FETÖ belgeseli -4-

Dün, Fethullah Gülen'i anlamak için dört isimden bahsettik: Enver Altaylı, Ruzi Nazar, Fuat Doğu. Dördüncü isim ise Kasım Gülek. 

Kasım Gülek'in baş döndürücü bir hayat hikayesi var. 13 Aralık 1905'te Adana'da doğmuş.

Galatasaray Lisesine (1918-1922) İstanbul dışından giren ilk kişi. Ardından Robert Kolejini (1922-1926) birincilikle bitiriyor. Yükseköğretimini 1926-1928 yıllarında Paris Siyasal Bilgiler Okulu'nda tamamlıyor 

Ve o sihirli el, ona da uzanıyor. Rockefeller'in bursuyla ABD'ye gidiyor, Colombia Üniversitesinde iktisat alanında doktorasını tamamlıyor.

Atatürk'ün, yurt dışında yaşayan bilim insanlarımızı ülkemize davet ettiği o yıllarda bu isimde (1934) ülkemize geliyor ve CHP'ye katılıyor. 

İlginçtir (!) Atatürk'ün zehirlenme iddialarında (ki, bende aynı kanaatteyim) en önde ve en çok ismi geçen kişi Kasım Gülek'tir.

Atatürk'ten sonra CHP'den vekil seçiliyor. CHP'nin 1950 seçimlerinde aldığı ağır mağlubiyet ile Meclis dışında kalıyor. 

1950 ile 1959 yılları arası aralıksız olarak CHP Genel Sekreterliği görevini sürdürdü. 1959 yılında görevinden istifa etti. 

1961 ve 1965 yıllarında yeniden Adana milletvekili seçilen Gülek, 12 Mayıs 1967'de CHP'den istifa ediyor! Ama siyasi hayatı ölene kadar devam ediyor. 

Diğer taraftan Gülek bu zaman diliminde başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bir çok global kurumlarda üst düzey yöneticiliklerde bulunuyor.

Fetullah Gülen-Kasım Gülek buluşması

Gülek-Gülen ilişkisine daha doğrusu yapılanmasına dönersek! Kasım Gülek, 1971'de Papa 6. Paul ile 1 saat 15 dakika görüşme gerçekleştiriyor. Hemen ardından da, Tarsus'ta Saint Paul Cemiyeti'nin kurulmasını sağlanıyor.

Aynı Gülek 1980'lerde CIA tarafından 1951'de kurulan Moon Tarikatı'na bağlı "Professors World Peace Academy" (PWPA)'nın Türkiye sorumlusu olarak görev alıyor!

Buraya kadar okuduklarınızdan 'CHP zaten şöyleydi, böyleydi' diyorsunuzdur. Sıkı durun! 1989'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en çok ismi geçen adaylardan birisi de Kasım Gülek. 

Ve Alparslan Türkeş; 'Cumhurbaşkanlığı için en iyi adayın Kasım Gülek olduğunu' bizzat açıklıyor, ortak aday olmasını istiyor.

Daha ilginci ise Turgut Özal aday olunca Kasım Gülek, Özal'a desteğini açıklıyor. Denkleme bakar mısınız?

Kasım Gülek, 19 Ocak 1996'da ABD'de öldü. Cenazesi Türkiye'ye getirildi. Bilin bakalım namazını kim kıldırdı? Fethullah Gülen.

Kasım Gülek-Fethullah Gülen özeline dönersek! Gülen'in ABD'deki referansı Kasım Gülek'tir.

Fethullah Gülen: "ABD'de görüştüğüm insanlardan biri Abramowitz idi. O, Türkiye'de bir zaman elçi olarak kalmıştı. Müşterek dostumuz Kasım Gülek Bey vardı. Onun vasıtasıyla gıyaben onu tanıyorduk... 

Türkiye şimdiye kadar çok ölüm-kalım krizlerine maruz kalmıştır. Bunu isterseniz bir kriz sayın ama bu millet bunu aşar dedim. Hatta bu ses, imkânı varsa Beyaz Saray'a kadar, Kongre'ye kadar, Pentagon'a kadar götürülmeli dedim." (1 Eylül 1997 Zaman)

Kilit isim Morton Abramowitz

Kim bu isim, derseniz kısaca ABD'li devlet adamı, CIA'nın etkili isimlerinden birisi. Biraz uzanca ise 1990'lı yılların başından beri Türkiye'de, ''ılımlı İslamcıların'' iktidara gelmesi için çalışmalar yapan, Sayın Erdoğan daha Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanıyken görüşen, Abdullah Gül ile sıkı ilişkileri olan ülkemiz ve Ortadoğu hakkında kitapları olan ve de George Soros tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yapan bir kişi.

Kasım Gülek, 1992'de Fethullah Gülen'i, Pentagon Subayı olan baldızı Aylin Radomisli vasıtasıyla ABD Büyükelçisi Abramowitz ile tanıştırarak, diyalog projelerine entegre ediyor.

Gülen'in 1998'deki Papa ziyaretini de organize eden kişi de Abromowitz'tir.

Graham Fuller, Nurculuk hareketi için şunları yazıyor: 

"Bu hareket, halen Fetullah Gülen'in liderlik ettiği en geniş ve en etkili kanadın adına izafeten çoğunlukla Gülen hareketi veya Fetullahçılar (Fetullah takipçileri) olarak bilinmektedir. 

Nur hareketi yetmiş yıldan fazla bir süredir sahnededir, şu anda Türkiye'deki en geniş organize dini harekettir, dünyada da en genişlerinden biridir. 

Gülen, özellikle hareketin enerjisinin büyük bir kısmını, niteliği itibariyle hemen hemen evrenselci ve geniş manevi öğretilere dayalı olarak, "İslam'a modernist bir bakışla yaklaşacak okulların açılması ve çalışma gruplarının kurulması" da dâhil, eğitimle ilgili çabalara yöneltmektedir." (Siyasal İslam'ın geleceği / Sh:220-223 / Timaş Yayınları

Kasım Gülek'in 16 Temmuz 1967 tarihinde, Mason Locası'na Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimler için yazdığı mektup. 

"Saygıdeğer KK" (KK: kardeşler) sözüyle başlayan mektup şöyle:

"Türkiye'de yegane ve muntazam mason teşkilatı, Türkiye hür ve kabul edilmiş masonların büyük locası (Türk Yükseltme Cemiyeti)dir. 

Hal böyle iken bazı kimselerin bir araya gelerek bir dernek kurmalarıyla bunca yıllık, temeli 1900'lere dayanan ve dünyaca tanınmış ve kabul görmüş Türk masonluğunu bir kenara itmeğe çalışmak doğru bir iş değildir.

Bir müessesede, bir dernekte veya bir vücutta aksayan hastalanan bir taraf her zaman olabilir. O vakit yapılacak şey hemen başka bir derneğe geçivermek değildir, aksaklığın giderilmesi, hastalığın tedavisi olduğunu pek iyi bilir ve takdir edersiniz.

Birtakım yan fikirlerle destekleyip kamufle edilen bu şiddetli ihtiras Türk masonluğunu ikiye hatta üçe bölmüş, bir kısım arkadaşlarımızı Ş.K., A.Ş., Fethullah Gülen, A.D., Z.E., K.T., V.K. ve T.K. biraderleri küstürmüşlerdir. 

Bu arkadaşlarımızın büyük locadan en büyük madalya aldıkları unutulmaktadır. Üstün hizmet madalyasına sahip olmak her masonun rüyasıdır.

Türk masonluğunu bozmaya, bölmeye ve Türkiye büyük locasını yıkmaya yeltenen bir kimse Türk masonluğuna karşı nasıl suç işlemiş olmaktadır?"

Bu madalyanın son yüz yılda kimlere verildiğini biliyorsunuz? (yarın devam edelim)