Toplumumuzda bir gizli intikam alma yarışı aldı başını gidiyor. Bunu yaparken de geçmiş gelecek bütün bağlarımızı bir yana atarak sevdiklerimizin bize en çok ihtiyaç duyduğu durumları kullanıyoruz.
Mesela;
- Duyduğu halde cenazesine gitmemek veya baş sağlığı dilememek
- Hastalandığını bildiği veya duyduğu halde umursamamak.
- Maddi durumları kötüye düştüğü zaman yalvarmasını beklemek
- Düğününe davet edildiği halde katılmamak.
- Çalıştığımız iş yerinde yeteneklerimizi yeri zamanı gelince ortaya koymamak.
- Çalıştırdığımız işçilere yeri zamanı geldiğinde gerekli fırsatları sunmamak.
Birçok örnek verilebilir. Neden bunu yapıyoruz, çünkü elimize en rahat geçen fırsatlar bu durumlarda ondan.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamdan gördüğüm birçok ölçünün yanında çok önemsediğim ve elimden geldiği kadarıyla uygulamaya çalıştığım bazı yönlerinden bahsedeyim:
- Sevdiklerinden birinin başına bir hal gelse herkesten önce koşar sonuna kadar takip ederdi ve maddi manevi bütün desteğini verirdi.
- Sevdiklerinin, komşularının, arkadaşlarının cenazeleri aynı anda ayrı şehirlerde olsa dahi mutlaka katılırdı.
- Hiçbir düğün davetini icabetsiz bırakmazdı.
- Sevdiklerinden birisine sitem edecekse yanına gider, oturur, sitemini yapar ama yanından asla ayrılmazdı.
- Sevdikleri sıkıntı çekmesin diye bütün yüklerini yüklenirdi, hatalarını görmezden gelirdi.
- Kendisinden istenilen yardıma mutlaka karşılık verirdi.
- Dostlarının eksiklerini birebir kendilerine söyler, toplum içinde asla aşağılamazdı.
Ve hep derdi: Cenazenin, düğünün, borçlunun, hastalığın intikamı olmaz diye...
Sevdiklerimizden bir yolla intikam almanın yollarını arayacağımıza; sevdiklerimizin gönlünüzü nasıl alabilirizin yollarını aramaya çalışmak hem yaşattığımız kendi iç dünyamızı hem de yaşadığımız dış dünyamızı çok daha güzel yaşanır bir yer haline getirecektir...
Çünkü,
- Sağlıklıyken biz de hastalanabiliriz, hasta yatağımızdan bakar, sevdiklerimizi bekleriz.
- Makam elden gittiği zaman sevdiklerimizi özler, hep onları ararız.
- Gün gelir düğüne davet eder sevdiklerimiz gelsin diye dört gözle bekleriz.
- Bir gün düşeriz, kaldırsın diye bir el bekleriz.
Kısacası bir gün gelir yaşattığımız duyguları yaşarız. Çünkü +, -'siz duramaz. Ömrünün sonuna kadar nötr olacağı günü bekler ve o an mutlaka gelir… Eşyanın kanunu bu...
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022