genç nüfus sayımız 29 milyon 353 bine yükseldi. 1990'dan beri genç nüfusumuzun "artış oranı"nda düşme var, yüzde 4'ler civarında; ancak 2010 yılında genç nüfusumuzun aşağı yukarı 30 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu resmi istatistikler, 22 yaş altı genç nüfusumuza dair.Siz, buna 22 ilâ 30 yaş arasını ilave edin; o zaman, görün gümbürtüyü.Avrupa, yaşlanıyor. Savunma-strateji uzmanlarına göre 2025 ve sonrasında Avrupa'da savaşacak erkek kalmayacak. Yaşlanma fobisi yaşayan Avrupa'nın, orduları küçültme söylemleri, bilgisayarlarla denetlenebilen silahlar geliştirme planları, bu fobinin doğal sonucu? Türkiye'yi de "küçültme"ye dönük planları, denizin ortasında ayaklarına taş bağlanmış vaziyette batan adamın, kendisiyle birkaç kişiyi daha batırması türünden.Nüfus, büyüyen ve büyümek isteyen ekonomiler için vazgeçilemez bir değer? Başlı başına bir güç, başlı başına bir enerji, başlı başına bir kaynak? Nüfus meselemize, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, dünya bilim adamları ve ekonomistleri tarafından baş tacı edilen Milli Ekonomi Modeli'nde bu perspektiften yaklaşıyor. Hesap ve formüllerle "nüfus"un bizzat kendisinin nasıl bir kaynak olduğunu ortaya koyuyor. Bireyin birim zamanda ürettiğinin, aynı birim zamanda tükettiğinden çok daha fazla olduğunu, dolayısıyla "üretime kanalize edilmiş" bir nüfusun, ekonomik büyüme için başlı başına kaynak olduğuna dikkat çekiyor. Bu nüfusun hangi "Sosyal Devlet" projeleriyle donatılması gerektiğini tek tek ortaya koyuyor. Diğer partilerin "genç ve dinamik nüfusumuz" karşısındaki pozisyonu, hiç ama hiç iç açıcı değil? Onlar, hesapsız-kitapsız tam bir IMF'ci... Maalesef bu partilerimizin yarım-yamalak programları, liberal ve kapitalist öğretilerle iğdiş edilmiş ekonomi söylemleriyle ma'lul... Bu ma'lul anlayışlar, Türkiye'mizi çıkmaz sokaklara sürükler. Bunda hiç şüpheniz olmasın; emniyet, asayiş, eğitim ve sosyal hayatta geldiğimiz nokta, bu gerçeği görmemiz için yeter de artar bile.BTP lideri hariç, maalesef politikacılarımızın tamamı, ekonomide liberal-kapitalist öğretilere teslim oldukları gibi bu "demografik fırsat"lar alanında da aynen "teslim olmuş" vaziyetteler. IMF'nin ve liberal-kapitalist sömürgeci lobilerin ve küresel mühendislerin kendilerine ezberlettiklerini tekrar edip duruyorlar.Bu ezberi, bir tek BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş bozuyor.IMF'ci politika ve icraatlarla bugüne kadar Türkiye'mizi sürükledikleri reel tablo vahim: Genç nüfus arasında "reel işsizlik" oranı yüzde 25'lere dayanmış vaziyette? Rakamlara ve istatistiklere yalan söyleterek bu oranı yüzde 17.9'lara çekmek de mümkün; ama bu realiteyi değiştirmez.Realite ortada: İş yok, aş yok, harçlık yok? Ev yok, bark yok, evlilik yok?Orta-öğretim zor bela, yüksek öğretim imkanı yok?Aile ortamı gergin ve baskılı, çevre şartları alaycı ve dışlayıcı, medyatik ve kültürel enformasyon araçları kışkırtıcı ve tahrik edici?Psikolojik pozisyon ve iç-dünya ahvali enerjik, dopdolu, capcanlı? Genç ne yapsın Allah aşkına!? Kahvelerde mi pineklesin; o da bir gün, bilemedin iki gün sürer. Üç gün sonra çay parası isterler; adın bedavacıya çıkar.İntihar mı etsin gençlerimiz? Köprüden, apartmandan aşağıya mı atlasınlar?! Tiner kutularına mı bansınlar, uyuşturucu kuryelerinin oltalarına mı takılsınlar?! Ne yapsınlar Allah aşkına!? Bu gençler ne yapsın sayın Başbakan, 30 milyon capcanlı nüfus ne yapsın!? Evde "oğlan kız" gibi mi otursunlar?!Siz, 30 milyonluk böylesi dinamik ve capcanlı bir nüfusu işsiz-aşsız ve eğitimsiz bırakmak suretiyle, Türkiye'ye ne yapmak istiyorsunuz?! Bunun faturası çok ağır olur.Böylesi bir 30 milyonluk genç nüfus, 30 milyon saatli bomba demek.Bu genç nüfusun "işini, aşını, eşini teminat altına almak", Sosyal Devlet olmanın yegane gerek şartı? Seçme yaşını 18'e, seçilme yaşını 25'e indirmek suretiyle bu "onurlu-dirençli" nüfusu avutmaya kalkışmak, sadece "istismar etmek"tir. AKP'nin hali budur; icraatları ortada... Diğer IMF'ci partilerin pozisyonu da bunlardan farklı değildir.BTP şunu planladı: 30 milyonluk bu genç nüfus, "Sosyal Devlet" niteliği Anayasa'mızda değiştirilemez olan Türk devleti için, derhal devreye sokulması gereken "güçlü bir kaynak"tır. Aksi halde bu güçlü kaynak, "güçlü bir tehdit" haline dönüşmektedir.Seri katiller zinciri, kapkaçlar silsilesi, polisin belindeki tabancayı dahi söküp alarak gasp eden gangster manzaraları, sokak başlarını ve kimi cafeleri uyuşturucu ve tiner merkezi haline getirmiş güruh, ülkemizin "nam-ı diğer vaziyeti" halini aldı. Polisiye tedbirlerle bu "vahim gidişat"ın önüne geçilemez; bu genç ve dinamik enerjiyi bastırdıkça, gücü katlanır. IMF'nin aklı ve onlardan akıl devşiren politikacılarımızın hafsalası, bu işi çözmeye yetmez. Liberal-kapitalist öğretilerle bu hal düzelmez.Sadece bu sebep bile, BTP'den gayrı hiçbir partinin asla iktidara getirilmemesi gerektiğini haykırıyor? Türkiye'nin artık liberal-kapitalist kafalarla oyalanacak öyle çok vakti yok.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, herkese "vatandaşlık maaşı" bağlayacağız, diyor. Okumak isteyen herkes, "üniversiteye sınavsız" alınacak, diyor. Evlenmek isteyenlere "faizsiz uzun vadeli evlenme kredisi" verilecek diyor. Evi-barkı olmayanlara kira öder gibi "faizsiz kredi" imkanı sağlanacak, diyor. Her gence, işini ve aşını kazanacağı bir istihdam, eşiyle mutlu yaşayacağı bir ev sağlanacaktır, diyor. 30 milyon gencimizin bizzat kendilerinin, "ekonomideki büyüme için temel kaynak" olduğunu haykırıyor. Lütuf veya ihsan değil, bilakis Sosyal Devlet olmanın gereğidir bütün bunlar, diyor. Hepsinin hesabını yapıyor, formüllerini gösteriyor, kaynaklarını ortaya koyuyor.Türk devletinin ve Türk milletinin birliğini, bütünlüğünü ve geleceğini teminat altına almanı "olmazsa olmaz" yolları bunlar?Dünyanın en yetkin yüzlerce bilim adamı, Milli Ekonomi Modeli karşısında neden şapka çıkartıyor zannediyorsunuz?Şimdi 30 milyonluk genç nüfusumuz başta olmak üzere, tüm Türkiye'mizin Milli Ekonomi Modeli ve sahibine şapka çıkartma vaktidir.Gerçekten Türkiye'nin geleceğini ve neslimizi düşünen iz'an ve iman sahipleri, şapkalarını çıkartıp başlarını iki diz kapaklarına alsınlar ve düşünsünler, derim? Milli Ekonomi Modeli için değer, Türkiye için değer.
1990'da toplam nüfusumuz 56 milyon 154 bin idi; bu toplam içinde 15 milyon 911 gencimiz vardı. Genç, yani 22 yaş altı nüfus?Yıl 2005? Toplam nüfusumuz, 72 milyon 65 bine, bu genel toplam içinde genç nüfus sayımız 29 milyon 353 bine yükseldi. 1990'dan beri genç nüfusumuzun "artış oranı"nda düşme var, yüzde 4'ler civarında; ancak 2010 yılında genç nüfusumuzun aşağı yukarı 30 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu resmi istatistikler, 22 yaş altı genç nüfusumuza dair.Siz, buna 22 ilâ 30 yaş arasını ilave edin; o zaman, görün gümbürtüyü.Avrupa, yaşlanıyor. Savunma-strateji uzmanlarına göre 2025 ve sonrasında Avrupa'da savaşacak erkek kalmayacak. Yaşlanma fobisi yaşayan Avrupa'nın, orduları küçültme söylemleri, bilgisayarlarla denetlenebilen silahlar geliştirme planları, bu fobinin doğal sonucu? Türkiye'yi de "küçültme"ye dönük planları, denizin ortasında ayaklarına taş bağlanmış vaziyette batan adamın, kendisiyle birkaç kişiyi daha batırması türünden.Nüfus, büyüyen ve büyümek isteyen ekonomiler için vazgeçilemez bir değer? Başlı başına bir güç, başlı başına bir enerji, başlı başına bir kaynak? Nüfus meselemize, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, dünya bilim adamları ve ekonomistleri tarafından baş tacı edilen Milli Ekonomi Modeli'nde bu perspektiften yaklaşıyor. Hesap ve formüllerle "nüfus"un bizzat kendisinin nasıl bir kaynak olduğunu ortaya koyuyor. Bireyin birim zamanda ürettiğinin, aynı birim zamanda tükettiğinden çok daha fazla olduğunu, dolayısıyla "üretime kanalize edilmiş" bir nüfusun, ekonomik büyüme için başlı başına kaynak olduğuna dikkat çekiyor. Bu nüfusun hangi "Sosyal Devlet" projeleriyle donatılması gerektiğini tek tek ortaya koyuyor. Diğer partilerin "genç ve dinamik nüfusumuz" karşısındaki pozisyonu, hiç ama hiç iç açıcı değil? Onlar, hesapsız-kitapsız tam bir IMF'ci... Maalesef bu partilerimizin yarım-yamalak programları, liberal ve kapitalist öğretilerle iğdiş edilmiş ekonomi söylemleriyle ma'lul... Bu ma'lul anlayışlar, Türkiye'mizi çıkmaz sokaklara sürükler. Bunda hiç şüpheniz olmasın; emniyet, asayiş, eğitim ve sosyal hayatta geldiğimiz nokta, bu gerçeği görmemiz için yeter de artar bile.BTP lideri hariç, maalesef politikacılarımızın tamamı, ekonomide liberal-kapitalist öğretilere teslim oldukları gibi bu "demografik fırsat"lar alanında da aynen "teslim olmuş" vaziyetteler. IMF'nin ve liberal-kapitalist sömürgeci lobilerin ve küresel mühendislerin kendilerine ezberlettiklerini tekrar edip duruyorlar.Bu ezberi, bir tek BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş bozuyor.IMF'ci politika ve icraatlarla bugüne kadar Türkiye'mizi sürükledikleri reel tablo vahim: Genç nüfus arasında "reel işsizlik" oranı yüzde 25'lere dayanmış vaziyette? Rakamlara ve istatistiklere yalan söyleterek bu oranı yüzde 17.9'lara çekmek de mümkün; ama bu realiteyi değiştirmez.Realite ortada: İş yok, aş yok, harçlık yok? Ev yok, bark yok, evlilik yok?Orta-öğretim zor bela, yüksek öğretim imkanı yok?Aile ortamı gergin ve baskılı, çevre şartları alaycı ve dışlayıcı, medyatik ve kültürel enformasyon araçları kışkırtıcı ve tahrik edici?Psikolojik pozisyon ve iç-dünya ahvali enerjik, dopdolu, capcanlı? Genç ne yapsın Allah aşkına!? Kahvelerde mi pineklesin; o da bir gün, bilemedin iki gün sürer. Üç gün sonra çay parası isterler; adın bedavacıya çıkar.İntihar mı etsin gençlerimiz? Köprüden, apartmandan aşağıya mı atlasınlar?! Tiner kutularına mı bansınlar, uyuşturucu kuryelerinin oltalarına mı takılsınlar?! Ne yapsınlar Allah aşkına!? Bu gençler ne yapsın sayın Başbakan, 30 milyon capcanlı nüfus ne yapsın!? Evde "oğlan kız" gibi mi otursunlar?!Siz, 30 milyonluk böylesi dinamik ve capcanlı bir nüfusu işsiz-aşsız ve eğitimsiz bırakmak suretiyle, Türkiye'ye ne yapmak istiyorsunuz?! Bunun faturası çok ağır olur.Böylesi bir 30 milyonluk genç nüfus, 30 milyon saatli bomba demek.Bu genç nüfusun "işini, aşını, eşini teminat altına almak", Sosyal Devlet olmanın yegane gerek şartı? Seçme yaşını 18'e, seçilme yaşını 25'e indirmek suretiyle bu "onurlu-dirençli" nüfusu avutmaya kalkışmak, sadece "istismar etmek"tir. AKP'nin hali budur; icraatları ortada... Diğer IMF'ci partilerin pozisyonu da bunlardan farklı değildir.BTP şunu planladı: 30 milyonluk bu genç nüfus, "Sosyal Devlet" niteliği Anayasa'mızda değiştirilemez olan Türk devleti için, derhal devreye sokulması gereken "güçlü bir kaynak"tır. Aksi halde bu güçlü kaynak, "güçlü bir tehdit" haline dönüşmektedir.Seri katiller zinciri, kapkaçlar silsilesi, polisin belindeki tabancayı dahi söküp alarak gasp eden gangster manzaraları, sokak başlarını ve kimi cafeleri uyuşturucu ve tiner merkezi haline getirmiş güruh, ülkemizin "nam-ı diğer vaziyeti" halini aldı. Polisiye tedbirlerle bu "vahim gidişat"ın önüne geçilemez; bu genç ve dinamik enerjiyi bastırdıkça, gücü katlanır. IMF'nin aklı ve onlardan akıl devşiren politikacılarımızın hafsalası, bu işi çözmeye yetmez. Liberal-kapitalist öğretilerle bu hal düzelmez.Sadece bu sebep bile, BTP'den gayrı hiçbir partinin asla iktidara getirilmemesi gerektiğini haykırıyor? Türkiye'nin artık liberal-kapitalist kafalarla oyalanacak öyle çok vakti yok.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, herkese "vatandaşlık maaşı" bağlayacağız, diyor. Okumak isteyen herkes, "üniversiteye sınavsız" alınacak, diyor. Evlenmek isteyenlere "faizsiz uzun vadeli evlenme kredisi" verilecek diyor. Evi-barkı olmayanlara kira öder gibi "faizsiz kredi" imkanı sağlanacak, diyor. Her gence, işini ve aşını kazanacağı bir istihdam, eşiyle mutlu yaşayacağı bir ev sağlanacaktır, diyor. 30 milyon gencimizin bizzat kendilerinin, "ekonomideki büyüme için temel kaynak" olduğunu haykırıyor. Lütuf veya ihsan değil, bilakis Sosyal Devlet olmanın gereğidir bütün bunlar, diyor. Hepsinin hesabını yapıyor, formüllerini gösteriyor, kaynaklarını ortaya koyuyor.Türk devletinin ve Türk milletinin birliğini, bütünlüğünü ve geleceğini teminat altına almanı "olmazsa olmaz" yolları bunlar?Dünyanın en yetkin yüzlerce bilim adamı, Milli Ekonomi Modeli karşısında neden şapka çıkartıyor zannediyorsunuz?Şimdi 30 milyonluk genç nüfusumuz başta olmak üzere, tüm Türkiye'mizin Milli Ekonomi Modeli ve sahibine şapka çıkartma vaktidir.Gerçekten Türkiye'nin geleceğini ve neslimizi düşünen iz'an ve iman sahipleri, şapkalarını çıkartıp başlarını iki diz kapaklarına alsınlar ve düşünsünler, derim? Milli Ekonomi Modeli için değer, Türkiye için değer.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019