Cumhur İttifakı'nı oluşturan Ak Parti ve MHP, Türkiye'de kendileri için uygun koşulların oluştuğunu düşündükleri en erken zamanda seçime gitmek istiyorlar.
Meclis'teki muhalefet partileri de hükümeti, milletin önüne hemen sandık getirmesi konusunda sıkıştırıyor.
Yani iktidar ile Meclis'teki muhalefet partilerinin erken seçim konusunda ayrıldıkları tek nokta 'uygun koşulların oluşması' konusudur.
Şu ana kadar seçimlerin zamanında yapılacağını açıklayan iktidar bir anda o bahsettiğimiz uygun koşulların oluştuğunu düşünerek, 'Haydi seçime gidiyoruz' derse bu muhalefetin işine gelir mi?
Bence gelmez/gelmemeli...
Çünkü muhalefetin işinde geleceğini düşündüğü için bugüne kadar erken seçime kapıları kapatan hükümet, bir anda bir erken seçim kararı alması hesapların değiştiğinin göstergesi olabilir.
Bu yüzdendir ki, Türkiye'de erken seçim olmaması gerektiğini seslendiren bir parti ve bir genel başkan var.
Türkiye'de seçimlerin erken değil, zamanında yapılmasını, erken seçim olacaksa da bunun muhalefetin isteğiyle değil, iktidarın isteğiyle olması gerektiğini yalnızca Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş dile getiriyor.
Birçok konuşmasında ve katıldığı etkinlikte bu görüşünü seslendiren BTP lideri Baş, son olarak Gazete Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin sorularını cevaplandırırken de aynı konuya değinmiş.
BTP lideri Hüseyin Baş, "Bırakalım ekonomi modellerinin nasıl bir safsata olduğu ortaya çıksın" diyor.
Verdiği röportajda, partisinin erken seçimle ile ilgili tavrını anlatan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Öncelikle muhalefetin erken seçim çağrılarını doğru bulmuyorum. Bırakalım ekonomi modellerinin nasıl bir safsata olduğu ortaya çıksın. Muhalefet ekonomiye temelden değil, ekonomik göstergeler üzerinden bakıyor. Yani yüzeysel. Bizim ülke olarak Milli Ekonomi Modeli'ne geçmemiz lazım. Bütün insanların kendi toprakları üzerinden kazanımlar elde edebileceği, insan sermayesini devreye koyabileceği, yeraltı ve yerüstü bütün kaynaklarını kullanabileceği bir ekonomik bakışı geliştirebilirsek biz zenginliği yaşarız ve bağımsızlığımızı elde ederiz" şeklinde konuşmuş.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a katılmamak mümkün değil. Zira dün açıklanan enflasyon verileri, ülke ekonomisinin nasıl bir uçuruma düşürüldüğünün öncü göstergeleri mahiyetinde. Mart ve sonraki aylardaki verilerin daha iyi geleceğine dair hiçbir garantimiz de yok…
TÜİK, yıllık tüketici enflasyonunu Şubat'ta yüzde 54.44 olarak açıklarken, ENAG ise yüzde 123.80 olarak açıkladı. TÜİK verilerine göre yıllık üretici enflasyonu ise yüzde 105.1 seviyesinde.
20 yıllık rekor seviye olan yüzde 54.4 enflasyon, Ak Parti'nin Türkiye'yi teslim aldığından çok daha kötü bir noktaya ülkeyi taşıdığının da göstergelerinden biri aynı zamanda.
Türkiye'nin artan dış ve iç borçlarına, işsizliğe ve yoksulluğa bakmadan yalnızca bu enflasyon verileri bile BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın haklılığını gösteriyor.
Dolayısıyla da muhalefet partileri eninde sonunda yapılmak zorunda olan seçimlerin zamanına odaklanmak yerine ülkenin çözüm bekleyen ekonomik sorunlarına yüzeysel değil, temelden çözüm üreterek seçmen nezdinde gerekli olan sinerjiyi üretebilmeyi hedeflemelidir.
Yapılan kamuoyu araştırmaları 6 muhalefet partisinin henüz seçmene bu konuda tam bir güven veremediğini de göstermektedir.
Bu bağlamda BTP lideri Baş'ın dikkat çektiği gibi Milli Ekonomi Modeli'nde Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu temel çözümlerle milletin karşısına çıkabilecek bir ittifak, hem köklü sorunlara çözüm getirebilecektir, hem de bu sayede ekonomik bağımsızlığını sağlamış bir Türkiye'nin inşası mümkün olacaktır.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024