Berat Albayrak’ın yumruğu kadar olamadınız!

AKP'nin 2002'den beri en istikrarlı söylemi dolar üzerinedir. Hatırlarsınız! Dolar, 3 TL oldu. Ne dediler? 'Dolarda ki yükseliş geçicidir.'

Dolar, 4 TL oldu. Ne dediler? 'Dolarda ki yükseliş geçicidir.'

Dolar 5, 6, 7, 8, 9, 10 TL oldu. Ne dediler? 'Dolarda ki yükseliş geçicidir.'

Dolar 11, 12, 13, 14, 15, 16 TL oldu. Ne dediler? Ekonomimiz ağır kuşatma altındadır. Ekonomik savaş ilan ediyoruz.'

Dolar 17 ve 18 TL'ye çıktı. Sayın Erdoğan ne dedi? 'Ey TÜSİAD ve yavruları…'

Ve o gece dolar bir saatte 18 TL'den 12 TL'ye geriledi.

İktidar zafer sarhoşu. Ama hiç kimse dolardaki bu düşüş geçicidir, daha da düşecek, diyemiyor. Neden? Çünkü at, senin değil. Elin atı da ondan.

Anlamadığım ise 'dolar yükselirken dış güçler, tetikçiler', dolar inerken, 'teşekkürler Erdoğan' mantığıdır!

Bu nasıl bir siyaset anlayışı! Eğer bu işler bir kişinin iradesiyle oluyordu ise neden devlet ve milletin ayakta, uykuda borçlanmasına (soyulmasına) müsaade edildi?

O gece için BTP Lideri Hüseyin Baş; 'Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü. Gerisi hikaye. O zaman 5 soru; 

- Kim bu kadar dövizin sahibi?

- Bu zamana kadar neredeydi?

- Bu kadar paraya nasıl sahip oldu? 

- Parasını ne zaman geri çekecek?

- Parayı neyin hazırlığı için piyasaya sürdü?

Bu beş soru, TBMM ve medyada, 'arka kapıdan dolar satıldı' şeklinde dile getirildi. 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) devreye girdi ve sosyal medyada manipülatif açıklamalar yaptıkları iddiasıyla aralarında milletvekili ve ekonomistlerinde olduğu 26 isme dava açtı.

Yani birileri, o gece ne oldu, sorusunun bırak cevabını gündem edilmesini bile istemiyor. Haliyle bu duruş bile o gece dolaylı bir şeylerin yaşandığının da itirafıdır, diye düşünüyorum.

Direk itirafını ise zaten Maliye Bakanı yapıyor. 

O gecenin ertesinde ekranlarda, 'gözlerimin içine bakın, ne görüyorsunuz' sorusunu soran Bakan Nebati şu cümleleri de kuruyordu: "15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil. Büyük finansörler bu işin bir şekilde döneceğini bilir. Ama çarpılan kim oldu? Küçük yatırımcılar. Şimdi kara kara düşünüyorlar" dedi.

Aynı Bakan, 20 Aralık gecesi 'arka kapıdan dolar satıldı' iddialarına ilişkin ise şöyle diyor: 'Asla. O gece dolar satılmadı. Kimse devreye girmedi. Kim girdi biliyor musunuz? Binlerce bireysel satıcı devreye girdi. Birbirleriyle adeta yarıştılar döviz bozdurmak için.'

Tekerleme bakar mısınız?

İşi bilen büyük finansörler, çarpılan küçük yatırımcılar, o gece dolar satılmadı, bireysel (yani küçük yatırımcılar) o gece döviz bozdurmak için sıraya girdi.

O gece için Sayın Erdoğan ne diyordu? 'Döviz kurları ile oynanan oyununu 1 saatte bozduk'.

Bu denklemi çözse çözse AKP'li Ali İhsan Yavuz Bey çözer. Ne demişti Sayın Yavuz? 'Hiçbir şey olmamışsa bile illaki bir şey olmuştur'.

Damat'ın yumruğu

2019 yerel seçimler yılıydı. Siyaset gergin, piyasa her zaman ki gibi dengesizdi. Seçimler yaklaşıyor, dolar da yükseliyordu.

Mart ayının başıydı ve zamanın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak şöyle diyordu:

'Dünyanın en büyük ekonomik saldırısıyla karşı karşıya kaldık. O saldırıda birileri Türkiye ekonomisi batacak dolar 7, 8, 10 lira olacak' diye hayaller kurdu. Ancak biz, o saldırılara karşı masaya yumruğumuzu vurduk ve doları 5 liraya düşürdük'.

Ne olmuştu o günlerde? Dolar 5,20'lerden 5,80'leri görmüştü. 

Ocak 2021'de 1 dolar eşittir 7, 36 TL

19 Aralık 2021'de 1 dolar eşittir 18,34 TL

Bugün 1 dolar eşittir 12-13 TL arasında.

Oysa Damat Bey bir yumrukla doları 5 TL'ye indirmişti. Damat kadar olamadınız ya…