Prof. Dr. Haydar Baş Bey ne güzel söylemiş. Allah ile arası iyi olandan korkun diye.
Toplum olarak benliğimizi unuttuk. Geçmişimizi ve geleceğimizi unuttuk. Nerden geldik nereye gidiyoruz onu unuttuk. Ne idik, ne olduk, ne olacağız onu unuttuk.
Dünya sahnesinde başımıza gelen olumsuz olayların üstesinden gelebilmek için maddi ve siyasi güce sahip insanlara yaslanarak toplumda yer edinmeye çalıştık.
Arkamıza Yüce Yaratanı değil onun aciz kullarını aldık. Asıl güç sahibini unuttuk!
Onun için işlerimizin hiçbiri yolunda gitmiyor. Ne psikolojimiz, ne maddiyatımız, ne de maneviyatımız düzeliyor. Rızkın Allah'tan geldiğini unutarak rızkı verenlerin insanlar olduğunu zannederek insanlarla aramızı iyi tutmaya çalıştık. Yanlışlarına yanlış diyemedikçe onlarda yanlış yapmaya devam ederek azdıkça azdılar. Onlar azdıkça biz de onların şerlerinden korktuk. Ve toplumda onun adamı bunun adamı bloklaşmaları başladı. Adeta toplum parsellendi kutuplaştırıldı. Herkes birbirine aba altından sopa göstermeye başladı. Gücü kime yeterse. Bunu gören gençlik farkında olmadan bu gruplaşmanın içinde kendini buldu.
Bu durum toplumun her sahasında görülmeye başlandı. Gerek sağlık alanında, gerek adalet alanında, tarımda, ekonomide, eğitimde aklınıza hangi alan gelirse…
Artık insanlar işlerini yürütebilmek için "adamım var mı acaba" mantığıyla hareket etmeye başladı. Yani başınıza bir hal gelse adamınız varsa işiniz yürüyor, yoksa yok olup gidiyorsunuz.
Liyakatin yerini sadakat aldı.
Kariyer sahibinin yerini en çok övgü gösteren aldı.
Adalet, kanka ilişkisine dönüştü.
Siyasetin yerini alicengiz oyunları aldı.
Eleştirinin adı hakaret oldu.
Saygın insanların yerini ağababalar aldı.
Profesörlerin yerini yol arkadaşlığı aldı.
Kala kala okuyamayan, maddi zorluklarla boğuşmaktan başka bir gündemi olamayan, sağlığıyla ilgilenemeyen, gece gündüz çalışıp karşılığını alamayan bir toplum kaldı.
Bütün bunların sebebi olarak Yaradınımızı unutmamız, yalnız ondan korkmamız gerektiği halde aciz kullarından korkmamız, yalnız ve yalnız onunla aramızı iyi tutmamız gerektiği halde korktuğumuz, çekindiğimiz insanlarla aramızı iyi tutmamızı verebiliriz.
Hülasa bir korku toplumu olduk çıktık. Kalbimize Allah korkusunu yerleştirmedik, onun dışında bütün korkulara maruz kaldık. Toplum ve toplum fertleri olarak bir bataklığa saplanmış araba gibi patinaj halinde hayatımızı tüketmekteyiz.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey hep söylerdi: "Kalbinizi düzeltmediğiniz sürece Allah sizi düzeltmeyecek."
Onun için Allah'ın yarattığı kullarıyla değil de Allah ile arası iyi olandan, hakikaten korkulur. Çünkü Allah o kulunun en küçük bir isteği karşısında hiç beklemeden harekete geçer ki, bu insanların insanları korkutmalarına hiç benzemez…
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022