Hüzün dolu bir yıl geçirdik. Hepimizin yol göstereni bir ilim adamı, bir fikir adamı olan biricik Hocamız Haydar Başı'ı kaybettik. İçinde bulunduğumuz bir illetten, bir virüsten ötürü çoğumuz O'nun cenazesine bile gidemedik, acımızı birlikte yaşayamadık. Günler geçtikçe özlemimiz arttı, arttı ve arttı… Acımız desek gönlümüzde bir yerlerde izi kaldı. Bizler dünyadan öylesine soğumuştuk ki tabiri caizse hayal kuramayacak bir duruma gelmiştik. Aylarımız geçti böylece, tam altı ay.
Peki, sonra ne oldu?
18 Ekim 2020. İşte o büyük gün, işte o eşsiz gün geldi…
Evet, eşsiz gün. Neden mi eşsiz? Çünkü Haydar Hocasız ama anlatılamayacak bir şekilde Haydar Hocalı bir gün. Çünkü hem mutluluğun hem de hüznün doruklarda yaşandığı bir gün. Çünkü uzun bir aradan sonra birliğin, beraberliğin, kardeşliğin buram buram hissedildiği bir gün. Çünkü dünyanın en genç liderinin, Hüseyin Baş'ın biz Türk milletiyle buluştuğu bir gün…
Av. Lütfullah Önder ile başlayıp, Ali Ünal Emiroğlu Hocamız ile devam eden ve BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş ile son bulan bir günün yaşattığı heyecanı sizlere nasıl anlatabilirim, hislerimi nasıl dile getirebilirim inanın bilmiyorum ama sanırım içimdekileri tek bir cümle ile açıklayabilirim: İyi ki…
İyi ki Haydar Baş Hocamı tanımış, O'nun sofrasında-sohbetinde bulunmuş, O'nun kitaplarını, yazılarını okumuş, programlarını izlemiş, fikirlerini benimsemiş, O'nunla Ehl-i Beyt'i, gerçek Atatürk'ü öğrenmiş, fikrini danışmış ve yoluma önder etmişim, iyi ki...
İyi ki kimseyi ötekileştirmeyen, her bir insana bir gönülmüşçesine bakan, ırkçılıktan, mandacılıktan uzak, kendini milletinin bağımsızlığına adamış, milliyetçi, Atatürk'ün, Ehl-i Beyt'in izinden giden, dini ve milli değerlerine sahip çıkan bir derneğin, İcmal Gençlik Derneği'nin üyesiyim, iyi ki…
İyi ki gencinden yaşlısına herkese hitap edebilecek güçte olan, içimizdeki bu durağanlığı umutsuzluğu alıp götürebilecek bir inançta olan, Hz. Hüseyin gibi cesaret ve kararlılık ile bu yola baş koyan, bu gencecik yaşında dünyanın en genç lideri sıfatına sahip olan, "Ve ben aynı davayı hayatının merkezine almış, ömrünü insan davasına adamış, Allah davasına adamış sizlerin dava arkadaşıyım ve onurla ve gururla söylüyorum ben Haydar Baş'ın oğluyum" diyen bir genel başkana, Hüseyin Baş'a sahip Bağımsız Türkiye Partiliyim, iyi ki...
Evet, ben de onurla ve gururla şunları söylüyorum: İyi ki Haydar Baş'ın yolundaydım ve şimdi de iyi ki O'nun yolunda Hüseyin Baş'layım.
Altı ay sonra bizlerin gönüllerine dokunduğu için, umudumuzu yeşerttiği için, bizlere davamızın eşsizliğini samimiyetle aşıladığı için, inanç ile "var bir hayalimiz" dedirttiği için Hüseyin Baş'a teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgi, saygı ve umutla kalın…
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024
- ÖMER SAY/ Vah ki yurdum evladına vah, vah ki Türk'ün devletine vah... / 23.11.2024
- MELEK KERESTECİ: Kerbela’dan çıkarılacak dersler / 24.07.2024
- MERVE ZIVALI: Yüreklerimize dokunan kahramanlar / 17.05.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -2- ‘Türklere yapılan soykrımı’ anlatan haritanın hikâyesidir / 24.04.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -1- ‘Zeytun’a Ağıt’ olayının gözyaşı hikâyesidir / 23.04.2024
- HİLMİ SALBAŞ: Neden Bağımsız Türkiye Partisi / 25.03.2024