FETÖ'nün güçlü olduğu yıllar geride kaldı, ancak biz 2022 Türkiye'sinde hala KPSS sınavında soruların çalınması ile uğraşıyoruz.
Son 20 yılda skandallar ülkesi olduk, bundan sonra da kolay kolay bu durumdan kurtulamayacağız gibi görünüyor.
Skandal sadece soruların çalınması değil, asıl büyük skandal soru hırsızlığının, çalınmış sorularla girdikleri sınavdan hak etmedikleri yüksek puanları alarak devlet kademelerinde yine hak etmedikleri makamları işgal edenlerin bitmemiş olmasıdır.
Bugün çalınan soruların sayısı belli ancak bulundukları göreve katakullilerle gelmiş olanların sayısı ise belirsiz…
Liyakat esasına göre değil de soruları çalarak ya da araya torpil sokmak gibi başka şekillerde devlette göreve gelenler, devlete değil kendilerini o göreve getirmek için hukuksuz yolların taşlarını döşeyenlere karşı minnet duyarlar.
Böyleleri maaşlarını aldıkları devletin değil, başkalarının adamı olurlar ve millete hizmet edecekleri yerde, hep o başkalarına hizmet ederler.
Bu başkalarının adı geçmişte FETÖ'ydü, şimdi ise farklı olabilir. Ancak olan yine devlete ve millete olur.
Böyle skandalların benzerlerini FETÖ örneğinde en acı şekilde milletçe yaşamadık mı?
Evet, yaşadık. Ancak tekrar böyle skandallar yaşamayalım diye gerekli tedbirler alınmamış olacak ki şimdi yine FETÖ dönemlerinde sık sık karşılaştığımız soru hırsızlığı hadiseleri yaşıyoruz.
Skandal patlak verince hemen ilk iş olarak ÖSYM başkanı görevden alındı ve KPSS'ye yönelik iddiaların araştırılması için müfettişler görevlendirildi.
Dün alınan bir kararla 31 Temmuz'da yapılan KPSS oturumları iptal edildi. 6-7 ve 14 Ağustos'ta yapılacak sınavlar da ertelendi. Yeni KPSS takvimi 17 Eylül'de başlayacak.
FETÖ'cülere istedikleri her şeyin yıllarca tereddütsüz verildiği dönemlerde olağan hale gelen soru hırsızlığının hala devam ediyor olması, KPSS'yle atanarak devlet kadrolarında görev yapan herkesi lekeliyor ve töhmet altında bırakıyor.
İtiraf etmeliyim, bu kolay kolay temizlenemeyecek bir lekedir.
Artık adaylar KPSS sınavının yanında bir de mülakata giriyor.
Soru hırsızlığı skandalının adaletsizliğe neden olduğu gibi mülakat da hem adaletsizliğe hem de istismarlara açık bir şey.
Mülakat iş başında olan siyasi iradenin istediği kadroların atanmasından başka bir amaca hizmet etmez.
Maalesef siyasi iradenin aldığı kararlar liyakatli kadroların önünü açmaya değil, atamayı yapan siyasi iradenin emir eri mesabesindeki kadroların sayısını artırmaya hizmet ediyor.
Geçici siyasi kadroların görüşüne göre değil, atamalarda liyakati esas alan, devletin ve milletin çıkarlarını merkez noktaya koyan kalıcı bir düzenleme hayata geçirilmeden bugün yaşadığımız sorunlar asla tam olarak çözüme kavuşamaz.
Bu dediğimizi yapabilecek hükümetin ise kendi şahsi, siyasi çıkarlarını değil, devletin çıkarlarını önceliğe koyuyor olması gerekiyor.
AKP hükümeti bu dediğimizi yapamaz. Çünkü 20 yıldır kendini bu konuda başarısız olma hususunda defalarca ispatladı.
FETÖ'nün devlet kademelerine yoğun bir şekilde sızmaya başladığı yıllar, 1990'lı ya da 2000'li yılları milat kabul ederek, devlet kademelerine KPSS'yle atanmış herkes yeni ve 'adil' bir sınavdan geçirilerek, o görevi hak edip etmediği bir nebze olsun tespit edilebilir.
Ancak yıllardır devlette görev yapan insanlar kovulamaz, kovulmaları doğru da değil. Ama getirildiği görevin gerektirdiği niteliklere sahip olmayanlar, daha düşük seviyeli başka görevlere atanabilir.
Türkiye'nin en önemli çözülmesi gereken sorunu bence budur. Bu problem çözülmeden devlet kadrolarında görevli olan insanların aldıkları kararların ne kadar sağlıklı olduğu konusunda şüpheler hiçbir zaman olarak ortadan kalkmayacaktır.
Anlaşılan o ki Türkiye'de 2023'te yeni bir siyasi dönem başladığında devlet kadrolarında ciddi bir temizlik gerekecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024