Bu ülkede yaşamak artık zor geliyor insana. Televizyon izlemek bile zulüm. Haberlerde bir tane bile güzel haber yok maalesef. Şehit haberleri, patlama ve terör haberleri. Sabah kalksanız, haber izlemeyeyim de başka bir program izleyeyim deseniz; kaçırılan ve ardından ölü bulunan 5 yaşındaki çocuğun katilini bulmaya çalışanların duyuruları, cinnet geçirip boşandığı eşini ve çocuklarını öldüren adamın hikayesi, tecavüze uğrayıp intihar eden kadının hikayesi... Sinirler bozulup tekrar habere dönersiniz. Patlamada ölen üniversite öğrencisinin cenaze haberi, güneydoğuda şehit olan askerin 3 yaşındaki oğlunun babasının cenazesinde nasıl ağladığının haberi, canlı bombanın sebep olduğu yaralıların haberi,... Başka bir kanala geçseniz bir gece önceki mafya dizisinin tekrarında çatışıp birbirini vuran ve insan hayatı önemsiz bir şeymiş gibi davranan onlarca adamın görüntüleri.
Bu nedir yahu? Nasıl bir ülke olduk biz? Ekonomi haberi izleyeyim bari deseniz orda da çoktan ölmüş ama arkasından ağlayanı olmayan döviz karşısında her gün değer kaybeden Türk Lirasının cenaze haberi.
Eskiden öyle miydi? Biz çocukken sadece yaşlılar ölürdü. Bir arkadaşımın dedesi ya da ninesi olurdu ölen. 80-90 yaşlarında. Eceliyle ve yatağında... Hatta babaannem bir keresinde 65 yaşında ölen bir akrabaya 'Ayy gençti, daha görecek günleri vardı' deyince ciddi bir şok yaşamıştım 15-16 yaşlarında bir genç olarak. Ah babaannem kalk da mezarından gör şimdi gencecik ölen vatan evlatlarını. O zamanlar ölenin arkasından birkaç gün ağlanır, üzüntü duyulur, Kuran okunur, hayır yapılırdı. Ne de olsa sıralı ölümdü. Öyle derdi büyüklerimiz. O zaman çok anlamazdık 'sıralı ölüm' ne demek?
Maalesef artık anlıyoruz. Sırasız ölümlerde insanın içi nasıl yanar, nasıl aylar, yıllar geçse de dinmez acısı görüyoruz. Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın, hiçbir çocuğu anasız babasız koymasın.
Biz kadere inanırız. Bazen gençler de ölür, ibret olur, ölümü hatırlamak nefis için iyi olur. Bu dünyaya çok bağlanmamak gerektiğini hatırlarız. Ama n'olur biz bozmayalım artık sırayı! Yanlış politikalarla, yanlış seçimlerle, yanlış yorumlarla. Biz evlatlarımızın mürüvvetini görmek istiyoruz, torun görmek istiyoruz, torunlarımız analı babalı büyüsün istiyoruz. Gençler ölmesin istiyoruz.
Çok şey mi istiyoruz?
Bu nedir yahu? Nasıl bir ülke olduk biz? Ekonomi haberi izleyeyim bari deseniz orda da çoktan ölmüş ama arkasından ağlayanı olmayan döviz karşısında her gün değer kaybeden Türk Lirasının cenaze haberi.
Eskiden öyle miydi? Biz çocukken sadece yaşlılar ölürdü. Bir arkadaşımın dedesi ya da ninesi olurdu ölen. 80-90 yaşlarında. Eceliyle ve yatağında... Hatta babaannem bir keresinde 65 yaşında ölen bir akrabaya 'Ayy gençti, daha görecek günleri vardı' deyince ciddi bir şok yaşamıştım 15-16 yaşlarında bir genç olarak. Ah babaannem kalk da mezarından gör şimdi gencecik ölen vatan evlatlarını. O zamanlar ölenin arkasından birkaç gün ağlanır, üzüntü duyulur, Kuran okunur, hayır yapılırdı. Ne de olsa sıralı ölümdü. Öyle derdi büyüklerimiz. O zaman çok anlamazdık 'sıralı ölüm' ne demek?
Maalesef artık anlıyoruz. Sırasız ölümlerde insanın içi nasıl yanar, nasıl aylar, yıllar geçse de dinmez acısı görüyoruz. Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın, hiçbir çocuğu anasız babasız koymasın.
Biz kadere inanırız. Bazen gençler de ölür, ibret olur, ölümü hatırlamak nefis için iyi olur. Bu dünyaya çok bağlanmamak gerektiğini hatırlarız. Ama n'olur biz bozmayalım artık sırayı! Yanlış politikalarla, yanlış seçimlerle, yanlış yorumlarla. Biz evlatlarımızın mürüvvetini görmek istiyoruz, torun görmek istiyoruz, torunlarımız analı babalı büyüsün istiyoruz. Gençler ölmesin istiyoruz.
Çok şey mi istiyoruz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020