(dünden devam…)
Resûlullah (s.a.v.), "Allah kıyamet gününde hiç bir gölgenin olmadığı ve ancak kendi gölgesinin bulunduğu günde yedi zümreyi kendi gölgesinde gölgelendirir. Bunlardan biride tenhada Allah'ı zikreden ve Allah korkusundan gözyaşı akıtandır" buyurmuştur.
Resûlullah (s.a.v.), "Cennette her şey var. Dünyada ki, hiçbir şeye hasret çekilmez ancak dünya da zikirsiz geçen saatlere acıyıp ne olaydı o boş geçirdiğimiz saatleri de zikir ile geçirse idik, diye hasret çekecekler" buyurmuştur.
Resûlullah Efendimizin buyurduğu bir kutsi hadiste de bildirildiği üzere Rabbimiz zatını çokça zikretmemizi emretmiştir:
"Siz Beni ibâdet ve itaatla zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle zikredeyim. Beni dua ederek zikredin, ben de sizin dualarınızı kabul edeyim. Benim verdiğim nimetleri hamd ve senâ ile zikredin, Ben de size nimetlerimi artırayım. Siz Beni dünyada zikredin, Ben de sizi ahirette zikredeyim... Beni, varlık ve refah içinde olduğunuzda zikredin ki, Ben de sizi belâ, musibet ve sıkıntılarınız zamanında zikredeyim... Beni, Benim yolumda cihâd ederek zikredin ki, Ben de sizi hidâyetimle zikredeyim. Beni sıdk, samimiyet ve ihlas ile zikredin, Ben de sizi sıkıntılardan kurtarmak ve bilgi ile ihtisasınızı artırmakla zikredeyim. Beni Rabbiniz olarak bilip kulluğunuzla zikredin ki, Ben de sizi sevdiğim kullarımdan kabul edip sonunda bağışlamakla zikredeyim." (er-Râzî, Mefâtihu'l-Gayb, Mısır 1937, IV, 143 vd).
Bu kutsi hadiste çok açık ve net bir şekilde görülüyor ki Allah-ü Teâlâ kulunun her anında, her haliyle, her ibadetiyle, her durumda ve her şekilde zatını zikretmemizi istiyor ve emrediyor.
Hadis-i şerifte, "Zikrin en faziletlisi, Lâ ilâhe illallah ve duanın en faziletlisi de elhamdulillah'dır" (İbn Mâce, Edeb, 25) buyurulmaktadır.
Bu hadis-i şerifle Resûlullah Efendimiz, tevhid kelimesi ile zikretmenin, İslâm dinindeki önemini ifade etmiştir. Bilindiği gibi zikirde esas unsur, Cenab-ı Hakk'ın varlığını ve birliğini tasdik ve ikrar ederek Allah'ı anmaktır. Onun için Allah'ın varlığını ve birliğini ifade eden tevhid kelimesi, en efdal zikir olarak kabul edilmiştir.
Ebu Hureyre bir gün çarşıya gider ve oradakilere şöyle seslenir: "Resûlullah'ın (s.a.v. ) mirası camide taksim edildiği halde, siz buralardasınız!.." Çarşıdaki insanlar hemen camiye giderler. Fakat miras diye bir şey göremezler. Ebu Hureyre'ye gidip şöyle söylerler: "Yâ Ebu Hureyre, camide taksim edilen herhangi bir miras görmedik." Ebu Hureyre onlara; "Neyi gördünüz?" diye sorar. Onlar; "Allah'ı zikreden ve Kur'ân okuyan insanları gördük" derler. O zaman Ebû Hureyre "İşte Peygamberin mirası odur" der. (Gazalî, İhyâ, Beyrut, I, 296).
Bir gün ashabdan biri Resûlullah Efendimize (s.a.v.) hitâben:
"Yâ Resûlallah! Muhakkak ki İslam'ın şeriatları (yani nafile ibadetler) cidden bana çok geldi. (Zayıflığım nedeniyle hepsini yapmaktan aciz kaldım.) Onun için bana (kolay; fakat ecri büyük) bir şey bildir ki, (farzların yanı sıra) ona sımsıkı sarılıp devam edeyim" dedi.
Resûlullah (s.a.v.) de, "Dilin, Allah'ın zikrinden dolayı sürekli yaş kalsın. (Devamlı Allah'ın zikriyle meşgul olsun)" buyurdu. (Tirmizî, Deavât, 4).
Bir başka rivayetle;
"Yâ Resûlallah! İslâmiyet'in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya yapışacağım bir şey söyle" dedi.
O da, "Dilin hep Allah'ı zikretsin" buyurdu. (Tirmizî, Daavât; İbni Mâce, Edeb 53).
"Allah'ı zikir; namaz, oruç, hac gibi Cenab-ı Hakk'ın emridir. Her inana farz-ı ayındır. Zikrullahın farziyeti birçok ayet-i kerimede açıkça beyan edilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dua ve Zikir, s.37).
Kuran-ı Kerim'de geçen yüzlerce ayet-i kerimede ve Resûlullah Efendimizin buyurmuş olduğu hadis-i şeriflerde de görüldüğü üzere zikir Allah'ın kesin bir emri ve her müslümanın üzerine farz kılınmış bir ibadettir.
Rabbim cümle müslümanları, Sırat-ı Müstakim üzere her daim zatını zikreden kullarından eylesin.
Gülsüm Kavak / diğer yazıları
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -2- / 29.08.2021
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020