Ah o eski ramazanlar diye başlayan muhabbetler. Prof. Dr. Haydar Baş hocam hep derdi ramazanlar hep aynı, değişen biziz diye. Peki, niye o eski ramazanlar. Yani çocukluğumuzdaki ramazanlar. Çünkü çocuktuk. Tertemizdik. Hayatın acemisiydik. Çocuk olmanın şansını değil, çocuk olmanın bereketli heyecanını yaşıyorduk.
Bugün oğlum Mustafa bana dedi ki: Baba bugünün özelliği nedir? Niye, dedim. Leylayla marketteydik. Yanımıza bir abla yaklaştı. Bize dedi ki "Bir arzum vardı. O arzum gerçekleşirse önüme çıkan ilk çocuğu sevindireceğim. O arzum gerçekleşti. Karşıma da ilk çocuk olarak siz çıktınız" deyip bir miktar para vermiş ve "Bana dua edin, sizin duanız kabul olur" demiş.
Ben de cevaben bu günün özelliğinin 14 Nisan olduğunu, "İnsan gönüldür gönül" diyen Prof. Dr. Haydar Baş hocamın vuslat yıldönümü olduğunu, böyle bir günde çocuk sevindirmenin çok bereketli olduğunu, o ablanın da onu yaptığını çünkü çocukların gönlünün çok temiz olduğunu, dualarının geri çevrilmediğini söyledim.
Çocukların etrafları bulundukları ortamda hemen dolup taşar, küçük çocuğu olan ailelerin evleri çok bereketlidir.
İlk defa balık tutmaya çalışan balıkçının oltasına onca deneyimli balıkçılardan daha erken balık gelir.
İlk defa bir oyuna girip de oynayacak kişi deneyimli oyunculara nazaran olağanüstü performans gösterir.
Bir işin başına ilk defa geçen bir idareci kimsenin tasavvur edemeyeceği çok farklı işlere imza atar.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Peki, nedir bu işin bereketindeki sır?
Gönül temizliği, saflıktır. Tertemiz duygularla girişimini yaptığı için işi bereketlenir. Hiçbir şekilde etrafındaki insanlar için kötü duygular besleyemez. Çünkü o duyguların henüz acemisidir. Sonraları ne olur? Git gide beyaz sayfada siyah lekeler oluşmaya başlar ve bir müddet sonra kirlenme artar. Deneyim artıkça bereket de kaçmaya başlar. Hep benim olsun onun hiç olmasın, anlayışı işin bereketini kaçırır. Beden dili gönül dilini örter. Hâlbuki yine Prof. Dr. Haydar Baş hocamın dediği gibi; komşunun, akrabanın, arkadaşının, patronun malına göz dikeceğine, gönül diliyle Cenab-ı Hakk'tan iste. O'nun hazinesi sonsuz. "Ya rabbi: Ona verdiğin gibi bana da ver" de.
"Eşyanın dili neyse gönlün dili de odur. O dilin de kaynağı Cenab-ı Hakk'tır." İşte tertemiz gönüller aslında eşyanın dilini konuşuyordur. O temiz gönüller eşyaya hükmeder. Onun için eşya da ona hizmet eder. Ve nasibi boldur.
Eşyanın dilini konuşan bir de gönül insanları vardır. Onlar seçilmiş oldukları için hiçbir şekilde kirlenmezler ve tertemiz kalırlar. Onların çeşmesi gönüldür. Nerden musluk açarsan akan gönüldür. Cenab-ı Hakk onların çeşmesinden kana kan içmeyi bizlere nasip eylesin.
İnsanlık çarkının dişleri arasında görevimizi yerine getirdikten sonra artık yerimizi tertemiz yeni insanlar bırakmak zorundayız. Ki bizim yorgunluğumuz, bitkinliğimiz, kirlenmişliğimiz neticesinde doğacak olan problemleri ortadan kaldırmanın yegâne yolu yerimizi tertemiz, bereketli, gönlü açık gençlere bırakmaktır. Eşyanın hakikati yani Cenab-ı Hakk'ın sünnetullahı da bunu gerektirir.
Nebatata baktığımızda yaşlı bir ağacın dibinde mutlaka bir filizi vardır. Hayvanlar âlemine baktığımızda hakeza durum aynıdır. İnsanlığa hizmet için yaratılmış nebatat ve hayvanat âleminde durum nasılsa beşeri âlemde de aynıdır. İşlerimizin bereketlenmesini istiyorsak, tertemiz, genç, dinamik insanları iş başına getirmeli, onlara her türlü desteği vererek yetiştirmeli ve hayat döngüsünde gereken yerimizi almalıyız.
İstesek de istemesek de yeri ve zamanı gelince oyuncaklarımız bir gün elimizden alınacak. Aklın yolu bir. İyi ve doğru olan bunun farkına varmamız ve gereğini yapmamızdır.
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022
- Akıl baştan gitse de… / 29.05.2022