Hangisi asıl engelli?
İlginçtir, Ergenekon Davasının çöküşü ile 3 Aralık Dünya Engelliler Günü örtüştü. Mal meydanda! Ergenekon'u tezgahlayanlar ve sebep oldukları telafisi mümkün olmayan maddi-manevi yıkımlar, ülkeye verdikleri zararlar neyle izah edilebilir? Vatana ihanettir de bunun açıklaması, ancak engelliler gününde engelli canlarımıza haksızlık etmeyelim; asıl engelliler, zihniyetleri özürlü olan Ergenekon takımı ve yardakçılarıdır. Ve işbirlikçileridir.
Hesap vermekten bugün için kaçanlar ve kaytaranlar, Allah'ın (c.c.) hesabından kaçamayacaklarını asla unutmasınlar!
Şu engelliler gününde bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmeliyiz;
Aslında eveleyip gevelemeye gerek yok. Engelliler ayakaltında istenmiyor, göz ardı ediliyor. İşe alımda, eğitimde, hakların kullanılmasında her türlü ayrımcılığa maruz kalıyorlar.
Oysa hayatın her alanında eşit yurttaşlık haklarına sahip başı dik ve onurlu bir duruşun, engelliler açısından son derece önemli olduğunu belirtelim.
Yaklaşık çeyrek yüzyıl önce, 1995'de kurulan FEV'in (Fiziksel Engelliler Vakfı) kurucu üyesiyim. Bu nedenle tanıklığını yapabilirim ki, engelliler kendilerini "eksik" olarak görenlerin asıl kendilerinin eksik olduğu düşüncesindeler.
Toplum, farklı kesimleri, katmanları, grupları ve çevreleri içinde bulundurur. Engelliler de, kuşkusuz toplumun önemli bir grubunu oluşturur. Bugün 9 milyon engelli yurttaşımız, ülke nüfusunun neredeyse onda birine denk düşmektedir. Ailelerini de hesaba katarsak bu oran ¼'dür. Yani 20 milyonu zorlamaktadır.
Bu böyle de, yerel seçimlere çeyrek kala, aday yarışları tozu dumana katarken, nüfusun çeyreği için ne düşünülmekte, hangi proje tasarım ve uygulama sorumluluğu ortaya konulmaktadır? Ara ki bulasın!
Mangalda kül biterken sorunlar bitmiyor.
Bir gün siz de engelli olabileceğinizin farkında mısınız? Belki doğuştan bir engeliniz yok. Belki hiç kaza da geçirmeyeceksiniz. Belki maganda kurşunu ya da çöplükte patlayan bombanın parçaları sizi bulmayacak. Artık günümüz Türkiye'sinde gazilere de ters bakılıyor, gazi de olmayacaksınız. Hatta belki yanlış tedavi kurbanı da olmayacaksınız. Ama bir gün engelli olacaksınız; Yaşlanacak, hareketleriniz kısıtlanacak, şimdi üzerinde seke seke gezdiğiniz kaldırımlar, ikişer üçer çıktığınız merdivenler bariyer haline gelecek çarpıp, tökezleyip düşeceksiniz. Yollar bitmez, yazılar görünmez, sesler işitilmez olacak. Hatta siz anlaşılmaz olacaksınız. Dünkü çocuklar, sizin dünyayı tek elinizle kaldırdığınız günleri bilmeyecek, "kocamış kurt…" olacaksınız. Öldüğünüzde tabutunuz merdivenden indirilemeyecek, asansöre sığmayacak. Bilin! Bunları bilin de, engellilere engel olurken, geleceğiniz gözlerinizin önüne gelsin.
Siyasilerin ve belediye başkanlığına aday olanların, olacakların tüm bunları düşünmesi gerekir.
Şehirlerin, mekânların engelleri kaldırıldığında, erişilebilir hale getirildiğinde, engellilerin fiziki engelleri kaldırılmış olacak.
Fiziki engellerin kaldırılması yanında bir o kadar önemli konu da, haklara erişmedeki engellerin kaldırılmasıdır.
Bu da engelsiz zihniyete sahip olanların işidir ancak!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023