Yolsuzluğun ortaya çıktığı ülkelerde, ekonomide ahlâk da gündeme gelir ve tartışılır. Ülkemizde de böyle oldu. Ekonomide ahlâkın yeri ve önemi, yolsuzlukla birlikte tartışılmaya başlandı. Ahlâkın bozulmasıyla yolsuzluğun da arttığını söyleyenler, sonunda liberalizmi suçlu ilân ederek şöyle dediler: "Liberalizmde ahlâk kuralları geçerli olmadığı için onun uygulandığı ülkelerde yolsuzluk normaldir. Bunu o kadar da abartmamak gerekir." Liberaller, haklı olarak bu görüşe karşı çıktılar ve liberalizmin ahlâk dışı bir model olmadığını savundular. Gerçekten de liberalizmin babası sayılan Adam Smith, ahlâksız bir model önermemiştir. Papaz olan Smith, böyle bir model önerseydi, kendisiyle çelişir ve taraftar bulamazdı. Adam Smith denilince, ilkönce akla gelen onun "Milletlerin Zenginliği" adlı eseridir. Hâlbuki o eser kadar, "Ahlâki Duyular Teorisi" adlı eseri de bilinmekte ve tanınmaktadır. Liberallerin iddia ettiği gibi Smith, liberalizmin teorisinde ahlâka yer vermiştir. Ancak liberalizmin temelini bireysel çıkara dayandırdığı için ahlâk kuralları teoride kalmış, bir türlü hayata geçmemiştir. Dolayısıyla pratikte liberalizm, ahlâksız bir model olup çıkmıştır. Açlıktan insanların öldüğü bir dünyada liberalizmin ahlâkından söz edilebilir mi? Zengin olmak için vurgunun, soygunun, talanın ve yolsuzluğun gerekliliğine inananların hangi davranışında ahlâk aranabilir? 'Küresel Değişimin Finansörü' ve 'Para Sihirbazı' lâkaplı George Soros, liberalizmin uygulamadaki ahlâksızlığını kabul etmiş ve şöyle demiştir: "Liberalizm, ahlâksız değil, bizzat ahlâk dışıdır." Görüldüğü üzere Soros, liberalizmde ahlâki kural ve yargıların işlemediğini açıkça ifade etmektedir. Köktenci liberallere göre, ekonomi ahlâk dışı yasalara uyarak bir makine gibi çalışmaktadır. Ekonomiyi makine gibi düşünmek, onu insanlık dışına atmak demektir. Dev şirketler, bu düşünceyle hareket ettiklerinden onları sert bir dille eleştiren David Korten şöyle der: "?Liberalizm ruhumuza göz dikmiş ve etimizle beslenmektedir." Korten, çok doğru söylemektedir. Gerçekten ahlâksız bir ekonomi modeli ruhsuzdur, insanı insanlıktan çıkarmaktadır.Hayatın temeli adalettir, adalet de ahlâkın bir sonucudur. Daha yerinde bir deyimle, ahlâklı insanların elinden adalet, ahlâksızlarınkinden de zulüm doğar. Bu kural, ekonomide de geçerlidir. O bakımdan ekonomide adalet için ahlâkın egemen kılınması şarttır. Ahlâksız ekonomide insanlar canavarlaşır, güçlüler güçsüzleri ezmeye ve yok etmeye başlar. Özetle ifade edersek, ahlâki değerlerden beslenmeyen ve ahlâki değerlere dayanmayan ekonomi modellerinden insanlığa hiçbir hayır gelmez. O modellerle yolsuzluğa mani olmak, tam bir hayaldir. Söz konusu modellerle ne yolsuzluk, ne de yoksulluk önlenebilir. Evet, yoksulluk da önlenemez, zira onun da en önemli nedeni adaletsizlik, yani yolsuzluktur. Yolsuzluğu önleyecek ekonomi modelinde amaç, sadece ve sadece insanlığa hizmet olmalıdır. Bu da, haysiyetli bilim adamlarının beyanıyla 'Milli Ekonomi Modeli'nden başkası değildir. Çünkü 'Milli Ekonomi Modeli'nde insan, ekonominin merkezine konulmuş ve adalet de esas alınmıştır.Ülkemizde yine büyük bir yolsuzluklar patlak verdi ve yolsuzluk üzerine hararetli tartışmalar yapılmaktadır. Ancak asıl tartışılması gereken konular, gündem dışına itiliyor, tartışmalar sonuç alınamayacak alanlarda sürdürülüyor. Yetkililerden biri çıkıp da, "şu yolsuzluğu Rusya gibi ekonomi modelinden ele alalım" diyemiyor. Böyle denilmeyince de tartışmalar, havanda su dövmeye dönüyor. Olan yine ezilen, sömürülen, çaresiz ve yoksul millete oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018