Geçtiğimiz Pazar günü İran'ın nükleer faaliyetleri ve uygulanan yaptırımlar ile ilgili Cenevre'de gerçekleştirilen anlaşma tartışılmaya devam ediyor. Varılan anlaşmaya göre, İran nükleer çalışmalarını sınırlandıracak, denetimlere daha açık olacak; bunun karşılığında ise Batılı ülkelerin İran'a uyguladığı yaptırımlar hafifletilecek.Ekonomik yaptırımların hafifletilmesinin İran'a 7 milyar dolarlık bir rahatlama sağlayacağı ifade ediliyor.Bunlar teknik bilgiler ve basın-yayın organlarında bir kaç gündür detaylı olarak aktarıldığı için çok fazla detaylara girmeyeceğim. Üzerinde durmak istediğim asıl konu ise ABD'den yapılan açıklamalar ve Türkiye'deki taşeron basının konuya yaklaşımı? Anlaşmayı öve öve bitiremiyorlar. İster istemez bu durum bizde ciddi şüpheler uyandırıyor. ABD Başkanı Barack Obama, İran'la yapılan bu uzlaşmayı savundu. Afganistan'da, Pakistan'da, Libya'da, Irak'ta Müslümanlara kan kusturan ABD'nin Başkanı bu uzlaşma sonunda yaptığı açıklamada, diplomasinin öneminden, barışçıl çözümlerden, şiddetin, sert söylemlerin sonuç getirmeyeceğinden bahsedip durmaya başladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise düne kadar dünyanın en tehlikeli ülkesi olarak gördüğü İran'la yapılan bu uzlaşma hakkında, İsrail ve Ortadoğu'yu daha güvenli bir yer haline getireceğini ifade etti. Daha da ötesi Kerry, İran'dan İsrail'in güvenliğiyle alakalı her türlü garantiyi aldıklarını belirtti.İsrail'in korkulu rüyası Lübnan'daki Hizbullah'ın ve de onların en büyük destekçisi olan Esad'ın yeniden güçlendiği, dimdik ayağa dikildiği, ABD ve Batılı ülkelerin geri adım attığı, imaj ve güç kaybettiği bir atmosferde, normal şartlar altında İran'ın nükleer faaliyetlerinde daha emin adımlarla hareket etmesi gerekirken, geri adım atıp, İsrail konusunda güvence vermesi oldukça dikkat çekici?Türkiye'deki taşeron basın da sanki düğmeye basılmış gibi Obama ve Kerry'nin paralelinde haberler ve yorumlar vermeye devam ediyor.İran'ı günahı kadar bile sevmeyen medya yorumcuları uzlaşmayı yerlere göklere sığdıramıyor ve durmadan Türkiye'ye olan olası faydalarından bahsedip duruyor.Bayram değil, seyran değil nedir bu ilgi ve alaka demekten kendimizi alamıyoruz.Uzlaşma, anlaşma, barış elbette ki arzu edilendir ama işin içinde BOP kapsamında tüm İslam coğrafyasını şekillendirmek isteyenler olunca ister istemez acaba neler dönüyor deme durumunda kalıyoruz.Dilerseniz bir tahminde bulunalım. Bildiğiniz gibi, ABD ve gerçek müttefikleri BOP kapsamında ülkeleri bir bir şekillendirirken(!) diğerlerini uyandırmayacak şekilde, hatta çoğu zaman onların da desteğini alarak bunu yapıyor.Afganistan, Irak, Libya, Mısır, Tunus, Suriye sürecinde bunu gördük. En çok destek veren ülke de BOP'un eşbaşkanlığını yürüten Türkiye oldu. Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn gibi ülkeler de bu sürece destek verdiler.Malum, Rusya'nın desteğiyle Suriye sırasını savdı. Ve Batılı güçler ilk planda İran'ı işgal etmenin, parçalamanın mümkün olmayacağını biliyor. İran'la anlaşmaya gidip barış mesajları vermelerinin de yakın bir zamanda İran'a herhangi bir müdahale düşünmediklerini gösteriyor. O halde sıra kimde?Elbette ki Türkiye'de?Türkiye hakkında sürekli gündem edilen El Kaide suçlamaları, Kürdistan, APO ve Barzani açılımları, deliğe süpürülme sinyalleri, derin ortaklıkların, rant kavgasına dönüşmesi sıranın kimde olduğunu gösteriyor.Taşeron yorumcular, Batının İran'la anlaşmasının, sıranın Türkiye'ye geldiğini açıkça gösterdiğini göremeyecek kadar körler? Ya da bildikleri halde milli bir direnç olmasın diye özellikle gizleyecek kadar hainler?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025