Her yıl, hemşirelik mesleğinin kıymetini ve katkılarını kutlamak için 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası, meslek ile mesleğin getirisi olan bir yaşam biçimini, bir tutkuyu, bir özveriyi temsil ediyor. Hemşireler, sadece sağlık sektöründe değil, toplumun da temel yapı taşları arasında yer alıyorlar. Onların varlığı, sadece hastalıklarla mücadelede değil, aynı zamanda insanlığın kalbinin ve umudunun temsili olarak da görülür.
Hemşirelik, sadece tıbbi becerilerin ötesinde, bir insanın yaşamına dokunmanın, acılarını dindirmenin ve umutlarını yeşertmenin bir sanatıdır. Bu anlamda sadece hastaları iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda onların bedensel, sosyal ve ruhsal olarak tam bir iyilik halini oluşturmasını destekler. Bu yüzden, her bir hemşirenin özel bir iksiri vardır. Bu iksirin içeriği ise bir gülümseme, bir sıcak dokunuş, iyi bir dinleyici oluşu, paylaşımcı oluşu, merhameti, empati kurması, sabrı ve dahası.
Ancak, toplumda hemşirelik sadece basmakalıp fikirler ile tansiyon ölçen, bakım yapan, hastane koridorlarında gezen kişiler olarak tanımlanır. Bir yoğun bakım hemşiresi olarak hemşireliğe özel çok yazılar yazmak istedim ancak kelimeleri toplamakta zorluk çektim, hâlen de çekmekteyim. Hatta bu yazının mesleği anlatmakta yetersiz olacağı kanaatindeyim. Yine de mesleğin zorluluklarını bir nebze anlatabilirsem ne mutlu bana.
Bu kadar kutsal, özveri ile çalışılan, gecesini gündüzünü birbirine katan, önceliğini hep hastalarına veren bir meslek hakkında yazı yazmak takdir edersiniz ki yetersiz olacaktır. Alanda uzun bir süre yoğun bakım hemşiresi olarak mesleğimi icra ettiğim için üzülerek toplumda bu basmakalıp düşünceleri duyunca üzülüyorum. Her alanda farklı bir yetenek gerektiren ve insan hayatı gibi ciddi bir işte görev almanın gururu ve sevinci içinde oldum hep, kendimi riske ederek hiç düşünmeden çok hayatlar kurtardım, önceliğim hep hastamdı çünkü. Çok hayatlara şahit oldum, birbirini seven kişilerin ayrılıklarını izledim, bir insanın son anına çok tanıklık ettim, ölen kişilerin yakınlarının sırtını çok sıvazladım, duygularını paylaştım, hayatın çok kısa olduğunu öyle bir tecrübe ettim ki hayatta önemsemeniz gereken şeylerin de kısıtlı olduğunu gördüm.
Düşünün öyle bir meslek ki bakış açınızı değiştiren, farklı bir pencereden bakmanıza vesile olan, insanların hayatlarını kurtarmanın verdiği o hissiyatı tattıran, birinin iyileştiğini görmenin heyecanını veren, insanların dualarını almanın huzurunu tattıran ve vicdanı rahatlatan ve dahası kutsal bir meslek.
Sonuç olarak, Hemşirelik Haftası yalnızca birkaç gün süren bir kutlama değil, aynı zamanda hemşirelerin önemini ve değerini anlamamız için bir fırsattır. Onların varlığı, sadece hastaların hayatını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumun sağlık ve refahı için de vazgeçilmezdir. Bu hafta, hemşirelerin omuzlarında yükselen yükü fark edelim ve minnettarlığımızı ifade edelim. Onlar, yüreklerimize dokunan kahramanlar ve minnettarız ki, hayatlarımızı ellerinde tutuyorlar. Kıymetlerin bilineceği bir toplum olmak ümidiyle.
Tüm hemşirelerimizin Hemşireler Günü kutlu olsun…
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024
- ÖMER SAY/ Vah ki yurdum evladına vah, vah ki Türk'ün devletine vah... / 23.11.2024
- MELEK KERESTECİ: Kerbela’dan çıkarılacak dersler / 24.07.2024
- MERVE ZIVALI: Yüreklerimize dokunan kahramanlar / 17.05.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -2- ‘Türklere yapılan soykrımı’ anlatan haritanın hikâyesidir / 24.04.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -1- ‘Zeytun’a Ağıt’ olayının gözyaşı hikâyesidir / 23.04.2024