Eşyanın işleyişinde şöyle bir kural vardır: Herhangi bir mekanik sistemde bir durumdan kazanç varsa bunun karşılığında başka durumdan kayıp vardır. Yani inşaatta bir ağırlığı makara sistemi sayesinde yarı kuvvetle taşırsınız ama iki katı ip kullanmak zorunda kalırsınız.
Yani siz aynı anda hem kuvvetten hem de yoldan kazanç sağlayamazsınız. Birinden kazanç sağlıyorsanız diğerinden kaybedersiniz. Bu durumun faydası ise iş kolaylığı sağlamasıdır.
Bir eğitimci olarak öğrencilerimize hayat yolunda rehber olmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın her birinin ayrı ayrı yetenekleri, ayrı ayrı özellikleri, ayrı ayrı becerileri ve ayrı ayrı karakterleri vardır. Ailemizdeki çocuklarımızın hiçbiri çoğu zaman birbirine benzemez.
Biri bir konuda çok kuvvetli ise diğer konularda zayıf olabilir, diğeri diğerinin zayıf olduğu konuda kuvvetli olabildiği gibi diğerinin kuvvetli olduğu konuda da zayıf olabilir. Burada yanlış beklenti, hepsinden aynı becerileri, aynı yetenekleri, aynı sonuçları beklemek. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu durum eşyanın hakikatine aykırıdır. Yani bir taraftan kazanırsanız diğer taraftan kaybetmek durumundasınızdır. Bu kaybedilen taraf aslında başka bir tarafın kazanılması anlamına gelir ki bu da ayrı bir gizemdir.
Bu durum toplumun bütün bireyleri için geçerlidir. Gerek işçi olsun, gerek yönetici olsun, gerek öğrenci olsun, gerek çalışan olsun; gerek sokaktaki vatandaş olsun, gerek tarladaki çiftçi olsun bütün bireyler için geçerlidir. Yani mükemmel yaradılışa sahip insanoğlunun cüzi iradesi gereğince bir yönü bi duruma göre mükemmelse diğer durumu başka bir duruma göre çok zayıf olabilir.
-Bir işçinin çok onayladığımız yönleri olduğu gibi hiç onaylamadığımız yönleri de olabilir.
-Bir yöneticinin çok memnun edici davranışları olabilmesine karşın çok anlaşılamayan yanları da olabilir.
-Ailemizdeki bireylerin çok tamamlayıcı özellikleri olabileceği gibi mutlaka eksik yönleri de olabilir.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Kısacası insan olmamız hasebiyle, yaşam biçimimiz, yetiştirilme tarzımız ne derseniz deyin pozitif yönlerimiz olduğu gibi mutlaka negatif yönlerimiz de mevcuttur.
Önemli olan olumlu diye tabir ettiğimiz yönlerimizi göz önünde bulundurarak ihtiyaç duyulan faydayı sağlamaktır.
İşimize geldiğinde olumlu, işimize gelmediği zaman olumsuz yönleri açığa vurmak acemice ve abesle iştigal bir davranış olup, öncelikle kendi iç dünyamızdaki ve toplumdaki kargaşayı artırıcı reflekslere sebep olacağından bu durumların bedelini toplum olarak ödemek durumunda kalırız. Manidar olan; sevdiklerimizin, çalıştırdıklarımızın, çocuklarımızın, arkadaşlarımızın, yöneticilerimizin hülasa hayatımıza katkıda bulunan herkesin en güzel yönlerini herkese; olumsuz yönlerini de kendilerine bildirmektir.
Unutmayalım ki, "eksik" var olduğu için "tam" vardır...
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022
- Akıl baştan gitse de… / 29.05.2022