- IAG Guardian zırhlı personel taşıyıcı: Yüksek korumalı aracın 360 derece dönen taretine makineli tüfek, füze ve bomba atar monte ediliyor. Yüksek balistik ve patlama direncine sahip zırhla donatılan aracın zemini kara mayınları ve el yapımı patlayıcılara (EYP) karşı koruması için özel olarak tasarlandı.
- FGM-148 Javelin anti tank füzesi: Bu füzeler 'tank katili' olarak tanınıyor. Tek mermisi yaklaşık 100 bin dolar olan Javelin, hedefe lazerle kilitledikten sonra 150 metre yukarıya çıkıp yüksek irtifadan dalış yaparak tankları en savunmasız noktasından vuruyor. 2.5 km etkili menzile sahip Javelin füzeleri, tank ve helikopterlere karşı en etkili sistemlerden biri olarak kabul ediliyor.
- MILAN anti tank füzesi: Fransız-Alman ortak yapımı MILAN güdümlü anti tank füzesinin 2 km'ye kadar etkili menzili bulunuyor. Roket silahı terk ettikten sonra hedef yer değiştirse bile nişancı optik nişangâhtan hedefi takip ettiği sürece roket silah sistemi tarafından yönlendirilerek yüzde 100'lük bir başarıyla hedefi imha ediyor. İngiltere, İspanya ve Hindistan tarafından da lisansla üretilen MILAN tanksavar füzeleri araç üstüne de monte edilebiliyor.
- Cougar ZPT zırhlı personel taşıyıcı: 12 kişilik 4x4 Cougar zırhlı personel taşıyıcı ABD'li Force Protection şirketi tarafından üretiliyor. Kara mayını, küçük çaplı balistik ve EYP'li saldırılara karşı üst düzey koruma sağlıyor. Cougar araçlarına düzenlenen 300'den fazla EYP'li saldırıda can kaybı yaşanmadığı açıklanmıştı.
Bütün bunlar sözde müttefikimiz ABD tarafından PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye verilen yeni yeni ağır silahlardan yalnızca birkaçı?
Üstelik bu silahları Türkiye satın almak istese bin dereden su getirerek vermeyen ABD, YPG söz konusu olduğunda hiç zaman kaybetmiyor.
NATO'da sözde müttefikimiz ABD'nin YPG'ye verdiği silahlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bile yok.
ABD'nin verdiği silahlarla YPG, küçük bir ordunun envanterine sahip olmuş durumdayken Türkiye ise YPG'nin terörist bir örgüt olduğu konusunda ABD'yi iknaya çalışıyor.
Üstelik Rakka operasyonu bahanesiyle ABD çok daha fazla silahı YPG'ye teslim etmeye hazırlanıyor.
Amaç sadece IŞİD'i o topraklardan temizlemek olsaydı, Türkiye'nin 'YPG'yle değil bizimler bu işi yapın' teklifini ABD'nin hemen kabul etmesi gerekirdi. Çünkü hem daha ekonomik hem de daha hızlı bir süpürme operasyonu olurdu. Ama ABD bunun yerine tek mermisi 100 bin dolar olan ağır silahlarla YPG'yi donatmayı, eğitime alınan YPG'li teröristlere düzenli maaş vermeyi tercih ediyor.
Göreceksiniz Rakka operasyonu da YPG ile gerçekleştirilecek. Türkiye ya YPG'yle aynı çatı altında Rakka'ya operasyon yapmayı kabul edecek ya da dışarıda kalacak.
ABD'nin daha pahalı ve riskli olmasına rağmen YPG'yi tercih etmesi, IŞİD'le mücadeleden çok daha büyük bir planın varlığını ispatlamaktadır.
Saddam bahanesi Irak'ın kuzeyinde bir devlet oluşumuna zemin hazırlayan ABD, şimdi de IŞİD bahanesiyle Suriye'nin kuzeyinde bir devlet oluşumunun zeminini hazırlıyor.
Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye'nin kuzeyinde kurulması planlanan önce özerk sonra bağımsız devlet oluşumları görünüşte Kürtlerin yönetiminde olsa da aslında bunları ABD, onun ardında da İsrail yönetecektir.
Bundan sonra durulacak gibi görünmeyen bu coğrafyada Türkiye'nin en büyük düşmanları NATO'daki müttefikleri, AB'deki ortakları ve dost bildiği ülkeler olduğu görülmelidir. Türkiye hangi şartlar altında olursa olsun kendi çıkarlarının gereği neyse onu yerine getirmelidir.
- FGM-148 Javelin anti tank füzesi: Bu füzeler 'tank katili' olarak tanınıyor. Tek mermisi yaklaşık 100 bin dolar olan Javelin, hedefe lazerle kilitledikten sonra 150 metre yukarıya çıkıp yüksek irtifadan dalış yaparak tankları en savunmasız noktasından vuruyor. 2.5 km etkili menzile sahip Javelin füzeleri, tank ve helikopterlere karşı en etkili sistemlerden biri olarak kabul ediliyor.
- MILAN anti tank füzesi: Fransız-Alman ortak yapımı MILAN güdümlü anti tank füzesinin 2 km'ye kadar etkili menzili bulunuyor. Roket silahı terk ettikten sonra hedef yer değiştirse bile nişancı optik nişangâhtan hedefi takip ettiği sürece roket silah sistemi tarafından yönlendirilerek yüzde 100'lük bir başarıyla hedefi imha ediyor. İngiltere, İspanya ve Hindistan tarafından da lisansla üretilen MILAN tanksavar füzeleri araç üstüne de monte edilebiliyor.
- Cougar ZPT zırhlı personel taşıyıcı: 12 kişilik 4x4 Cougar zırhlı personel taşıyıcı ABD'li Force Protection şirketi tarafından üretiliyor. Kara mayını, küçük çaplı balistik ve EYP'li saldırılara karşı üst düzey koruma sağlıyor. Cougar araçlarına düzenlenen 300'den fazla EYP'li saldırıda can kaybı yaşanmadığı açıklanmıştı.
Bütün bunlar sözde müttefikimiz ABD tarafından PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye verilen yeni yeni ağır silahlardan yalnızca birkaçı?
Üstelik bu silahları Türkiye satın almak istese bin dereden su getirerek vermeyen ABD, YPG söz konusu olduğunda hiç zaman kaybetmiyor.
NATO'da sözde müttefikimiz ABD'nin YPG'ye verdiği silahlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bile yok.
ABD'nin verdiği silahlarla YPG, küçük bir ordunun envanterine sahip olmuş durumdayken Türkiye ise YPG'nin terörist bir örgüt olduğu konusunda ABD'yi iknaya çalışıyor.
Üstelik Rakka operasyonu bahanesiyle ABD çok daha fazla silahı YPG'ye teslim etmeye hazırlanıyor.
Amaç sadece IŞİD'i o topraklardan temizlemek olsaydı, Türkiye'nin 'YPG'yle değil bizimler bu işi yapın' teklifini ABD'nin hemen kabul etmesi gerekirdi. Çünkü hem daha ekonomik hem de daha hızlı bir süpürme operasyonu olurdu. Ama ABD bunun yerine tek mermisi 100 bin dolar olan ağır silahlarla YPG'yi donatmayı, eğitime alınan YPG'li teröristlere düzenli maaş vermeyi tercih ediyor.
Göreceksiniz Rakka operasyonu da YPG ile gerçekleştirilecek. Türkiye ya YPG'yle aynı çatı altında Rakka'ya operasyon yapmayı kabul edecek ya da dışarıda kalacak.
ABD'nin daha pahalı ve riskli olmasına rağmen YPG'yi tercih etmesi, IŞİD'le mücadeleden çok daha büyük bir planın varlığını ispatlamaktadır.
Saddam bahanesi Irak'ın kuzeyinde bir devlet oluşumuna zemin hazırlayan ABD, şimdi de IŞİD bahanesiyle Suriye'nin kuzeyinde bir devlet oluşumunun zeminini hazırlıyor.
Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye'nin kuzeyinde kurulması planlanan önce özerk sonra bağımsız devlet oluşumları görünüşte Kürtlerin yönetiminde olsa da aslında bunları ABD, onun ardında da İsrail yönetecektir.
Bundan sonra durulacak gibi görünmeyen bu coğrafyada Türkiye'nin en büyük düşmanları NATO'daki müttefikleri, AB'deki ortakları ve dost bildiği ülkeler olduğu görülmelidir. Türkiye hangi şartlar altında olursa olsun kendi çıkarlarının gereği neyse onu yerine getirmelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024